Türkiye garip bir ülke.
Suyundan ya da havasından olsa gerek.
Bu ülkenin suyunu içen, havasını tenefüs eden insanlar nedense tuhaf bir şekilde garipleşiyorlar, Kürdüyle, Türküyle, Lazı ve Çerkeziyle…
Dolayısıyla Türkiye’de yaşayan bu kesimlerin sergiledikleri gariplikler, ırksal ya da kalıtsal da değil.
Belki de bu, devlet yöneticilerinin her seferinde övünerek anlatıkları “kaynaşmış bir toplum” olmanın beraberinde getirmiş olduğu ortak bir ruh halidir.
Kaynaşmış toplumun birer bireyleri olan bu insanların garipliklerine örnek mi istiyorşunuz…
Türkiye’de yayınlanan gazetelere kısaca bir göz atmanız bile yeter…
30 Mayıs 2011 tarihli hemen hemen tüm günlük gazetelerde çıkan iki haber, başka bir ülkede yaşansa kıyamet kopardı…
Haberlerden biri BDP’nin eski Eşbaşkanlarından Gülten Kışanak ile aynı partinin Elazığ eski il başkanlarından Baki Yıldırım arasında geçen bir konuyu ele alıyor. Her iki BDP’li arasında geçen konuşma , BDP’nin Elazığ’da takınacağı seçim tavrıyla ilgili. Baki Yıldırım, Elazığ’da AKP’nin 5-0 olmaması için MHP’nin desteklenmesini öneriyor, Gülten Kışanak ise bu öneriye sıcak bakıyor…
Yanlış anlamadınız, Saadet ya da Has Parti değil, AKP’ye karşı MHP destekleniyor… Çünkü bu partilerin Elazığ’da milletvekili çıkarma şansları yok.
Bir başka gariplik te Erzincan’dan… Bu kez habere konu olan kişilerden biri Ergenekon aoruşturmasında da ismi geçen Jandarma Binbaşı N.E.… Binbaşı N.E. yaptığı telefon görüşmeainde jandarma okullarındaki öğrencilerin BDP’ye oy vermesine dair tavsiyelerde bulunuyor. Binbaşı telefonda konuştuğu kişiye; „’Ak Parti’ye oy vereceğinize BDP’ye verin“ diyor…
Birincisinde BDP’li şahıs MHP desteklenmelidir derken, bu tavrı onu ne MHP’li yapıyor ne de Ergenekoncu …
Diğer taraftan habere konu olan Binbaşı da hiç kuşkusuz BDP ya da Kürt doştu değil. Aksine, kimbilir kaç Kürd gencinin kanına girmiştir…
Ancak o da salt AKP karşıtlığı adına, tıpkı bizim BDP’li vatandaş gibi, kendisi açısından en üç noktada gördüğü bir partiyi işaret ediyor…
Biribirine zıt kutuplarda yeralan farklı insanların AKP karşıtlığı adına sergiledikleri ortak tavır bana hiç normal gelmiyor…
Hasta bir toplumun hasta bireyleri ancak böylesi tepkiler verebilir ki, bu iki olayın üzerine fazla gidilmemesinin, hatta örtbas edilmesinin göstergesi de bunu doğruluyor…
Böylesi ruh haline mensup olan insanların yaşadıkları toplumun sorunlarını salt siyasi yollarla çözmenin olnağı da yok.
Çünkü siyaset ve siyasi ilişkiler de sağlıklı değil.
Yoksa AKP’ye kızan Binbaşı BDP yerine CHP’yi, yine AKP’ye kızan BDP’li de en iyi ihtimalle Elazığ’da boykotu önermese bile, sistemle kimi ortak sorunları olan Saadet ya da Has Partiyi işaret ederdi.
Ne yazık ki böyle olmuyor…
Bunlar, bir pire için yorgan yakma misali, kin, intikam ve hırsla AKP karşıtlığı adına kendi karşıtlarını bile alternativ olarak gösterecek kadar ilerletmişler hastalıklarını…
Böyle davranmakla da aslında başta kendileri olmak üzere çevrelerine zarar veriyorlar…
Böylelikle bir kez daha kazanan kim olursa olsun, kaybeden ise genel olarak yine toplum oluyor…
08.06.2011
firataraş@navkurd. eu