Şu an Dünya’nın gündeminde Güney Kürdistan’ın bağımsızlığı konuşulup tartışılırken,
Türkiye’deki Kürtler ve Kürt Partileri ise, “Demokratik Cumhuriyet, Ortak Vatan” savunmasını yapmaktadırlar.
Evet ve Hayırcılar, Kürt Milleti’ni hiç ilgilendirmeyen on dokuzuncu anayasa değişikliğiyle ilgili kendileri gibi düşünmeyenleri ihanet ve zavallılıkla suçlamaktadırlar.
CHP ve Kemalist ideolojisinin yedeğinde konumlanmış olan Kürt partileri, Kemalist ideolojinin savunuculuğunun farkında değillermiş gibi, birde milletimizle dalga geçmeye çalışıyorlar. Yok faşizm gelecek, yok diktatörlük gelecek gibi safsatalarıyla hem kendi ömürlerini hem de Kemalist rejimin ömrünü uzatmaya çalışmaktadırlar.
Peki beyler bilmiyor musunuz, 90 senedir bu ülkede ne demokrasi kokusu geldi, nede gelecek gibi görünüyor.
Mevcut durumda evet veya hayır, Kürtleri hiçbir şekilde ilgilendirmiyor.
Kürt İslami kesimde örgütlü olan Hüda-Par ilk günden tutumunu evet olarak açıkladı. Sanki Kürtlerin anadil gibi kimi talepleri, yeni anayasa taslağında yazılmış da ya da Şafi mezhebine göre, Kürtçe ibadet ve Cuma hutbeleri garantiye alınmış da bunlar evet diyor.
Bunların Kürt ve Kürdistan gibi bir derdi ve endişesi söz konusu değil. Sadece kendi menfaatleri ve parti çıkarları gereği evet demek zorundalar.
Yalnız bunlar değil, diğerleri de sıraya girmişler.
Demokratik cumhuriyet, ortak vatan diyenler, kırk yıldır federasyon tezini savunan, artı ve eksiğine hiç dokunmayan partilerin hepsi.
PSK halen ikilem içerisinde, tavır netleştirmemiş. Ancak genel başkanlarının yaptığı bir açıklamada ise tavırlarının kesinlikle evet olmayacağını belirtiyor.
Kürtler acısından önemli olan referanduma dahil olup olmamak. Referandum oylamasına katıldıktan sonra, alacakları kararların, evet veya hayır olması çok da önemli değil.
“Demokratik cumhuriyet, ortak vatan” diyen, Kemalist Cumhuriyet Gazetesi ile kol kola giren partiler, başta HDP ve Hak-Par olmak üzere neden evet, hayır kampanyasını yürütüyorlar.
Evet veya hayır demenin Kürtlere kazandırdığı şey nedir?
Eğer hayır demekle ulusal veya insani olarak Kürtlerin bir kazanımları olacaksa, neden kimi ulusal talepler konusunda ortaklaşa mıyorsunuz.
Aslında mevcut partilerin, teorik ve pratikleriyle yaptıkları yerinde, çünkü söylevleri farklı da olsa, özü itibariyle ve ideolojik olarak Kemalist sistemden ayrılmayı hiçbir zaman istemiyorlar. Dolayısıyla federasyoncu ve demokratik cumhuriyetçiler aslında bu savunduklarında haklılar. İçi boş kimi sloganlarla hem kendi tabanlarını hem de Kürt halkını kandırmaktadırlar.
Kuruluşlarından günümüze kadar sol ve demokratlık maskesi altında, Kemalizm’in savunuculuğunu yaptılar. Liderleri de her dönem de Kürtçülükten daha çok Kemalizm’e yakın durdular.
Bu partilerin yönetim kadrolarındakilerin çoğu ev ya da arsalarını, Van ve Diyarbakır yerine, Ege ve Akdeniz kıyılarında, Türkiye’nin güvenlikli bölgelerinde satın alıp yaşamaktadırlar. Ayrıca çoğunluğunun pratikte anadil gibi bir sorunları da yok. Hata bu partilerin çoğu yöneticileri, utanmadan Türk spor takımlarının radikal taraftarlığını ve nerdeyse holiganlığını yapmaktadırlar.
Bunların ulusal talepleri net ve belirgin değil, o talepleri hep muğlak sözlerle geçiştirmektedirler. Ama net olan bir şey var oda hepsinin, Türkiye’nin birlik ve beraberlikten dem vurmalarıdır.
Mübarekler, sanki kendi sorunlarını çözmüşler de Türkiye’yi demokratikleşmeye çalışmaktadırlar. Kendi aralarında ve de kendilerine muhalif olanlara zerre kadar tahammül olmayan bu partiler, sömürgeci yasalardan yana, evet ve hayır tavrını demokrasi ve demokratlık adına gerekçelendirmeleri de ayrıca enteresan bir durumu teşkil etmektedir.
Kürtlerin istek ve talepleri konusunda birbirilerine düşman olanlar, nedense demokratik cumhuriyet ve ortak vatan konusunda dost ve ortak olabiliyorlar
Eğer Kürtlerle ilgili söylemlerinde samimi olmuş olsaydılar, evet ve hayır yerine, Kürt ulusal taleplerini esas alan, ortak taleplerle hareket edebilirlerdi.
Sömürgecilerin çıkardıkları eski ve yeni yasaları arasında, evet veya hayır tercihi yapmak için alanlara çıkmak hem sömürgeci yasaları meşrulaştırmaktır hem de Kürt milletine ve tarihine ihanettir.
Sol ve İslam kardeşliği maskesi altında yapılan çalışmalar, aslında Kürtlerin yok olmasına hizmet etmektedir.
27.02.2017
siracoguz@web.de