Son 50 yılda gizli ya da açık olarak kurulan Kürt siyasi partileri ya siyasi düşüncelerini ya da dini inançlarını esas alarak siyaset sahnesinde yerlerini aldılar.
Dolayısıyla Kürt sorunu konusundaki çözüm önerileri de, ideolojik ya da dinsel inançlarına göre şekillendi.
Sosyalist dünya görüşüne sıkı sıkıya bağlı olanların çözüm formülleri daha çok egemen ulusla şu veya bu biçimde birlikte yaşama şeklinde oldu.
İlginçtir, dindar olan ya da dini etki altında olan yapılanmaların da hayata bakış açıları sosyalistlerle zıt olmalarına rağmen, her iki kesimin de sorunu çözme formülü, nüans farkıyla örtüşmektedir.
Birinde belirleyici olan enternasyonalizm…
Diğerinde ise ümmetçiliktir.
Birinde emek ve halk kardeşliği…
Diğerinde din kardeşliği…
Tıpkı madalyonun iki yüzü gibi, onları birbirinden farklı kılan tek şey, birinin inandığı şeyin diğerinin inandığına göre daha yeni ve modern bir görünüme sahipmiş gibi görünüyor olması…
Belirli bir kitlesel tabana dayanan bu iki kesimin de ulus sorununu temel sorun görme gibi bir dertleri yok. Aksine dayandıkları tabanın bu yönde bir talebi varsa, onları da kendilerine benzetmeye ve sahiplendikleri ulusal taleplerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Nedeni, birisinin sınıfsal temele dayanması ve kendisinden olmayanı dışlaması, diğerinin ise inançsal temele dayalı olması nedeniyle, farklı din ve mezheplere mensup olan Kürtlerin birliğinden daha çok aynı dini ya da mezhebi paylaşan egemen ulusa mensup olanlarla ortaklaşmasıdır.
Geriye varlığını ulusun sahip oldukları özelliklerle tanımlayan ya da ulusun özgür olma sürecine kadar, birlik çimentosunu kendine ön şart olarak görenlerin ayrı devlet kurma şeklindeki çözüm formülüdür.
Bugüne kadar ezilen ulusların özgürleşme süreçlerinin yegâne çözümü de hep bu şekilde olmuştur, zorla ya da karşılıklı rızayla…
Bu iki formülün dışında Kürt örgütlerin ileri sürdükleri yöntemler ise, öğrenilmiş kimi ezber kalıplara dayanmaktadır.
Çünkü devletleşmeyi dışlayan yeni yöntem ya da formüller ne verili bir araştırma ne de halkın bu konudaki olası taleplerine dayanıyor.
Kürtlerin yeteri kadar olanakları yoksa da egemen ulusun kimi kurumları tarafından yapılmış ve Kürtlerin de yararlanabileceği birçok toplumsal araştırmalar var.
Ki, Kürtler de bu hazır ve de kendileri için maliyetsiz olan araştırmalardan yararlanabilirler.
Bununla hem adına siyaset yaptıkları halkın taleplerini öğrenmiş olur, hem de ezbere dayalı kimi kalıplarından kurtulmuş olurlar…
04.12.2023