Osmanlı Yeniçeri Ocağı, Balkanlar’da devşirme küçük çocuklardan oluşur. Devşirme çocuklar, toplumla hiçbir ilişkisi olmadan, özel askeri karargahlarda yetiştirilir. Bunlara evlenme, yuva kurma toplumsal ilişkiler yasaktır. Ömür boyu Sarayın emrinde askerdir. II, Mahmud tarafından 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kapatarak, yerine Asakir-i Mansure-i Muhammeddiye ordusunu kurdular, aynı kurallar onun için de geçerliydi. Çok küçük yaşta devşirildiği için, Hiçbir Osmanlı Paşası, kim olduğunu, annesini babasını bilmez, tanımaz.
Kemalistler; Mustafa Kemal’in anasını, babasını ve doğduğu evi buldular. Başka hiçbir Osmanlı Paşasıyla ilgili bu bilgileri bulamazlar. Çünkü devşirme çocuklar, anasını babasını bilmez tanımaz. Mustafa Kemal 1881 tarihinde Selanik’te doğdu, babası Ali Rıza Efendi, anası Zübeyde Hanım. Peki efendiler Ali Rıza 1888 tarihinde ölünce, Mustafa Kemal 6 yaşındaydı. Ölen Ali Rıza efendinin evi neden eşine ve çocuklarına kalmadı? Çünkü Ali Rıza efendinin kimsesi olmadığı için, Selanik Belediyesine kaldı. Daha o zaman, Selanik Osmanlı sınırları içerisinde. Acaba adı neden Mustafa Ali Rıza değil de Mustafa Kemal’dir? Ona da saçma bir yalan buldular. Mustafa Kemal; dayısının Ayçiçek tarlasını kargalardan korumuş. Utanın be…! Ayçiçek tarlasında karga bekçisi olmaz. Kemalistlerin uydurması güzel de her tarafı açıkta bir uydurma. Ali Rıza efendinin Selanik’teki evini, Türkiye 1953 yılında Selanik belediyesinden satın aldı ve Atatürk Müzesi yaptı?
Devşirme Mustafa Kemal her Osmanlı askeri gibi yatılı okudu, 1899 yılında Askeri Rüştiyeyi, 1902’de de üç yıllık Harp okulunu bitirdi ve subay oldu. Değişik yerlerde görev yaptıktan sonra, 27 Ekim 1913 tarihinde, Binbaşı Mustafa Kemal Osmanlının Sofya Askeri Ataşesi olarak atandı. Mart 1914 tarihinde yarbay oldu. Gerisi yalan…
Birinci Dünya Savaşı 28 Temmuz 1914 tarihinde başladı. 29/30 Ekim 1914 gecesi Osmanlılar, Rusya’nın Sivastopol ve Odessa limanlarını bombalayarak, Almanlardan yana birinci Dünya savaşına katıldılar. 3 Kasım 1914 Tarihinde, Müttefik güçler ve Osmanlılar arasında Dardanel (Çanakkale) savaşı başladı, 20 Ocak 1915 Tarihinde Müttefik güçler yenilip geri çekilmesiyle savaş sona erdi. Çanakkale savaşının Baş Komutanı Alman General Liman Von Sanders’dır. Savaş bittikten sonra, 25 Şubat 1915 Tarihinde Mustafa Kemal Gelibolu Kaymakamlığına atandı. 1 Haziran 1915’te Albay oldu. Mustafa Kemal’in Çanakkale savaşıyla hiçbir alakası yoktur. Çanakkale savaşı devam ederken, Mustafa Kemal Dimitrina Kovaçev ismindeki sevgilisiyle Sofya’da keyfine bakıyordu. Bunun dışında Kemalistlerin yazdığı, Mustafa Kemal’e iftiradır, yalan söylüyorlar.
