Kürt kimliği nedeniyle kendisine ambargo uygulanan Irak Devlet Başkanı Celal Talabani nihayet Türkiye’de.
Irak Devlet Başkanı olan Kürt Devlet adamı Mam Celal’in Türkiye’ye gelişi, Türkiye’deki kimi kesimler için hüzün, kimileri için ise sevinç vesilesi oldu.
Sevineneler, onu havaalanında karşılayıp bağırlarına bastılar, ziyareti boyunca Onu yalnız bırakmayıp kendisine eşlik ettiler.
Üzülenler ise, onu görmezlikten gelip, köşe bucak saklandılar.
O ise, politik ustalığı ve diplomasinin ince kurallarıyla yanındakilerin gönlünde bir kez daha taht kurarken, Kürt rüspilerinin bir sembolu olan bastonuyla karşıtlarını ters köşe yatırdı.
Mam Celal, Ortadoğu’nun gizemli olan labirentlerinde bugüne kadar sergilediği yaşam deneyimlerinden hareketle Kürdistanı Çankaya’ya taşıdı, dost görünen düşmanlarını can damarından vurdu.
Celal Talabani’nin Türkiye ziyareti, Irak’ın geneli açısından ve hatta Türkiye açısından da sembolik bir ziyaretten öteye gitmeyebilir, ancak bu ziyaret gerek Güney ve gerekse Kuzey Kürtleri için çok önemlidir.
Çünkü:
Bu ziyareti önemli kılan etkenlerden bir tanesi Celal Talabani’nin Kürt kimliğidir.
Türk Ordusuna rağmen bu ziyaretin gerçekleşmiş olmasıdır.
Bu ziyaretle Kürdistan’ın yeniden inşaası Çankaya Köşkü‘nde bile karşı çıkılamayacak bir realiteye dönüşmüştur.
Peki bu ziyareti içlerine sindirmeyenler kimlerdir:
Bunlardan biri Genelkurmay başkanı ve Türk Ordusu…
Bir diğeri de PKK ve onun legal uzantısı olan DTP’dir.
Genelkurmay ve ordunun tepkisini anlamak zor olmadığı gibi, tahmin edilmeyen bir tavır da degildi. Çünkü kuruluşundan beri Türk Devleti’nin temel taşı olan Türk Ordusu, Kürt varlığının inkarını esas alan bir anlayışla şekillendirilmiştir. Onun bu anlayışı sadece Türkiye ile de sınırlı değildir.
Dünyanın neresinde olursa olsun, Kürtlerin yararına olan bir gelişme, Türk ordusunu hep rahatsız etmiş ve sözkonusu gelişmenin engellenmesi için açık veya kapalı bir şekilde müdahale etmekten geri kalmamıştır.
Türk Ordusunun Talabani karsıtlığı, salt Onun Türkiye’yi ziyaret etme isteğiyle de sınırlı değil, Irak Devlet Başkanlığı için adı geçtiğin günden itibaren memnuniyetsizliklerini açık bir biçimde beyan etmişlerdi.
DTP niye bu ziyarete karşı, işte bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Karşı çıkış nedenlerini son harekata dayandırmış olmalarını da samimi bulmuyorum.
Talabani’nin geçmişte KYB Başkanı sıfatıyla Türkiye’ye gelişlerinde de, DTP’lilerin tavırları, gerekçeleri her seferinde farklı da olsa, hep aynıydı.
DTP’nin karşı çıkış nedeni bu olsa bile, bugünkü duruşları bana, Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla kamuoyuna yansıttığı belirlemelerinden birini hatırlatıyor.
Güney Kürtleriyle AKP’nin olası yakınlaşmalarına karşı PKK ve Ordunun Kemalizmi koruma refleksi…
08 Mart 2008