
Her şey Kobanê ile başladı.
Erdoğan, Kobanê ihalesini İŞİD’e vermişti.
Kapalı zarf usulü verilen ihale, Eylül 2014’de başlamakla birlikte, beklenen sonucu vermedi.
Kobanê düşmedi…
Erdoğan’ın sevinci kursağında kaldı.
Ancak Erdoğan pes etmedi, farklı arayışlara girdi.
Suriyelilerden oluşan bir hırsızlık çetesi oluşturdu.
Kurduğu çeteye, “Özgür Suriye Ordusu- ÖSO” adını verdi.
Ordusuna mensup katillerin can kaybını asgari düzeyde tutmak amacıyla, önde çeteciler, arkalarında katiller olacak şekilde Batı Kürdistan’da denetimine alacağı cepler oluşturmak için harekete geçti.
Kobanê’nin sağında ve solunda olacak şekilde oluşturacağı ceplerle Kürt Kantonlarının ilişkisini koparmayı hedefliyordu
İlk cebi 24 Ağustos 2016 tarihinde “Fırat Kalkanı Harekâtı” adı altında, Fırat’ın batısındaki Cerablus ve El-Bab hattında oluşturdu.
Türk Ordusu, Erdoğan’ın talimatıyla kurulmuş olan hırsızlık çetesine vermiş olduğu teorik eğitimi bu cepte pratiğe dönüştürdü.
Hırsızlık ve talan eğitiminden başarıyla geçen çetelerin yönü bir süre sonra Afrin’e çevrildi.
Hırsızlık ve talan operasyonunun adını Zeytin Dalı ile kamufle ederek Erdoğan, 20 Ocak 2018 tarihinde Afrin’i işgal etti.
Öncelikli hedef, şehri ele geçirmek ve ardından tavuk kümeslerine dalmaktı.
Şehrin ele geçirilmesiyle, talancı ordu gözcülüğünde, ÖSO çeteleri kümeslere dalıyorlardı.
Ellerine aldıkları, iple bağladıkları tavukları kolye gibi boyunlarına asarak kümeslerden çıkan çeteciler, Allah û Ekber eşliğinde zaferlerini kutluyorlardı.
Kestikleri zeytin ağaçlarıyla pişirdikleri tavukların kanatlarını yiyor, butlarını da kavurma yapıp Erdoğan’ın AK Sarayı’na gönderiyorlardı.
Afrin işgalinin üzerinden 2 yıla yakın bir süre geçti.
Bu süre içerisinde girmedikleri kümes, çalmadıkları tavuk kalmadı.
Çetelerin ganimeti tükendi, Erdoğan’ın itibarı sarsılmaya başladı.
Yeni hedefler ve yeni ganimetlere ihtiyaç vardı.
Gelinen aşamada Erdoğan Batı Kürdistan’daki yerleşim alanlarını işgal etme konusunda deneyim sahibi olmuştu.
Ordu ve ona bağlı çeteler de hırsızlık konusunda uzmanlaşmışlardı.
Ancak yeni hedefe uygun yeni bir isim ve daha fazla ganimete sahip olmak için de hedefin büyük olması gerekiyordu.
Erdoğan, bin odalı sarayında bin bir gece düşündü.
Devletin derin aklıyla hasbıhal oldu.
Sonuçta bir gece ansızın ÖSO’nun adını MSO ya çevirdi, ganimet alanını da Fırat’ın doğusu olarak belirledi.
Bu kez hedef, işgalden sonra Kürt ahırları…
Ganimet ise, inekler olarak belirlendi.
Serê Kanîyê ile Girê Spî deki tüm ahırları istila eden talancı ordu ile hırsızlıkta uzmanlaşan çeteleri, yine Allah-u Ekber naraları eşliğinde, ahırlardan çaldıkları ineklerle birlikte verdikleri pozlarla zaferlerini kutladılar.
Ancak bu kez her şey istedikleri gibi yürümedi.
Her ne kadar Erdoğan, işgal operasyonuna “Barış Pınarı”, çaldıkları ineklere de “Fetih Ganimeti” adını koysa da, yutan olmadı.
Kendisine tanınan limitleri aşmakla Trump’ın tüccar damarına, Putin’in de stratejist damarına dokunmuştu.
Putin, Suriye askerlerini sınıra taşıyarak, Trump da talan ve hırsızlığını dünyaya ilan ederek Erdoğan’ın hareket alanını sınırlandırdılar.
Hatta Trump, Erdoğan’ın bu talan ve hırsızlığının dedelerinden kendisine bir miras olarak geçtiğini, bu talan ve hırsızlık politikasının 100 yılık bir geçmişe sahip olduğunun tarihçiler tarafından kendisine söylendiğini, başta mal sahibi Kürtler olmak üzere tüm dünyaya bir kez daha hatırlattı.
Trump’ın bu tarihi gerçeği hatırlatması üzerine, dünya Erdoğan’ı yargılamaya hazırlanırken, Erdoğan ve çetelerinden önce, Trump’a cevap mal sahibi olan kimi Kürtlerden geldi.
Önce Murat Karayılan sahneye çıktı…
Ardından Neçirvan Barzani sıraya girdi…
Murat Karayılan savunduğu halkların kardeşliği hukukuna sadik kalarak, “her kimse, Trump’a bilgi veren tarihçi yalan söylemiştir. Kürtlerle Türkler arasında bir talan ve hırsızlık olayı yaşanmamıştır” diyerek Trump’ı yalanladı.
Ardında da Neçirvan Barzani, “Türkiye’nin Kürtlerin ne tavuklarında ne de ineklerinde gözü var. Yaptıkları tek şey, içlerinde hastalıklı olanları alıp, ayıklamak olmuştur” diyerek saygıda kusur etmediği Erdoğan’ı şimdilik temize çıkardı.
Olan ise, Kürtlerin çalınan tavuk ve ineklerine oldu…
06.11.2019