Adamın biri bir gün Ankara’ya gitmek için otobüs ile yola çıkmış. Anlatan kişinin insafına göre kimi zaman Diyarbakırlı, kimi zaman da Dersimli, Erzurumlu, Karslı ya da Mardinli olan bu yolcu, yolculuk yaptığı otobüsün herhangi bir yerde mola vermesiyle, o da diğer yolcular gibi inip ihtiyaçlarını gideriyor. Mola verdikleri yerde aynı istikamete giden başka otobüsler de olduğu için yolcu, yolculuk yaptığı otobüsü diğerleriyle karıştırıyor. Yolculuk yaptığı otobüsü bulmak için kendince bir yöntem geliştiriyor. Harekete hazırlanmak üzere olan otobüslerden birine ön kapıdan binerek söför koltuğunun yanında, yüzü yerlerinde oturan yolculara dönük bir şekilde durarak; „sayın yolcular Allah rızası için bana iyi bakın, bu otobüsün yolcusu olup olmadığımı bana söyleyin“ diye yardım talebinde bulunuyor. Birkaç denemeden sonra yolculuk yaptığı otobüsü nihayet buluyor ve yolculuğuna devam ediyor.
Dün yapılan Hak-Par Kongresine katılmak üzere taşra örgütlerinden seçilen delegeleri taşıyan parti otobüsleri Ankara’ya doğru yola çıkıyorlar. Yolda, yine aynı gün Ankara’da kongrelerini yapan MHP’nin delegelerini taşıyan otobüslerle aynı yerde mola veriyorlar. Tıpkı yukarıda anlatılan yolcu misali gibi, Hak-Parlı delegelerin bir kısmı kendi otobüslerine bineceklerine, yanlışlıkla MHP’li delegeleri taşıyan otobüslere binip Ankara yoluna düşüyorlar.
Kongrenin yapıldığı salona girdiklerinde her nekadar Türk bayraklarının çokluğu dikkatlerini çekse de, daha iki hafta önce BDP kongresinin yapıldığı salonda da Türk bayraklarının asılmış olduğunu, dolayısıya burda da olmuş olmasını normal karşılıyorlar.
Çevrelerinde tanıdık kimselerle karşılaşmayışlarını, Kemal Burkay’ın estirdiğı hava sonucu katılımın kitleselliğine yoruyorlar.
Kongre de basına ayrılan bölüme bir göz atıklarında, karşılarında Oral Çalışları gördüklerinde, artık doğru yerde olduklarından herhangi bir kuşku duymuyorlar. „Ta İsveç’e kadar gidip Kemal Burkay’ın ülkeye gelişine eşlik eden, geldikten sonra katıldığı televizyon programlarında bile Burkay’ı yalnız bırakmayan Oral Çalışlar, Burkay’ın başkanlığa ilk adımını atacağı Hak-Par kongresinde mi yalnız bırakacak“ diye düşünerek, kongre salonunda delegelere ayrılan bölüme yöneliyorlar. Kendilerine oturacak yer ararlarken, birden konuşması için Bahçeli’nin anons edildiğini duyduklarında, o an yalnış yerde olduklarının farkına varıyorlar.
Kongre salonunda bulunan görevlilere birşey hisettirmeden dışarı çıkıp, Hak-Par kongresinin yapıldığı salona vardıklarında, salondaki seçim sandıklarının açıldığını, Kemal Burkay’ın 274 oyla seçildiğinin anonsuyla karşılaşıyorlar. Böylelikle delege çoğunluğunun burda olmuş olmasında duydukları sevinçle başlarına gelen belayı da unutuveriyorlar.
Bir önceki yazımda BDP kongresini konu edinmiş ve siyasi parti kongrelerine olan ilgimi orada uzun uzadıya açıklamıştım. 4 Kasım tarihli pazar günüm de, Hak-Par ve MHP kongrelerini izlemek üzere televizyon karşısında geçti.
Elimde kumanda, sabahtan akşama kadar kanal kanal dolaştım. Hangi kanalı açtıysam karşıma MHP kongresi çıktı. Televizyonlar Hak-Par’a yine ambargo uyguladı diye bu kez gazetelerin internet sayfalarına yöneldim. Ancak gece yarısına doğru Hak-Par kongresi ile ilgili bir kaç gazete de yeralan iki paragraflık ortak bir habere rasladım.
Haber şöyle; „Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) 5. olağan kongresini, ‚Kürt sorununa eşitlik temelinde adil ve barışçıl çözüm’ hedefiyle gerçekleştirdi. Yapılan oylama sonucu 32 yıl yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye dönen Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay, Hak-Par’ın yeni genel başkanı oldu.
Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde yapılan kongrede, 4 yıldır genel başkanlık görevini yürüten Bayram Bozyel yeniden aday olmadı. Kemal Burkay ile Mehdi Sarıkaya genel başkanlık için yarıştı. 470 delegeye sahip Hak-Par’da kullanılan oyların 274’ünü alan Burkay genel başkan seçildi. Sarıkaya 1 oy alırken 2 oyda geçersiz sayıldı.“
Buradan hareketle gazetelerin de ambargo uyguladığına kanaat getirerek bu kez Hak-Par’a yakın olan internet sitelerini taradım. O sitelerde ise, Kemal Burkay’ın kongre konuşması ve Burkay’ın genel başkan seçildiğine dair sadece bir cümle ile bol resimli bir haberle karşılaştım.
Basın Burkay’ın konuşması yerine, kongreye katılan delege sayısını ve Burkay’ın aldığı oyu haberleştirirken, Hak-Par’a yakın haber sitelerinde ise Burkay’ın konuşması ve genel başkan seçilmesi dışında hiç bir şeyi kayda değer görmemiş.
Oysa bir parti kongresinde genel başkanın konuşması ve seçilmesi dışında başka önemli şeyler de var. Mesela kongreye katılan delege sayısı, varsa başkan adaylarının aldıkları oy, parti meclisine aday olanların isimleri ve kimlerin kaç oy ile seçildikleri de bir o kadar önemlidir.
Bu soruların cevabını ne merkez medya da ne de Hak-Par’a yakın sitelerde bulabildim. Gazeteci merakı ya, bunların cevabını bulup sizinle de paylaşmak için kendimce bir araştırma yapınca, yukarıda anlattığım hikayeye ulaştım.
Hikayenin özeti ise şöyle; Hak-Par’ın Türkiye genelindeki delege sayısı 470.
Kongreye katılan delege sayıs ise, 277. Bunlardan 274’ü Burkay’a, 1’i diğer aday Mehdi Sarıkaya’ya, 2’si de geçersiz.
Toplam delege sayısından kongreye katılan delege sayısını çıkardığımızda ise, aradaki fark 193, yani delegelerin % 41’i kayıp.
Merkez medya gerçeği bilmediği için sadece iki paragraflık haber yapmakla yetinmiş, Hak-Par’a yakın olan siteler ise kayıp olan bu delegelerin hikayesini gizlemek için çareyi Burkay’ın konuşması ve üç-beş karelik resimleri yayınlamakta bulmuş.
Kimlerin parti meclisine seçildığini merak ediyorsanız, onların kim oldukları bilgisine kayıp delegelerden dolayı ben de ulaşamadım…
05.11.2012
firataras@navkurd.eu