Gazete Duvar’dan bir haber…
Trabzon’da yaşanan bir olayı gazete şu başlıkla haberleştirmiş.
„Trabzon’da belediye başkanından ‚Kürdistan siparişi‘ baskını: Şapkalar yakıldı.”
Evet yanlış anlamadınız.
Trabzon’un Şalpazarı İlçesi’nde şapka üretimi yapan Anadolu Şapkacılık adlı fabrikaya MHP’li Belediye Başkanı Refik Kurukız, beraberindeki bir ekiple baskın yapmış.
Baskının gerekçesi, fabrikada Kürdistan logolu şapkaların üretiliyor olması.
Fabrikada üretilen Kürdistan logolu şapkalar, torbalarla dışarıya taşınmış, cadde üzerinde üst üste konulan torbalar ateşe verilerek yakılmış.
Yaşanan bu olay önce yerel medya tarafından haberleştirilmiş. Gazete Duvar’da haberi yerel medyadan alıntılamış.
Haberde verilen bilgiye göre, Kürdistan logolu şapkalar, 10 Ekim’de yapılacak seçimlerde kullanılmak üzere Kürt partileri tarafından sipariş edilmiş.
Seçim derken hemen aklınıza, Devlet Bahçeli’nin talebiyle Cumhurun başı Erdoğan’ın ilan etmiş olabileceği baskın bir seçim, Kürdistan logolu şapka siparişini verenlerin de Türkiye’deki Kürt Partileri olduğu, gelmesin.
Söz konusu olan seçim Irak’ta 10 Ekim günü yapılacak merkezi parlamento seçimleri, o seçimde kullanılmak üzere şapka siparişini verenler de Kürdistan’ın Güney’indeki Kürt Partileri.
Aynı haberi Rudaw da manşete taşıyarak vermiş. Rudaw, söz konusu şapkaları sipariş eden partilerin, seçimlerde Kürdistan İttifakı adıyla katılacak olan YNK ve Goran olduğu bilgisini de bir detay olarak vermiş.
Trabzon’un Şalpazarı Belediye Başkanı MHP’li Refik Kurukız.
Yönettiği ilçedeki bir fabrikada Kürdistan logolu şapka üretilecek, buna rağmen Belediye Başkanı Kurukız’ın haberi olmayacak, haberdar olduğunda da gereğini yapmayacak…
Kurukız, Kürdistan logolu şapka üretimini duyar duymaz harekete geçiyor ve üretilen şapkaları sokak ortasında yakmakla, kendisinden bekleneni yapıyor.
Olaydan sonra yerel medyaya konuşan fabrika sahibi, siparişin Irak’tan verildiğini, üretilen şapkaların devletin verdiği izin çerçevesinde ve yasal yollarla ihraç edileceğini belirterek, yaşanan olayla maddi zarara uğrayıp mağdur olduklarını belirtiyor.
Buna karşın Belediye Başkanı Refik Kurukız ise yaptığı açıklamada şöyle diyor: “Burası Şalpazarı. Çepni Kültürümüzü, atalarımızın mirasını burada yaşatıyoruz. Burası öz be öz Türk Yurdudur. İlçemizde böyle bir hadisenin yaşanması tüm ilçe halkımız gibi beni de derinden üzmüştür. Belediyemiz olaya anında müdahale yaparak şapkaları imha etmiştir…”
Şimdi diyeceksiniz ki, Irak Seçimleri, bu seçimlere katılan Kürt Partileri, Trabzon’un Şalpazarı ilçesi, bu ilçeyi yöneten MHP’li Belediye Başkanı, sokak ortasında yakılan Kürdistan logolu şapkalar, nasıl oldu da aynı haberde buluşabildi.
Aslında birbirleriyle tezatmış gibi görünen bu kavramların bir haberde buluşmuş olması hiç te rastlantı sonucu bir durum değil.
Daha öncede, üzerlerinde Kürdistan yazılı tişörtleri giydikleri için o bölgede saldırıya Güneyli Kürt turistlerin saldırıya uğramalarına şahit olduk.
Aslında o bölgede yaşanan ve bundan sonrada yaşanacak benzer olaylar, bir kuyumcu titizliğiyle daha önceden hesaplanarak, yapılmış olan bir planın birer parçaları.
Bilindiği gibi, önümüzdeki yıl ‘Defacto Devlet’ olmanın 30. yılını kutlayacak olan Güneyli Kürtler, statülerini resmiyete dönüştürme…
Bu dönüşümü garanti altına alıp korumak için peşmergelerden ulusal bir ordu, ikili istihbarattan milli bir istihbarat kurma…
Uluslararası tanınma ve kabul görmenin bir an önce gerçekleşmesi için, içeride ve dışarıda diplomatik ziyaret ve görüşmeler yapma…
Komşu devletleri kıskandırmak, Kürdistan’ın diğer parçalarını da özendirmek için tüm şehirleri Dubaileştirme gibi büyük hamlelerle uğraşıyorlar.
Bu yoğunluktan dolayı beş on yılda bir yapılacak seçimlerde, propaganda malzemesi olarak kullanılacak şapka ve benzeri şeyleri üretme gibi, basit işlerle zaman harcamak istemiyorlar.
Dolayısıyla bu tür basit ihtiyaçlarını Türkiye’de, üstelik Kürt ve Kürdistan kelimelerini duymakla, kırmızı bezi gören boğa misali, kuduran Lazlardan temin etme yoluna gidiyorlar.
Bu konuda özellikle Lazları seçme gibi bir taktikle yine, bir taşla iki kuş vurma misali, iki yönlü bir kazancın gerçekleşmesini hedefliyorlar.
Birincisi, bur tür işler için Türkiye’deki en milliyetçi kesimi oluşturan Lazlar tercih edilip, onları Kürt ve Kürdistan kavramlarına yavaş yavaş alıştırmakla, Türkiye’deki Kürt karşıtlığını aşındırmak…
İkincisi ve de en önemlisi ise, bu alıştırma sürecinde Lazların Kürt ve Kürdistan kelimelerine karşı göstermiş oldukları tepkilerden hareketle, Kuzey’deki Kürt Partileri’ne de siyasi olarak kullanabilecekleri bir malzeme ve propaganda yapma zeminini sunmak…
Böylelikle Güneyliler ihtiyaç duydukları, ancak üretmek için zaman ayırmaya değer bulmadıkları ürünlere…
Kuzeyliler de siyasi propaganda olarak kullanabilecekleri bir malzemeye sahip olmuş oluyorlar.
Bundan daha iyisi, dostlar başına…
16.09.2021