Birinci dünya savaşında, hiçbir Osmanlı Paşası cephede ölmedi, sıkışınca kaçıp İstanbul’a geldi. Gelenleri Saray yakaladı, Yedikule zindanlarına doldurdu. 30 Ekim 1918 tarihinde Osmanlı koşulsuz teslim oldu ve müttefik güçler tarafından hazırlanan 25 maddelik Mondros ateşkes antlaşmasını imzaladı. Mondros ateşkes antlaşmasına göre Osmanlı diye bir devlet yoktur. Ordusu fes edildi, silahları Müttefik güçlerine teslim edildi, Gemileri Akdeniz’de bir limanda toplanıp, Müttefik güçlerine teslim edildi. İşgal edilmemiş “Misakı Milli” bölgesini, yönetmek üzere İngiliz General Harington Başkent İstanbul’a geldi ve yönetimi devir aldı. Misakı Milli yani işgal edilmemiş vilayetlere İngiliz ve Fransız subaylar yönetici olarak atandı. İstanbul çatışmalar sonucu işgal edilmedi, 13 Kasım 1918 Tarihinde, Mondros ateşkes antlaşmasında belirtildiği gibi, İngiliz General Harington’a teslim edildi. Gerisi yalan!
Mustafa Kemal Gelibolu Kaymakamı iken, 1 Haziran 1915 tarihinde, Albay oldu. Buradan da Edirne, Diyarbakır’dan sonra, 5 Temmuz 1917 Tarihinde Filistin Cephesine atandı. Savaş burada bütün hızıyla devam ederken, Osmanlılar yenildi geri çekilmeye başladı. Albay Mustafa Kemal Kudüs’ü 9 Kasım 1917 tarihinde İngiliz General’e teslim etti ve geri çekildi. Osmanlılar yaralı askerlerini, Şam Emevi Camisine topladılar. Bu arada Osmanlı, 30 Ekim 1918 Tarihinde koşulsuz teslim oldu.
Albay Mustafa Kemal, Şam Emevi Cami’inde binlerce ölü ve yaralı askeri bırakarak Halep’e geldi. Şark cephesinde yaralanan Ekrem Cemil Bey tedavisi bitmiş Filistin cephesine gidiyordu. Halep’te otelde Mustafa Kemal ile karşılaşıyor. Mustafa Kemal “Ekrem ne cephesi, cephemi kaldı, ben İstanbul’a gidiyorum. Gel birlikte İstanbul’a gidelim” diyor. Birlikte Trene biniyorlar, Ekrem Adana’da aktarma yaparak, Diyarbakır’a gidiyor, Mustafa Kemal’de tek başına İstanbul’a gidiyor.
Haydar Paşa Garına vardığı zaman, orası asker doluydu. Çünkü Osmanlı ordusu fes edilmiş, askerler evine gitmeye çalışıyorlardı. Mustafa Kemal gemiye bindi, karşıya geçti doğruca İstanbul yöneticisi İngiliz General Harington’un evine gitti. Uzun görüşmelerden sonra yeni çalışmalar başladı.
16 Mayıs 1919’da Sultan Vahdeddin’den yüklü bir harçlık alarak, çok sayıda subay arkadaşıyla birlikte, Saray’ın Bandırma isimli özel gemisine bindi, Samsun’a doğru yola çıktılar. 18 Nisan 1916 tarihinde Rus ordusu Karadeniz’i baştan başa işgal etmişlerdi. Çar’ın amacı burada dost bir Trabzon Cumhuriyeti kurmaktı ve kurdu da. İngilizlerin adamı Lenin 7 Kasım 1917’de Moskova’da yönetimi ele geçirince, tek kurşun atmadan, İngilizlerin isteğiyle, işgal ettikleri Osmanlı topraklarından geri çekildi. Harington; Karadeniz’deki Pontus Rumlarını yatıştırmak ve anlaşmak üzere, Mustafa Kemal Başkanlığında Paşalar gurubunu, Samsun’a gönderdi. 28 Mayıs 1919 Tarihinde Pontus Rumları ileri gelenleriyle, Havza’da 17 gün süren bir toplantı düzenledi, aracı İngiliz Generali vasıtasıyla anlaştılar. 22 Haziran 1919 Tarihinde Amasya’da 3 gün süren bir toplantı düzenlendi, burada da anlaşmaya vardılar. Mutabakat belgelerini gurup adına elindeki 9 Ordu Müfettişi belgesiyle Mustafa Kemal imzalıyordu. Mondros ateşkes anlaşmasıyla, Osmanlı ordusu fes edilmişti, ordu diye bir şey yoktu ki, 9 ordu hiç yoktu. Bu yalan değil iftiradır.
