Güven Eken, 26 Ekim 2011 tarihli Raddikal Gazetesi‘ndeki köşesinde, Kürdistan’da kurulan ve kurulmakta olan barajlarla ilgili enfes bir yazı yazmıştı.
Yazının başlığını da Kürtçe „Xwîn biraken xwezayê!“ diye atan Eken, yazısının bir yerinde şöyle diyor; „Doğanın kan kardeşleri! Xwin biraken xwezayê! Gerçek düşmanı iyi bilin. Her namlunun iki ucu vardir. Biri kurbanını öldürür. Öteki ise tetiği çekenin vicdanını.“
Aslında yazıyı eleştirmek değil, amacım. Yukarıya aldığım birkaç cümlelik alıntıda geçen ve yazının başlığı olarak da kullanılan Kürtçe deyim…
„Xwîn biraken xwezayê!“
Sayın Eken’in kullandığı bu deyimdeki üç kelimeden ikisini (Xwîn ve Xweza) bilmeme rağmen, ne demek istediğini anlayamadım. Ta ki, yazının ortalarında birebir Türkçe karşılığı olan „Doğanın kan kardeşleri “ cümlesini okuyana kadar…
Yazıyı sonuna kadar beğenerek okudum ama, kullandığı Kürtçe deyim kafama takıldı. Önce, bir okur olarak kısa bir yorum yazıp kendisine göndermek istedim. Ancak yorum yazmam için gazeteye „kullanıcı üye“ olmam gerekiyormuş. Bunun için üye olmak istedim, karşıma bir sürü formalite çıktı, bi sürü zaman kaybına rağmen başaramayınca da vazgeçtim… Ancak yanlış yazılan bu deyim benden vazgeçmedi. O gün akşama kadar kafamı meşgül etti…
Bunun için ben de bu deyim ve bu deyimden hareketle, Sayın Eken gibi bazen yazıları arasına Kürtçe bir kaç kelimelik bir cümleyi kullanan yazar ve gazeteciler hakkındaki düşüncelerimi, birkaç cümleyle de olsa yazmak istedim.
Son yüzyıl içerisinde Türkiye’de yaşayan Kürtler arasından, Tükçe ile ancak ilkokula başlarken tanışan ve Türkçeyi, anlamadıkları bir dille konuşan öğretmenlerinin attıkları dayak zoruyla öğrenen yüzlerce şair ve edebiyatçı çıktı, anadillerini unutma pahasına…
Buna karşılık kardeş dediğimiz, yanyana aynı sıralarda okuduğumuz, aynı çatı altında uzun yıllar birlikte çalıştığımız, birlikte gülüp birlikte eğlendiğimiz Türk arkadaşlarımız dahi, anadilimizle „kardeşiz“ diyemiyecek kadar bizden, bizim sorunlarımızdan uzaklar…
Mesela tatil için gittikleri ülkelerde, geçirecekleri bir hafta için o ülkelerin dillerinden onlarca kelime öğrenen ve yeri geldikçe bu meziyetleriyle öğünenleri tanıyorum. Buna rağmen, yüzyıllardan beri birlikte yaşadıkları, akraba oldukları, biz Kürtlerin ana dili olan Kürtçeden tek bir kelime dahi bilmezler…
Çünkü, Kürtleri, Kürtçeyi hep görmemezlikten geldiler, yeri geldikçe eleştirmekten geri kalmadıkları devletlerinin red ve inkar politikasının etkisinde kalarak…
Ne zaman ki devletin Kürtleri ve Kürtçeyi kabullenmesiyle birlikte, Sayın Eken gibi bazıları da, artık tehlike olmaktan çıkmış olan Kürtçeden bir iki kelimeyle konuşma ve yazılarını süslemeye başladılar…
Buna bir itirazımız yok, aksine seviniyoruz da, ancak kelime ve deyimleri doğru kullanmaları şartıyla…
Mesela Kürtçe de, „Xwin braken xwezayê“ diye bir deyim yok. Türkçe olan „Doğanın kan kardeşleri „ deyiminin birebir Kürtçeye çevirisi de; „Xwinbraken xwezayê“ olabilir…
Oysa anlam itibariyle Kürtçe de buna karşılık gelen bir deyim de var, o da şöyledir:
„Destbrakên Xwezayê!“
Sanırım Sayin Eken de, ya sözlük aracılığıyla kelimelerin birebir karşılıklarını bulup yanyana getirmiş, ya da Kürt olmakla birlikte asimilasyon çarkından geçen bir arkadaşının yardımıyla, Türkçe olan „Doğanın kan kardeşleri“ deyimini kelime bazında birebir çevirisini yapmıştır…
Oysa, Kürtçe artık Türkiye’de de yasak değil, Kürtçe yayın yapan televizyon ve radyo kanalları var. Kürtçe yayınlanan gazete ve dergiler, Kürtçe hikaye, roman gibi edebi eserler yazıp yayınlayanlar var. Kürt dili konusunda ciddi çalışmalar yapan enstitüler, vakıflar ve dernekler var…
Türk yazar ve çizerlerin bu saatten sonra yukarıda sıraladığım kişi ve kurumlara müracaat edip Kürtçe öğrenmelerini ben de beklemiyorum. Ancak, Kürtçe bir kelime ya da bir cümleye ihtiyaç duyduklarında, lütfedip ya bu kurumlara ya da Kürtçeyi yazı dili olarak da bilen Kürt arkadaşlarına başvururlarsa, kullanacakları doğru bir cümleyle vicdanlarını aklamasalar bile, gönlümüzü kazanabilirler…
Yoksa, kaşımızı yaparlarken, bizi gözlerimizden ederler…
28.10.2011
firataras@navkurd.eu