Stockholm Sendrom’u bilinen bir sendrom.
Çoğu Kürtlerin bu sendromu yaşadıkları, adını bildikleri halde, tam olarak, ne olduğunu bildiklerini sanmıyorum.
Septomlarını yaşıyorlar, adını biliyorlar.
Hatta bazen biri birilerine karşı bir sıfat olarak ta kullanıyorlar.
Ama merak edip te, ne olduğunu, nasıl geliştiğini sorgulamıyorlar.
Çünkü sorup, sorgulama gibi bir dertleri yok.
Sadece ezbere biribirlerini suçluyorlar.
Allah için suçlama işini iyi yapıyor ve hakkını da veriyorlar.
Yazı uzamasın diye, ben de açıklamıyacam.
Yoksa yazıyı sonuna kadar okuma zahmetine katlanmıyorlar.
Merak eden Wikipedia’ya bakar…
Gerçi Başmuhtar yasakladığı için girme imkanları da yok ya…
Stockholm Sendrumu, bugüne kadar Kürtler tarafından Dersimliler için kullanılıyordu.
Oysa tüm Kürtler bu sendromu yaşıyor.
Üstelik iliklerine kadar.
Dersimlilerin CHP’ye olan aşkları, Atatürk’e olan hayranlıkları, hatta İnönü’ye karşı besledikleri sevgileri ve bugüne kadar başlarına ne geldiyse de bu üçlemeden dolayı geldiği bir gerçek.
Ancak Stockholm Sendromuna yakalanan Kürtler, sadece Dersimliler mi?
Diğer Kürtlerin Menderes, Demirel, Ecevit, Özal, Erbakan ve en son her şeyin başı olmaya teşne olan Erdoğan aşkını hangi sendromla ifade edeceğiz.
Yoksa bunların hiç birinin Kürtlere bi zararı dokunmadı mı?
Diğerlerini bira tarafa bırakalım, kiminin „Reis“, kiminin „Başkan“, kiminin „Kurtarıcı Halife“, benim de „Herşeyinbaşı“ diye adlandırdığım Erdoğan çok mu Kürtsever?
Üç kilo domates satmak için ayda bir Putin’in ayağına kapanan Erdoğan, domates reklamında başarılı olmayınca, Putine, „Kürdistan’ı da alma, o da midenize oturur“ diyor…
Putin’den eli boş dönen Erdoğan, uçakta gazetelerin domatesli sorularına da, kabziman edasıyla, „Putin Kurdistan’a da karşı“ cevabını veriyor.
Erdoğan’ın cevabı, tanıdık ve bilinen bir cevap…
Dersimlileri Stockholm Sendromu ile suçlayan, ancak kendileri de Erdoğan Sendromuna yakalanmış olan Kürtlerden çıt yok.
Birileri kalkıp da, „bizim gibi kulları devletsiz bırakman hakkın, ancak bizim dışımızdaki Kürtlerden ne istiyorsun“ demiyor, diyemiyor.
Bu korkunun bir sonucu değilse, hangi aşkın ve sevginin sonucu.
Stockholm Sendrom’u değilse, hangi Sendrom…
04.04.2017
firataras@navkurd.net