23 Temmuz 1919’da Erzurum’da Hamidiye Alayları temsilcileriyle, 14 gün süren bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıda da Harington’un temsilcisi, İngiliz General de vardı. Burada da istenilen sonuca varıldı denilemez. 4 Eylül 1919’da Sivas’ta bir toplantı düzenlendi ama, burada da istenilen sonuca varılamadı. Bu nedenle Mustafa Kemal ve arkadaşları, Sivas’ta 108 gün kaldı ama tam bir sonuç almadan ayrıldı. 18 Aralık 1919’da üç arabayla Sivas’tan yola çıktılar, bazı yerlere ve özellikle de Hacı Bektaş’a uğradıktan sonra, 27 Aralık 1919’da Ankara’ya geldiler. Mustafa Kemal’in İstanbul’da 16 Mayıs 1919 Tarihinde başlayan maceralı Samsun yolculuğu, 27 Aralık 1919 Tarihinde tam 226 gün sonra, Ankara’ da son buldu. Gerisi yalan!
Esas macera şimdi başlıyordu. İstanbul yöneticisi General Harington, Yedikule zindanlarındaki Devşirme Paşaları, guruplar halinde Ankara’ya Mustafa Kemal’e gönderiyordu. Kendi birliklerini bırakıp cepheden kaçan devşirme Paşalar, sonunda Ankara’da bir araya geldiler. Paşalar Saraya karşı darbe yaptı 1 Kasım 1922’de Sultan Vahdeddin’i bütün ailesiyle sürgüne gönderdiler. Darbe ortamı biraz sakinleştikten sonra, 3 Mart 1924 tarihinde, kendi seçtikleri Halife Abdülmecit Efendiyi de bütün ailesiyle sürgüne gönderdiler. Böylece de Osmanlıdan tamamen kurtulmuş oldular. Başladılar Harington’un öğrettiği ve desteklediği, kendi oyunlarını oynamaya.
Kendi yönetimlerinin adını Cumhuriyet koydular ama, bütün yönetim kadrosu, devşirme cephe kaçkını Paşalardan oluşuyordu. “Burası Türklerin vatanıdır. Türk olmayanın sadece köle ve hizmetçi olma hakkı vardır.” Burada yaşayan herkes Türk’tür “Kemalizm Türklerin Dinidir”. Bu sözleri söyleyenlerin hiç birisi de Türk değil, devşirme Osmanlı Paşası. 1926 yılında Çanak köyünü il yaptılar, adını değiştirdi Çanakkale yaptılar, başladılar Çanakkale efsanesini yazmaya. Birinci Dünya Savaşında Müttefik güçlerle Osmanlılar savaşıyor, Osmanlılar galip geliyor. 11 Yıl sonra devşirme Paşalar bunu, Kurtuluş savaşı olarak kutlamaya başladılar. Cephe kaçkını Paşalar, hangi cepheden kaçtıklarını unuttular.
Adana, Maraş, Antep ve Urfa valileri Fransız ve İngiliz subaylardan oluşuyordu, yani buraları Müttefik güçler yönetiyordu. Sonra kova ile mahallede süt satan imam isminde birisi önderliğinde ayaklandılar, bu illeri işgalden kurtardılar. Bu kadar büyük yalanı ancak Kemalistler uydurabilir. Osmanlıya karşı bağımsızlık mücadelesi veren halk, yenilen Osmanlı Paşalarından yana olup, müttefik güçlere karşı savaşıyorlar. Bunu benim külahıma anlatın.1926 Ankara antlaşmasıyla, Misakı Milli sınırları içerisinde olan, kuzey Suriye’yi Fransızlara, Kuzey Irak’ı İngilizlere vermek için oyun oynadılar. Türkiye’nin mevcut sınırlarının hiçbiri Lozan antlaşmasıyla belirlenmedi. İran sınırı 1639 Kasrı-ı Şirin anlaşması, Yunanistan Bulgaristan sınırı 21 Eylül 1913, Rus sınırı 16 Mart 1921 Kars anlaşması ve Irak Suriye sınırı 5 Haziran 1926 Ankara anlaşmasıyla belirlenmiştir. Gerisi yalan.
İngiliz General Harington, 13 Kasım 1918 tarihinde geldi, İstanbul yönetimini ve işgal edilmemiş toprakları yönetti, 6 Ekim 1923 Tarihinde kurduğu Cumhuriyetin ilanını Paşalara bıraktı, İstanbul’u terk etti. Birinci Dünya Savaşında İstanbul’un işgali ve kurtuluşu Kemalistlerin boyunu aşan kocaman bir yalandır.
Mayıs 2023