Yarın Kurban Bayramının birinci günü.
Yaklaşık 1.5 milyar insanın kutladığı dinsel bir bayram.
Dört gün sürecek olan bu bayramda, her müslümanın kendine göre bir programı var.
Kimileri sabahın erken saatlerinde kılacağı bayram namazından sonra, ölen yakınlarının mezarını ve ardından da hayatta olan büyüklerini ziyaret edip dualarını edecekler.
Kimileri, daha büyük bir hayır işlemek için günler öncesi aldığı kurbanlığını kesip, kestiği kurban etini fakir, fukaraya dağıtarak, onların hayır dualarını alacaklar.
Kimileri de günler öncesinden gittikleri Mekke ve Medine’de, Kabe başta olmak üzere yaptıkları ziyaretlerle gunahlarından arınmaya çalışacaklar…
Dört gün sürecek olan bu bayram trafiğinde, birbirinden farklı da olsa, herkesin yapmak istediği şey, hayır işlemek, işledikleri bu hayırlar karşılığında sevap kazanmak ve dolayısıyla, ölüm sonrası sonsuz olan yeni yaşamlarında Cennet de bir avuç yeri garantilemeye çalışmaktır.
Hiç kuşkusuz, her dini bayramda olduğu gibi bu bayramda da müslümanların yukarıda sayılan eylemlerinden hiçbirinin insanlığa ve insana bir zararı yok, aksine yararı var.
Her ne kadar Hac ziyaretinin Suudilerden başka kimseye yararı olmasa da, yaşlı insanların ziyaret edilmesi, kesilen kurbanların, dinin emrettiği şekilde fakir-fukaraya dağıtılması, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı da ifade etmektedir.
Ancak buna karşılık müslümanların belli bir kesiminin yaptıkları var ki, bunu, ne din ile ne de insani değerlerle izah etmek mümkün..
Örnek mi istiyorsunuz?
İŞİD ve onun islam adına yaptıkları…
Gelecekteki dünyalarında hayalini kurdukları Cennet’e gidebilmek için, bugün yaşadıkları dünyayı Cehennem’e çeviriyorlar.
Kutsal kabul ettikleri ay ve günlerde bile, hunharca ve hiç bir sınır tanımadan kan akıtıyor ve bu yaptıklarıyla adeta gurur duyuyorlar.
Akan kan kimin kanı?
Bin yıllardan beri yanyana yaşadıkları, aynı dini paylaştıkları, ve biribirine yakın kültürden beslendiklerı, üstelik bugüne kadar baskı altında tutuldukları için bir devletleri dahi olmayan masum Kürt halkının…
Oysa ne onların hayal ettikleri cennet ile Kürt halkının bir sorunu var, ne de onların bu dünya da islami bir devlet inşa etmelerine engel oluşturuyorlar.
Kürt halkını hedef seçmiş olmalarının nedeni farklıdır ve bir tesadüfden de ibaret değildir…
Çünkü, Kürtlerin dün olduğu gibi bugün dinle bir sorunları yok.
Eğer bugün İslam’ın Ortadoğu’da bir sorunu var ise, dolayısıyla bunun müsebbibi de Kürtler değildir.
Buna rağmen İŞİD, bu gün din ve iman adına Kürtleri hedef tahtasına yerleştirerek, onlara saldırıyorsa, bu, hem İŞİD’in arkasında kimlerin olduğunu, hem de bu saldırıların ne saikle yapıldığı hakkında yeteri kadar ipucu vermektedir.
Bunlardan biri, bir taraftan kendi içindeki Kürtlerle sorunlarını çözmek için, topal ördek misali, yol alamya çalışan Türkiyedir…
Bir diğeri, İŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonda yer almasına rağmen Kattar, Suudiler ve bircümle Araplardır…
Bir başkası, dıslandığı dünyaya yeniden dönüş yapmak için her fırsatı ustaca değerlendiren İran dır…
Hatta birkaç yıldan beri yine gitgelleri yaşayan, bir taraftan İŞİD karşıttı, diğer taraftan da Kürt dostu görünmeye çalışan Suriye dir…
Çünkü hepsinin ortak bir yarası vardır; Kürtler…
Hiçbiri Kürtlerin özgürleşmelerini, kendi toprakları üzerinde bir devlete sahip olmalarını istemiyor.
Dolayısıyla, eğer İŞİD’in arkasında bir güç aranmak isteniyorsa, İŞİD’in yaptıkları kadar, bu yaptıklarının kime ne kadar hizmet ettiğine de bakmak gerekir ki, bu da, gayet açık ve net bir şekilde görünmeketedir.
Aksi takdirde, sözü edilen ülke ve de halklar, İŞİD’in yaptıklarına sesiz kalmış olsalarda, onun mağdur ettikleri Kürt halkına karşı bu kadar duyarsız kalmazlardı…
Hele böylesi kutsal bir günde, geçmişte Filistinli, Somalili, Bosnalı müslümanlara yaptıkları gibi, bu gün de kurbanlarını din kardeşleri ve aynı zamanda kapı komşuları olan Kürtlere vermek için seferberlik ilan ederlerdi…
Oysa ne Araplarda, ne Türklerde, ne Farslarda, ne de bu devletlerin bekasına göre kendilerini konumlandıram müslüman Kürtler de bile bir tık yok…
Tek tek müslümanlara gelince, onlar da kendi devletlerinin izeldikleri sinsi politikaya uygun davranıyor, hatta hayali Cennet’de bir avuç yer edinmek adına, Kürtlerin dünyasını Cehennem’e çeviren katil dindaşlarının yaptıklarını gururla seyrediyorlar…
03.10.2014
firataras@navkurd.eu