AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 12 Ekim günü Filistin gündemli MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Konu ise Hamas’ın İsrailli sivillere yönelik terör saldırılarının ardından İsrail’in yine sivillere yönelik estirdiği devlet terörü. Hamas’ın saldırısıyla İsrail’in misillemesi terör kapsamına girer ve ikircimsiz kınanması gerekir.
Rojava’dan, Suriye’nin işgali altındaki Kürdistan parçasından bir dostum bu konuşmadaki yaman çelişkiye bir kelime oyunuyla dikkat çekmiş. AKP’li Çelik’in açıklamasında yer alan İsrail’i Türkiye ile, Filistin’i Kürdistan ile, Filistin halkını Kürt halkı ile, Gazze’yi Rojava ile değiştirmiş. Bu konuşmayı buyurun bir de bu haliyle okuyun:
„Hepimizin gündemi ve üzüntüsü Kürdistan Türkiye (Filistın İsrail) olayları. Sivil can kayıplarının arttığı ve Rojava’nın (Gazze’nin) topyekün bombalandığı bu görüntü hepimiz açısından üzüntü verici olduğu gibi bundan sonra nereye gideceği konusunda da büyük bir belirsizliği beraberinde getirmektedir. Her türlü sivil kayıplarına karşıyız. Sivillerin ve masum insanların hedef alınmasını kabul etmiyoruz.
„Barış için diplomasi koymak şu an için zor. Görüntü hepimiz açısından üzüntü verici. Burada biz nasıl ki Türkiye (İsrail) güçleri tarafından yasa dışı yerleşim yerlerinde ve diğer yerlerde Ankara‘da (Kudüs’te) başka yerlerde sivilleri hedef alan aşırı şiddet eylemlerine karşı çıkıyorsak aynı şekilde Türkiye’de (İsrail’de) sivilleri hedef alan eylemlere de karşı çıkıyoruz. Sivilleri hedef alan bombalama durmalı. Toplu cezalandırmaya AB de alet olmaktadır. Rojava’nın (Gazze’nin) topyekûn cezalandırılması hukuka aykırı. Kürdistan (Filistin) meselesi bir günde ortaya çıkmadı.
„Çeşitli devletler Türkiye’nin (İsrail’in) kendini savunma hakkından bahsediyor. BM üyesi bir devlet kendisine bir saldırı yapıldığı zaman hukuk içerisinde kendini savunma hakkı vardır. Orantılı bir şekilde olması gerekir. Bütün bir Rojava ve Kürt (Gazze ve Filistin) halkını cezalandırmaya dönük şiddet eylemine dönüştürülürse bunun kabul edilmesi söz konusu olamaz. Çözüm için bağımsız Kürdistan (Filistin) Devleti kurulmalı…
„Birisi çıkar da Türkiyeli (İsrailli) masumların, Türkiyeli (İsrailli) sivillerin hedef alınmasını desteklerse, bu ne kadar yanlışsa Kürt (Filistin) halkının bu şekilde topyekun cezalandırılması da o kadar yanlış. Biz Türkiye’deki (İsrail’deki) masumlara, sivillere dönük yapılan bu eylemlerin karşısında olduğumuzu söylüyoruz. Aynı şekilde Kürdistan’daki (Filistin’deki) masumlara dönük olarak da bu şekilde bir tablonun ortaya çıkmaması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımız herkese şu çağrıda bulundu, ‚Devlet gibi davranın. Devlet aklıyla davranın. Örgüt gibi davranmayın‘ diye. Şimdi topyekun Rojava’nın (Gazze’nin) bombalanması ne demektir, burada bir devlet aklı söz konusu olabilir mi?“ (https://www.gazeteduvar.com.tr/ak-parti-sozcusu-celik-arabuluculuk-konusunda-hazirliklarimiz-tamam-haber-1642022, 12.10.2023)
Ve Rojavalı dostum soruyor: “Madem Çelik devlet aklından, sivillerin katledilmesinden, adlandırmasa da devlet teröründen bahsediyor, o halde İsrail’in birkaç gündür Hamas ve Gazze’ye karşı yürüttüğü saldırıların çok daha kapsamlısını TC neden yaklaşık on yıldır Rojava’ya yönelik gerçekleştiriyor, aralıksız yerleşim birimlerini ve alt yapı tesislerini, buğday silolarını vuruyor ve sivilleri katlediyor? Bununla da yetinmeyerek bizzat oraları işgal ediyor? Neden bir devlet çıkıp da Türkiye’ye uluslararası hukuku hatırlatmıyor? Ve benim bir kelime oyunuyla yukardaki hale getirdiğim benzer bir açıklamayı Türkiye’ye yönelik neden yapmıyor? Nerede insanlık, nerede uluslararası hukuk? Böylesine çirkin bir çifte standart NEDEN?”