Erdoğan, Kürdistan’ı beton duvarlarla birbirinden ayıracakmış.
Putin’e dayadığı arkasının güvende olduğunu düşünerek…
Bir yıl önce Kürdistan’ın Batısı’na duvar çekmeye başladı.
Bugün Doğu’ya çekmeye çalışıyor.
Ancak, ördüğü duvar, Trump’ın son kararıyla, temelinden sarsılmaya başladı.
Yıkıldı, yıkılmak üzere…
Düne kadar güvende olduğunu düşündüğü Doğu cephesinde de artık işler istediği gibi yürümüyor.
Elinde beton ve demirden başka bir şey kalmadığı için.
Tedbir olarak Doğu Kürdistan’a da duvar çekme işine girişti.
Sınırlara, saray misali duvar örmekle, güvende yaşayabilceğini düşünüyor.
Bu duyguyla üç silahşörünü Amerika’ya gönderdi.
Fakat silahşörler daha dönüş yolundayken, Batı Kürdistan duvarı yıkıldı.
Kendisi de duvarın altında kaldı.
Şimdi duvarın altında debeleniyor.
Yardım elini uzatması için Trump’a dostluk mesajlarını iletiyor.
İçinde aşk acısı, ayrılık kelimeleri geçmeyen nağmeler okuyor.
Beş gün sonra, kendisiyle yapacağı görüşmenin kazasız, belasız geçmesi için, demet demet Osmanlı Lalelerini gönderiyor.
Çünkü işin içinde „hayırsever çocuk“ dediği Zarab’a komşu olmak da var…
El Beşir’in akibetine uğramak da…
O yüzden ortada birşey yok iken ele güne karşı kükreyen Erdoğan, duvarın altında kalmasına rağmen sakinliğini koruyor
Esad’a, hatta kimi Avrupalı siyasetçilere kükrediği gibi, Trump’a kükreyemiyor.
Çünkü işler istediği gibi yürümedi.
Üç silahşörle Türkiye’de başardığını Amerika’da yapamadı.
Son iki yılda hangi tarafa el atıysa yüzüne, gözüne bulaştırdı.
Darbe işinde, işler istediği gibi gitmiyor.
Sarayı bile, bir yıl geçmesine rağmen, darbecilerden temizleyemedi.
Kara para bombası zaten hayırsever Zarab’ın çektiği fitille Amerika’da patladı.
Yüzündeki kiri, pası silmeye çalıştı, ancak avuçlarında iz bıraktı.
Trump’a karşı sessizliği de, bunun sonucu…
Elini uzatsa, kendisini ele verecek…
Elini gizlese, duvarın altında ezilecek.
Dili hakeza başına bela.
„Ey Trump“ derse, El-Beşir’in uğradığı akibete uğrayabilir.
„Abi“, „Dayı“ hitabından da Trump bir şey anlamıyor.
Sarayın duvarları arasına sıkışmış kalmış.
Üç silahşörler gitmesini öneriyorlar…
Emine, „gitme“ diyor.
Sayılı günler, hızlı geçiyor.
Beş gün sonra, Allah nasip ederse, görücüsüyle yüzleşecek.
Sunabileceği tek şey, eski bir emlakçi olan Trump’a, altında kaldığı duvar ihalesini teklif etmek.
Ancak hesaplayamadığı bir şey var.
O da, Trump artık eski bir emlakçı…
Yeni mesleği ise, Ortadoğu’da yeni devletler kurmak…
11.05.2017