Bombacı kadın Arap…
Kuryeler Arap…
Bombacı kadına yardım ve yataklık yapanlar Arap…
Tutuklanıp sorgulananlar Arap…
Patlamada ölen ve yaralananlar Türk…
Onların yasını tutup ağlayanlar „iyi“ Kürt…
Patlamayı organize eden ve patlama emrini verenler ise „terörist“ Kürt…
Derin devlet aklıyla kurgulanan bu senaryo, her ne kadar kendi içinde kimi kopuklukları, mantık hatalarını içerse de, pek fena sayılmaz.
Hatta içine Kürtlerin de dahil edildiği filim ve dizi senaryolarıyla karşılaştırıldığında, ilk kez Kürtlere pozitif bir ayırımcılık içeren bir senaryo.
En iyi dizi ve filim senaryolarında bile Kürtlere hep „düşük“ karakterli roller biçilirken, derin devlet aklıyla yazılan bu senaryoda Kürtlere „patron”, Araplara “katil” rolü biçilmişken, Türklere ise, “mağdur“ rolü uygun görülmüş.
Bu yönü itibariyle Kürtler açısından takdire şayan bir senaryo.
Ancak senaryonun çekiminde belli ki, kimi iç sorunlar yaşanmış…
Rol dağılımında yaşanan aksaklıklar, hesaba katılmayan yol kazaları derken, çekimler yarıda kaldı, yapılan hesaplar da şimdilik zararla kapatıldı.
Aslında çekim öncesi senaryo şuydu:
Reis G20 Zirvesi için yola çıkmadan filmin çekimine start verilecek.
Yapımcı Kürt…
Yönetmen Rojava’dan…
Sponsor ABD’den…
Hakeza oyuncular da, başrolden figüranlara kadar herkes Kürt…
Türkler de mağdur olarak yansıtılacak…
Oyunun başlangıç sahnesinden hemen sonra başrol kayıplara karışacak…
Senaryo gereği seyirciler arasından her türlü oyunda oynamaya hazır bekleyen Kürtlerden biri, başrol oyuncusunun dublörü olarak sahneye çıkacak.
Film çekimi esnasında meydana gelen zarar ve ziyanın müsebbibi olarak Kürtler gösterilecek…
Her türlü zararın tazmin edilme işi ise, Reis’e havale edilecek.
G20 Zirvesi’ne katılmış olan Reis, kendilerine karşı sahnelenmiş olan filmin sponsoru olan Amerikan’ın Ağası Badin’i zirvede hazır olarak bulmuşken, zararın tazmini için yakasına yapışacak.
Reis’in tazmin talebi Badin Ağa’nın arada bir yakalandığı dalgınlığına denk gelir de, okey derse, sınırda aç kurtlar gibi bekleyen askerler ile onlara bağlı çeteler, Rojava’ya dalacak.
Badin Ağa kendine gelene kadar, hepsi olmasa bile yeni bir cep ile bir süre daha idare edilecek.
Allahtan senaryoyu yazan ile sahnelemeye çalışan ekip arasında, ön alma sorunu yaşandı da, oyun yarıda kaldı.
Haliyle iç hesaplaşma kimi yönleriyle dışa yansıdı.
Oynatılan oyuncuların kimliği…
Figüranların kimlerden oluştuğu…
Kamera arkası hizmetleri sunan çalışanların bağlı bulundukları kurumlar tek tek ortaya çıktı.
Geriye sadece yapımcının kimliği netleşmedi ki, onun da hala Kürt olduğu iddia ediliyor…
Ancak bu haliyle de kalsa, yol açtığı maddi ve manevi zarara rağmen…
Oyuncu ve figüranları Arap…
Mağdurları Türk…
Yas tutup ağlayanlar da her türlü hümanist…
Arapları oynatan, Türkleri mağdur eden, her türlü hümanistleri de ağlatan bir filmin yapımcısının Kürt olmuş olması, hayal ürünü de olsa kulaklara hoş geliyor…
17.11.2022