Genel seçimlere üç aydan az bir zaman kaldı.
Seçim gündemi iki siyasi parti üzerinden yürüyor. Bunlardan biri iktidar partisi olan AKP, bir diğeri de HDP.
AKP, Erdoğansız ilk seçim sınavına hazırlanıyor, HDP ise baraj engelini aşmaya çalışıyor. Farklı kulvarlarlarda siyaset yapmalarına rağmen her iki partinin de kaderi sıkı sıkıya birbirine bağlı.
HDP baraj altında kalırsa, AKP bugün sahip olduğu milletvekili sayısını, anayasayı tek başına yapacak şekilde artırmasa da, mevcut sayının biraz üstüne çıkarabilir.
HDP’in barajı aşması halinde ise, hem iktidarını sürdürme hem de yeni bir anayasayı yapabilme konusunda ciddi bir sıkıntıyla karşılaşır.
Bu nedenle AKP tüm umudunu HDP’in barajı aşmamasına bağlamış, AKP ve RTE karşıtları ise, umutlarını HDP’in barajı aşmasına…
Tarihin garip bir cilvesi…
AKP ve RTE karşıtlığı temelinde siyaset yapmaya çalışan Leight solcular, uzun bir dönem Kürtlere üst perdeden baktılar. Kendilerini ortak evin gerçek sahipleri, kendileriyle aynı hayalleri paylaşan Kürtleri ise birer yanaşma olarak gördüler, onlara abilik yapmayı tasladılar.
Kürtler, onlardan umudu kesip kendi ulusal kimlikleriyle ortaya çıkınca da, bu kez, kaba ırkçılık yapmakla suçlandılar.
Çaresizliklerinden olsa gerek, dünün „azgelişmişleri“, „ortak evin kiracıları“, „kaba ırkçılar“ olarak suçladıkları Kürtlerle yeni bir umut yolculuğuna hazırlanıyorlar…
Ancak bu kez kendileri hayal kırıklığına uğrayacaklar.
Çünkü HDP barajın altında da kalsa, üstüne de çıksa, leight solcuların hayal ettikleri iktidar değişimi gerçekleşmeyecek. Her iki ihtimalde de AKP iktidarını sürdürecek, RTE ise, yapılacak yeni bir anayasa ile fiili başkanlığını resmiyete dönüştürecek.
Nasıl mi olacak, diye sorarsanız, cevabı çok basit.
HDP ile ittifak yaparak.
Eğer HDP barajın altında kalırsa, AKP, kendi anayasasını meclis ya da meclis artı referandum yoluyla yapabilecek. Bu durumda da ne CHP’ye, ne de MHP’ye ihtiyaç duyar. Dolayısıyla HDP ile olan ittifakı ise, meclis dışında çözüm süreciyle sınırlı kalır.
Tersi durumda ise, HDP ile gireceği ittifak çok daha kapsamlı olur ki, o da, yine çözüm süreci ve buna paralel olarak, içinde RTE’nin başkanlığını da içeren yeni bir anayasa yapımını da kapsayan bir ittifaka dönüşür.
Buna ne Selahattin Demirtaş’ın AKP karşıtlarını umutlandıran bugünkü söylemleri, ne de Kandil’dekilerin sert mesajları engel oluşturabilir.
Bu konuda belirleyici olan tek bir kişi var, o da hiç kuşkusuz Abdullah Öcalan’dır.
Onun ne düşündüğü ve seçim sonrası neyi hedeflediği ise, daha bugünden belli.
Bir süre önce adaya giden HDP’lilere, „Tayyip Bey’in başkanlığını destekleyebiliriz“ demiş ve bu konudaki mesajını kapalı da olsa vermişti.
Öcalan’ın bu tutumu, kimi Kürtleri, RTE karşıtı leight solcularla, kimi Kemilstleri memnun etmese de, başlayan çözüm sürecinin devamı ve kendisinin gelecek ile ilgili hedefleri açışından doğru bir tutumdur.
Öcalan, HDP ve Kandil cephesindeki söylem farklılığının nedeni ise, sadece bir taktikten ibaret.
Kandil’dekilerin sert mesajları, hukumete karşı Öcalan’ın elini güçlü kılmaktan, Selahattin Demirtaş’ın söylemleri ise, leight solcularla, CHP’den umudunu kesen Kemalistler’in AKP ve RTE’den kurtulabilme umutlarını sadece şimdilik canlı tutmaktan ibaret.
Bu nedenle Haziran seçimlerinin sonucu da, seçim sonrası olabilecek yenilikler de aslında şimdiden belli.
Her iki ihtimalde de seçimin galipleri AKP ile HDP, mağlupları ise, CHP ile MHP olacaktır.
HDP’in barajı aşması Kürtler açısından elbeteki önemlidir.
Ancak baraja takılması durumunda da kıyamet kopmayacaktır. Barajın üzerinde oy alması durumunda, ne AKP’nin 12 yıllık iktidarı sona erecek, ne de kendisine iktidar yolu açılacak. HDP açısından değişebilecek tek şey, bugün 30 civarında olan miletvekili sayıları iki katına çıkmış olacak.
Olan sadece leight solculara olacak…
Her iki ihtimalde de, AKP ve RTE’den kurtulabilme umutları başka bir bahara kalacak..
Türk toplumu yine sağdan yoluna devam edecek, onlar da yine bir kez daha hayallerinin peşine düşecekler…
Çünkü onlar hayal kırıklığına alışık, toplumda onların çaresizliklerine,..
11.03.2015
firataras@navkurd.eu