
Biden’ın başkanlık görevini devralmasının üzerinden yaklaşık bir ay geçti.
Bu süre içerisinde hemen herkes Biden’ın Ortadoğu’ya yönelik nasıl bir hamle yapacağı merak ediliyordu.
Nihayet beklenen ilk hamle yapıldı.
Biden’ın talimatıyla ABD uçakları Suriye’deki İran hedeflerini vurdu.
Ketaib Hizbullah ve Ketaib Seyyid el Şüheda dahil İran’ın desteklediği gruplara ait hedeflere yönelik saldırıda, çok sayıda kişinin öldüğü belirtiliyor.
Pentagon Sözcüsü John Kirby, saldırının son zamanlarda Irak’ta düzenlenen roketli saldırılara karşılık olduğunu, Ketaib Hizbullah ve Ketaib Seyyid el Şüheda dahil İran destekli grupların sınır kontrol noktasında bulunan birçok tesisini yok ettiğini açıkladı.
Bu hamle her ne kadar, İran’a bağlı milislerin Hewlêr’deki ABD’li askerler yönelik saldırıya karşılık verilen bir cevap olsa da Biden ve ekibinin öncelikleri konusunda da bir fikir veriyor.
Aslında ABD’nin kurmaya çalıştığı oyun belli, belli olmayan tek şey hangi hamlenin nasıl ve kime karşı yapılacağı…
Oyunun kapasam alanına dahil edileceklerini tahmin eden Türkiye ve İran ise, kurgulanan oyunu bozmak ya da geciktirmek için neler yapabileceklerinin hesabını yapıyorlar.
Türkiye, bir süre önce Irak ile bir orta yol bulup Şengal’e saldırmak için nabız yokladı. Ancak ABD tam da Irak, Türkiye ve Suriye sınırlarının kesiştiği bir noktada yeni bir askeri us kurma hamlesini yapınca, Türkiye’nin hesabı alt üst oldu. Bu nedenle yönünü bir kez daha dağlara, Garê ye çevirdi. Erdoğan kendinden ve operasyonun sonucundan çok emin olarak, daha başlamayan operasyonun sonucuyla ilgili vereceği müjdenin gün ve saatini bile açıkladı.
Beklenen gün ve saat geldi, herkes Erdoğan’ın açıklayacağı müjdenin ne olacağını merak ederken, Erdoğan, Garê de hezimete uğradıklarını açıklamak zorunda kaldı. Çünkü Saray’daki hesap Garê’ye uymadı, Erdoğan’da vereceği müjdeyi unuttu.
Şimdi herkes hesap hatasının nedenini sorguluyor. Muhalefet başarısızlığın nedenini ABD’in el altından PKK’yi uyarmış olabileceğine bağlarken, iktidar bu iddia karşısında sesiz kalmayı tercih ediyor.
Aslında ABD’nin uzun bir süreden beri Türkiye’nin Güney’e ve Rojava’ya yönelik operasyonlarına karşı takındığı tavır, hem Türklerin hem de Kürtlerin kafasının karışmasına neden oluyor.
Türkiye’nin Rojava’da YPG’ye yönelik operasyonlarına kapıyı kapatırken, Güney’de ise PKK’ye yönelik hem havadan hem de karadan yaptığı operasyonlarına adeta seyirci kalıyor.
Bana öyle geliyor ki, Türkiye’nin Güney’deki operasyonlarına kapıyı aralayarak, PKK’yi, Rojava’da kapıyı kapatmak ve Garê’de olduğu gibi yeri geldiğinde operasyonları boşa çıkartmakla da, Türkiye’yi terbiye etmeye çalışıyor.
Aynı şey İran için de söz konusu.
İran, ABD’nin bölgeye yönelik siyasetini boşa çıkarmak için, Irak ve Suriye’de kendisine bağlı milis güçleri üzerinden manevra alanını genişletmeye çalışıyor. Ancak Türkiye’den farklı olarak, İran oyun bozucu işlevini daha çok Irak ve Suriye’de konuşlandırdığı milis güçleriyle yapmaya çalışıyor.
Bağdat ve Hewlêr merkezli eylemlerle Amerikan’ın sinir uçlarıyla oynarken, aynı zaman da, merkezi yönetimle yerel Kürt yönetimine gözdağı, buralardaki milislerine de moral ve güç veriyor.
Her iki ülkenin de kendi resmi sınırları dışında açık ya da kapalı olarak Kürtlere yönelik operasyon yapmalarının asıl nedeni, ABD’nin kurguladığı oyunun sınırlarının dayanmasını engelleme çalışmaktır.
Bunu ne kadar sürdürecekleri, Amerikan’ın kurguladığı oyunun kapsamı ve süresi ile her iki ülkedeki Kürtlerin takınacakları tutuma bağlı.
Devleti olmayan Kürtlerin, bölgede oyun kurabilme ya da kendileriyle ilgili kurulan oyunları bozabilme gibi bir güçleri yok.
Ancak uzun vadeli hesap yapıp buna uygun realist bir tutum takınmaları halinde, Amerikan’ın bölgeyle, dolayısıyla kendileriyle ilgili kurgulamış oldukları oyunun beklenenden daha erken sonuçlanmasına katkı yapabilir ve oyunun sonunda hak etikleri hisselerine de kavuşabilirler.
Bunun gerçekleşmesi için de, iki şeye dikkat etmeleri gerekir.
Birbirleriyle uğraşmaktan vazgeçip, ABD’nin kendilerine biçmiş olduğu rolün hakkını vermek.
Kardeşlik ya da dindaşlık edebiyatına kanmadan, sömürgeci devletlerden ve onların oyunlarından uzak durmak…
27.02.2021