Dünya’nın bir cebe girebileceği kadar küçülmediği dönemde, Amerika denilince ilk akla gelen kavramın rüya olduğu söylenir.
Amerikan Rüyası.
Bu rüyayı kimler görmemiş ki…
Kimilerinin ömrü, bir türlü gerçeğe dönüştüremediği bu rüyasını çevresine anlatmakla geçmiş.
Kimilerinin de, Amerika denilince cin çarpmışa dönen yoldaşları duymasın diye, rüyasını kendinden bile saklamış.
Sadece bireyler mi?
Amerikan Rüyası birçok devlet adamının da hayallerini süslüyormuş.
1970’li yılların Türkiyesi’nde Demirel’in seçim vaatleri arasında; „Türkiye’yi Küçük Amerika yapacam“ yer alıyordu.
1980’li yılların sonunda ise, Özal başarının göstergesi olarak, “Türkiye’yi Küçük Amerika yaptım” sözünü seçim propagandası olarak kullanıyordu.
Tek tek bireylerin rüyası Amerikan vatandaşı olmak iken, Türkiye gibi ülkeleri yöneten devlet adamlarının rüyası da ülkelerini Küçük Amerikan yapmaktı…
Tek ölçütleri Amerikan’ın dışarıdan görünen güç ve zenginliğiydi. Dışa yansıyan güç ve zenginliğin, içteki yansımasının nasıl olduğuyla kimse ilgilenmiyordu.
Beyazlarla siyahilerin, yerlilerle göçmenlerin konumu, çelişki ve çatışmaları, rüya sahiplerinin umurunda bile değildi.
Çünkü Amerika denilince, kimsenin aklına ne demokrasi ne de insan hak ve özgürlükleri geliyordu.
Dünyanın küçülüp bir cebe sığmasıyla birlikte, Amerika’nın içi de bugün, dışa yansıyan güç ve zenginliği gibi görünür hale geldi.
Toplumsal çelişkiler gibi, darbe girişimleri bile dünyanın en ücra köşesinden canlı olarak seyredilmekte…
Yarın 20 Ocak.
Amerika’da devir teslim töreninin yapılacağı gün.
Ancak alışılagelenden farklı bir tören olacak.
Amerikan tarihinde ilk kez halef ile selef yan yana gelmeden devir teslim işlemi gerçekleşecek.
Bundan dört yıl önce Trump, siyahi Başkan Obama ve yardımcısı Biden’i törenle uğurlayıp Beyaz Saray’a yerleşmişti.
Yarın, dört yıl aradan sonra bu kez başkan olarak dönen Biden’i beklemeden, onunla karşılaşmadan Beyaz Sarayı terk edecek, istemeden ve içi kan ağlayarak…
Bir ilk olan sadece devir teslim töreni mi?
Elbette hayır.
2020 yılında yapılan başkanlık seçimi başka ilklere de vesile oldu.
Mevcut Başkan Trump, secimin yapıldığı ilk günden bugüne kadar seçim sonuçlarını kabul etmedi. Beyaz Saray’da bir dört yıl daha kalmak için her yola baş vurdu.
Seçim sonuçlarının Kongre’de onaylanacağı gün olan 6 Ocak’ta bir sivil darbe girişiminde bile bulundu. Kongre binası, Amerika’nın her köşesinden gelen seçmenleri tarafından işgal edildi, güvenlik güçleriyle aralarında çıkan çatışmada 5 kişi yaşamını yitirdi.
Ancak bir gün sonra yapılan toplantıda Joe Biden’in başkanlığı onaylandı.
Amerika’daki başkanlık seçimleriyle gerçekleşen ilklerden birisi de, Kamala Harris’in ilk siyahi kadın olarak başkan yardımcısı olarak seçilmiş olması…
Kamala Harris, 3 Kasım’da seçim sonuçlarının açıklandığı gece yaptığı açıklamada şu sözlerle konuşmasına başladı.
“ABD tarihinde en yüksek yönetici düzeyine gelen ilk siyah kadın benim ama bu son olmayacak.”
Gerçekten de dünyanın en zengin ülkesi olan Amerika’nın tarihi, kadınların, özellikle de siyahi kadınların mücadeleleriyle dolu.
Bu mücadele sonucudur ki, bundan 50 yıl önce siyahiler beyazların bindikleri otobüslere binemezlerken, girdikleri restaurantlara girip yemek yiyemezlerken, ilk kez 2008 seçimlerinde siyah Obama Amerika’ya başkan seçildi. Üç ay önce yapılan seçimlerde de yine bir siyahi ve kadın olan Kamala Harris ise başkan yardımcısı olarak seçildi. Üstelik göçmen olan Hintli bir doktor anne ve Jamaikalı akademisyen siyah bir babanın kızı olarak…
Yarından sonra yaşanan ilklerden birisi yine Amerikan tarihinde ilk kez siyahi bir general olan Lloyd Austin Savunma bakanı olacak, Debra Haaland ise ilk yerli olarak içişleri bakanlığı koltuğuna oturacak.
Hiç kuşkusuz Biden-Harris ikilisinin yönetimindeki Amerika’nın dış politikada da ilkleri olacak.
Bu ilklerden birisinin Kürtlerle ilgili atılacak bir adım olacağı, Amerika’yı yakından izleyenlerin tahminleri arasında ilk sıraları işgal etmekte.
Şimdi rüya görme sırası Kürtlerde.
Nasıl bir rüya görecekleri, rüyanın nerede ve nasıl gerçekleşeceğini ise, yakın bir zamanda hep birlikte göreceğiz…
19.01.2020