Üstünde yaşadığımız gök kubbe altındaki koca dünyamızın kara parçası, üstünde yaşayan her canlıyı eninde, sonunda kucağına alarak kaybeder. Yani fani ve acımasız bir toprak. Bir başka deyişle, her şeyi hem yeşertir ve hemde soldurur.
Evet, bu, bu dünyanın değişmez kanun ve yasası. Her canlı bu dünya için misafirdir. Belirli bir zaman seni misafir olarak kabul eder, yedirir, içirir, sonra da aniden gırtlağına sarılarak seni boğar ve kucağında kaybeder. Biraz önce, yani bugün 11-12-2022 saat 20’de bir arkadaş bana telefon ederek „Rıza Munzur Çem hakka Yürümüş, duydun mu“ deyince, zannettim koca dünya başıma çöktü, içim burkuldu, gözlerimden tuzlu yaşlar döküldü. Ben Munzur’u (Hüseyin Beysülen) yıllar önce Dengê Komkar gazetesinde tanıyordum, dostluğumuz kardeşcesine devam ediyordu. Hatta bundan yıllar öncesi o, eşi Dr. Gülistan, diğer iki eş ile (Dr.Gönül ve eşi Fikret“ Berlin’de bana iki haftalığına misafir gelmişlerdi, onları gezdirdim ve ayrıca bir kaç yıl sonra ülkeme döndüğümde Munzur ile Dersim’de buluştuk, birlikte yeyip, içip gezdik. Dönüşümden bugüne kadar da telefonla birbirimizin hal-hatırını soruyorduk. Hatta bir müddet önce ona anılarımdan oluşan kitabımı yolladım, ondan da „Kiği’de Berlin’e“ adlı anı kitabını istemiş, o ise „Rıza bir tanıdık senin oraya gelirse, sana gönderirim“ demişti, ama o göndermeden aramızda ayrılarak gitti. Gerçekten onun gidişi Kürd halkı için büyük bir kayıp. Çünkü fikir ve eser üreten değerli bir kişilikti. O öldü ama, bıraktığı değerli eserlerinde yaşıyacaktır. Bunun için „Önce tüm Beysülen aile fertlerinin, sonra da Kürd halkının başı sağ olsun“ diyorum. Ayrıca onun inandığı Dêrsim Xızır’ından ona rahmet diler, toprağı bol, anası Kürdistan’ın rahmeti o toprak üstünde eksik olmasın diyorum.
Bıra Can
Raze di nav nûr da
Di wê çala kûr da
Ez jî li pêy te me
Rêwî me wê rê da.
Di wê çala kûr da
Ez jî li pêy te me
Rêwî me wê rê da.