İki dönemdir Kürtler adına milletvekilliği yapan bu zat, Türkiye’de Kürtler hakkında gizli ve açık yapılan her görüşmede bulundu.
Tarihte yaşayıp yaşamadığı tartışma konusu olan Şah Süleyman’ın türbesini, YPG bekçiliğinde güvenli bir yere taşınmasına aracılık yaptı.
Kandil ile İmralı adası arasında mekik dokudu.
Hükümet, MIT ve KCK arasında gizli tüm görüşmelerde baş aktör olarak yeraldı.
En son devrimci halk savaşı savsatasıyla, yedi bine yakın Kürt gencinin hendeklere gömmelerine sebep oldu.
Daha birçok bilinen ve bilinmeyen görüşmelere katılan Sırrı Süreyya Önder’in, bu konularla ilgili Kürt ve Türk kamuoyuna yaptığı bir izahatı görülmemiştir.
Sırrı Süreyya Önder ve Cihangir solcularaının kendileri gibi düşünmeyen Kürtlere yönelik yaptıkları düşmanlıkta işin cabası.
Son dönemlerde özellikle sosyal medya üzerinde yaptıkları, acil kodlu çağrılarına sıkça rastlanılmaktadır. Sırrı Süreyya Önder bugün M. Belli, Y. Küçük ve D. Perinçek’in geçmişte yaptıklarını yapmakta ve onların izinden gitmektedir. Barzanilerin şahsında Kürt düşmanlığı yapan üstatlarında hiçte geri kalmamaktadır. Üstelik sosyal medya aracığıyla, tartıp biçmesini bilmeyen Kürtlerin desteğiyle de, bunu avantaja çevirmektedir.
Mesela, Kurdistan Devlet Başkanı Barzani ve Türkiye Başbakanı Yıldırım’ın, bütün dünyanın gözü önünde yaptıkları görüşmeyi bile, „acil paylaşın, herkes görsün“ diye paylaşarak, bir algı yaratmaya çalışmakta.
Adam milletvekilliğini bir tara bırakmış, sabah akşam asparagas ve sansasyonel ne kadar haber varsa, onları paylaşmakla gariban Kürtleri oyalamaya ve kandırmaya çalışmakta.
Kürtlere zarardan başka, tek bir yararı olmayan bu kişinin halen Kürtler adına konuşması kabul kabul edilöir gibi değil.
O da sol-kemalist abileri gibi, ortak vatan ve demokrasi kandırmacasıyla kendisine verilen rolü oynamakta.
Çünkü bu zat artistlik mesleği gereği, çalmasını da oymamasını da iyi biliyor.
Aksi takdirde, Kürtler adına yaptığı gizli görüşmeleri, kim ve ne adına yaptığını kamuoyuna açıklamalıdır.
Ancak ondan sonra belki Türkler adına, Barzanileri de Kürtleri de eleştirebilir.
Misyonları gereği Türkler adına konuşmaları veya Kürt kurum ve partilerini eleştirmeleri doğaldır. Burada gocunacak ve darılacak bir durum söz konusu da olamaz.
Sırrı Süreyya Önder ve benzerleri Kürtlerin oylarıyla seçildiler, ancak Kürtlerden aldıkları güç ve desteği, şimdiye kadar Kürtler lehine olabilecek hiç bir şeye dönüştüremedilr.
Eğer vicdanları varsa, bir vefa borcu olarak Kürtler için en azında şunu yapabilirler.
Örneğin Kurdistanda yanlış politikaları sonucu zarar görenlerin dramını hem parlamentoda hem de her gün sosyal medyada acil paylaşabilirler. Bu konuda mağdur olanların yaralarını sarmak için uğraş verebilirler.
Acil ve de asıl görevleri bu iken, her gün yaptıkları asparagas paylaşımlarla, Kürtler arasında düşmanlık tohumunu ekmeye çalışıyorlar.
Ancak Başkan Barzani bu zavalıların bugüne kadar oynadıkları oyuna hep boşa çıkardı, inşallah bundan sonra da boşa çıkaracaktır.
Umarım, bir dahaki seçimlerde Kürt milleti sizin yerinize, pırlanta gibi değerli ve bilgili vatanperver Kürt evlatlarını, kendi vekilleri olarak seçecektir.
23.01 2017
siracoguz@web.de