Türk ordusu havan toplarıyla Zaxo’ya bağlı Perex Köyü’nü bombaladı.
Bombardıman sonucu 9 kişi ölürken, 31 kişi de yaralandı.
Irak ve Bölgesel Kürt Yönetimi’nden yapılan açıklamalara göre hayatını kaybeden ve yaralanan kişilerin çoğunun bölgeye piknik için gelen Iraklı turistler olduğu söyleniyor.
Olayla ilgili Amerika ve İngiltere birer açıklama yaptılar.
Irak Merkezi Yönetimi ile Bölgesel Kürt Yönetimi ise olayı yumuşsak bir dile kınadılar.
Açıklama ve kınamalar şöyle:
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price; “Irak’ın kuzeyinde bugün meydana gelen ve sivillerin ölümüne yol açan kanlı bombalamadan haberimiz var. Irak’ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli…“
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, „Birleşik Krallık, Duhok’un Zaho ilçesindeki saldırıda sivillerin öldürüldüğü ve yaralandığı haberlerinden ciddi endişe duymaktadır…”
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, “Türkiye, Irak’taki askeri operasyonlarını durdurmalı, Irak halkından özür dilemeli, şehit ve yaralıların ailelerine tazminat ödemelidir…“
Eski Başkan Mesud Barzani; “Bu tür felaket ve suçlara karşı ciddi ve kalıcı bir çözüm için Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Irak Federal Hükümeti’nin iş birliği yapmasının zamanı gelmiştir…”
Başkan Neçirvan Barzani; “Türkiye ile PKK arasında yaşanan çatışmalar sonucu sınırlarımızda meydana gelen olaylar kabul edilemez. Bu Kürdistan Bölgesi’nin güvenliği ile Irak’ın uluslararası sınırlarının ihlalidir…”
Başbakan Mesrur Barzani; “Sivillere yönelik saldırıların hiçbir makul sebebi olamaz. Çok sık yaşanan bu tür olaylar durmalıdır. Kapsamlı bir soruşturma için Bağdat ile iş birliği yürütüyoruz. Bölgemiz, Türkiye ve PKK’nin çatışması ile sıklıkla şiddetin içine çekiliyor…”
Yumuşak ve her tarafa çekilebilecek imalı ifadeler…
Oysa Türkiye her ne kadar PKK’nin varlığını gerekçe gösterse de Kürdistan’ın Güneyi ile Rojava’ya yaptığı operasyon ve saldırıların amacı, her iki parçada da Kürtlerin kazanımlarını engellemek ve kalıcı bir şekilde egemen güç ve devlet olarak Kürdistan’ın tümüne yerleşmektir.
Türkiye’nin bu hayali ve de temel amacı, Kürtler de dahil olmak üzere herkes tarafından bilinmekte.
Yapılan bu son katliam bile tek başına Türkiye’nin gerçek niyetinin ne olduğunun bir kanıtı.
Katliamda ölen ve yaralananların çoğunun Iraklı olmaları, Amerika ve İngiltere’nin olaya bakışı ve sivillere yönelik bir saldırı olarak değerlendirmeleri, bir fırsat olarak değerlendirilerek, Birleşmiş Miletler nezdinde yapılacak girişimlerle Güney’deki Türk Askeri varlığının sonlandırılması dahi sağlanabilir.
Ancak buna rağmen, Kürtleri temsil etme iddiasında olan güçler, Türkiye’nin saldırılarını, Güney ve Rojava’ya kalıcı olarak yerleşme amaçlı operasyonlarını, farklı gerekçelere dayandırmakla, Türkiye’ye hareket serbestliği fırsatını kendi elleriyle sunmuş oluyorlar.
Bu nedenle Türk devleti son yıllarda kendi resmi sınırları içerisindeki illerden daha kolay ve sorunsuz bir şekilde Rojava ve Güney’de operasyonlar yapmakta, askeri varlığıyla kalıcılığını her geçen gün biraz daha pekiştirmektedir.
Türkler Kürtlerin yumuşak karnını yakalamış bir kere…
O nedenle Güney’e yönelik saldırıları Kürtler’in bir kesimi tarafından…
Rojava’ya yönelik saldırıları da diğer bir kesimi tarafından neredeyse alkışlarla karşılanıyor.
Oysa sonuçta bir bütün olarak Kürtler zararlı çıkıyor…
Türk devleti de “kazan, kazan” kazanıyor.
Yaşadıkları yer, mensubu oldukları parti, inandıkları din farklı da olsa Kürtler, millet olma duygusuyla hareket etmedikleri sürece, hiç bir parçanın hatta hiç bir Kürd’ün kazanımları dahi garanti altında olamayacaktır.
Bu da böyle biline…
21.07.2022