Pezevenk‘in biri teröre destekle, vatan hainliğiyle suçlamış Mehmet Elbistan’ı, hem de 2021 yılında Almanya’nın tam orta yerinde, işçi göçü anlaşmasının altmışıncı yıldönümü toplantısında.
Bilmez o iblis, Elbistan’ın anasından „terörist, bölücü, şaki“ doğduğunu, kardeşlerinin darağaçlarında sallandırılmak için altmış yıl önce içeri alındıklarını.
Bilmez o hınk deyici, sahibinin sesi, Dr. Nuri Dersimi’nin amcası, hocası, yol göstericisi, kutup yıldızı olduğunu Elbistan’ın.
Ve bilmez o zübük, o çömez, Elbistan’ın bir ömür boyu sevdasının peşinden koşan yılmaz bir koşucu olduğunu ve yetmiş yıldır amcasından devraldığı vasiyetnameyi genç kuşaklara aktarmak için bir maratona çıktığını:
„İNTİKAM!!
Kürt namusuna sürülen lekeyi temizlemek için.
İntikam!..
Süngülenen yüzbinlerce Kürt yavrularının feryadını dindirmek için.
İntikam!…
Girdaplara atılan, ateşlerde yakılan gelin ve kızlarımızın Kürdistan afakında oğuldayan eninlerini teskin için.
İntikam!…
Darağaçlarının altında ölümü kahramanca selamlayan, „yaşasın hür ve müstakil Kürdistan!“ diye haykırarak şehadet tacını giyen binlerce vatan kurbanlarının gayelerini tehakkuk ettirmek için.
İntikam!..
Kürdistan denilen harabezar anayurdun istihlasi için. (…)
Şehitlerimizin kanlı cesetleri üzerinde kanla, gözyaşlarıyla yazılı vasiyetname işte bu bir tek kelimedir!..
Namusu olan her fert, sinesinde Kürt kalbi çırpınan her insan, damarlarında Kürt kanı çevelan eden her genç bu vasiyetnameyi unutmamalıdır. Onu infaz edinceye kadar uyumamalı, rahat etmemeli ve çalışmalıdır! “
İşte bu vasiyeti, kutsal bir düstur, pîroz bir emir belledi Elbistan bir ömür boyu. Bu vasiyetnamede dile getirilenlerin yaşam bulması, kök salması için didinip durdu Binxet, Serxet ve Almanya’da.
İlk nesilden kapısını çalmadığı tek bir Kürt yoktur. Yüzleri gülsün diye şeker ve balon vermediği tek bir çocuk kalmamıştır ikinci ve üçüncü kuşaktan. Yardıma ihtiyacı olan hiçbir insanı geri çevirmemiştir Elbistan.
Bir eylem ve kavga adamıdır O. Yaşı doksanlara varsa da, kanı deli bir gençtir, yaşamın baharında.
Bir Mahabatlıdır Elbistan, Humeyni cihat ilan edip çapulcu ve çakalları sürdüğünde Kürdistan’ın doğusuna, Rojhılat’a. Bir Halepçelidir, Saddam alçağı ölüm yağdırdığında Kürdistan semalarından. Doğuşundan başlar, Bınxet’le ilişkisi.
Bir Ceylan, bir Uğur’dur Elbistan, Kuzey’de çocuklar katledilir, köyler, kasabalar yerle bir edilirken. Encü‘lerden biridir O Roboski’de, cesedi katır sırtında kar altındaki dağ ve derin vadilerden anasına getirilen. Diyarbekir’de, Batman ve İstanbul’da alınıp götürülen ve adı kayıtlara faili meçhul diye geçirilenlerden herhangi biridir Elbistan.
Yurdunu, insanını sevmekse vatan hainliği, evet, bir vatan hainidir Elbistan, hem de listenin en başında yer alan ve bunu büyük bir onurla taşıyan!
Kürdistan aşkıysa teröristlik, bir Top-Teröristtir Elbistan, amca dediği Dr. Nuri Dersimi’nin vasiyetini bir ömür boyu boynunda taşıyan!
Ve nereden bilsin o alçak, yaptığı ithamların Kürt Mahallesi’nde onur madalyası anlamına geldiğini!
Dün Hürriyet’ti, bugün Sabah ve benzerleri. Saldırıyorlar el birliğiyle diri kalmasını becerebilmiş yurtseverlere. Fazla bir tepki çıkmadı Kürt Mahallesi’nde ne sokağa inen, ne protestoda bulunan ve bu gibi pezevenklere ağzının payını veren.
Bu sessizlik, bu tepkisizlik, bu dağınıklık da gösteriyor ki, ilerleyeceğimize savrulmuşuz ta başlara, 1970’lerin ortalarına, yeniden. Tüketmişiz yaratılan ortak kazanım ve değerleri, bir bir.
Ödünç aldım „Pezevenk“ kelimesini, nitelemesini kekêm Elbistan’ın dağarcığından. Bir diğeri de „Eşek Herif“tir, nazının geçtiği kendinden küçük arkadaş ve dostlarına ilişkin kullandığı.
Sadelik, doğallık, yalınlığın diğer adıdır Elbistan. Çözersiniz bir çırpıda kişilik özellikleri ve karakterini, baktığınızda herhangi bir resmine. Bölüşmesini, paylaşmasını bilen, caka ve fiyakadadan uzak duran, dost mu dost, hep güleç yüzlü babacan.
„Halen 19 yaşımdaki gençlik heyecanını taşıyorum. Yaşım 85 oldu ve henüz yorulmadım diyorum ve bendeki bu Kürdistan aşkı, Kürdistan devleti kurulduktan sonra da devam edecektir“ diyor Elbistan, Doğan Ceren’in „Yorulmaz bir düş yolcusu – Mehmet Elbistan“ adlı çalışmasında.
Tanırım Elbistan’ı 1976’lardan buyana. Kendine ilişkin, ketumdur ağzı. Sevmez bahsetmeyi kendinden. Soyluluklarını kendileriyle başlatanların tersine, tek laf etmedi şan, şöhret ve ilişkileri hakkında ne kendisinin ne de ailesinin.
Özgürlük Halayı’nın, Govenda Azadî’nin hep başında oldu, mendil sallayan, ritim tutturan.
Kek Doğan Ceren’e binlerce kez teşekkür; bizi Elbistan, Kırıkhan, İskenderun, Binxet’le Almanya’larda eşine ender rastlanan bir gezintiye çıkaran ve Elbistan abimizi konuşturmayı becererek Kürt tarihine mütevazi bir katkıda bulunan.
Yaşayan bir efsane, bir abidedir kek Elbistan!
18.11.2021
msahin1@web.de