Bir zamanlar Başbakan Erdoğan Fetullah Hoca Efendi’ye böyle sesleniyordu. FETÖ, ABD’ye niye gitti bilinmiyor ama, ABD onu geri vermedi. Başbakan Erdoğan da hasretini gidermek için, Hoca Efendi’ye, “Dön gayri bitsin bu hasretlik” diye yalvarıyordu. Daha sonra da, “verin o teröristi sallandırayım” diyordu. Bir darbe oyunuyla, şu anda devletin özenle kendi elleriyle yetiştirdiği, 10 binden fazla insan FETÖ yandaşı gerekçesiyle, zindanlarda ömür tüketiyor. Sürüyle FETÖ yandaşı da devleti yönetiyor. FETÖ’nün 73 binden fazla ablası vardı. Ablaların ablası da Türkbant modasının yıldızı Şule hanımdır. FETÖ’ün 100 binden fazla da abisi vardı, devlet bunlardan habersiz miydi.
Ocak ayında sarhoşun biri İsveç’te Kuran’ı yaktı diye, Türkiye kıyametleri kopardı. Siyaset topyekûn, “bu İslam’a saygısızlıktır” diye bağırıyor. Doğru; ben de aynen katılıyorum, başkalarının inancına saygısızlık, aynı zamanda terbiyesizliktir. “Kemalizm Türklerin Dinidir” Türkiye Müslüman değil, İslam’la hiçbir alakası yoktur. İslam’ı kendi ırkçı amellerine araç olarak kullanırlar. Onun için de söylediklerinden samimi değiller.
Türkiye; Anadolu’da hiç Türk olmamasına rağmen, İngiliz General Harington, Devşirme Osmanlı Paşalarına Türk devleti kurdu. Devşirme Paşalar “burada yaşayan herkes Türk’tür, Müslüman ve Hanefi’dir” sloganı ile Hanefi mezhebini kullanarak İslam’ı Türk ırkçılığına alet etti, özünden uzaklaştırdı. “Türkiye Türklerindir, Türk olmayanların sadece köle ve hizmetçi olma hakları vardır” sözü ırkçı yönetimin özünü oluşturdu. Milli kelimesi İslam’da haram olmasına rağmen, Irkçı devşirmelerin ağzından milli kelimesi düşmez.
İslam’da Mezhep yoktur, Şeyhlik ve tarikat kurumları yasaktır. Devşirme Paşalar tarikat ve Şeyhlikleri geliştirdi. Özellikle İnönü ve Gürsel cuntası, tarikat ve Şeyhlik kurumlarına kutsiyet kazandırdı. Kasım Gülek Fetullah Gülen’i buldu, bütün tarikat ve Şeyhlik kurumlarını, Gülen’in Nurculuk tarikatına bağladı. Böylece Türkiye İslam’ın lideri olmaya çalıştı ve ilerledikçe İslam’dan uzaklaştı. Paşaların başlattığı despotizm de böylece aynen devam ediyor. Rüşvet baskı ve zulüm devletin doğal özüne dönüştü. Türkiye zorla kendi İslam’ını uygularken, bu doğrultuda dini eğitime ağırlık verdi.
103 Üniversitede İlahiyat Fakültesi var. Bütün liseler İmam hatip okullarına dönüştürüldü ve din dersi ağırlıklı bir eğitim var. Hangi inançta olursa olsun, herkes Hanefi mezhebine göre Din dersi okumak mecburiyetindedir. 4-5 yaşındaki küçük çocuklar için, yatılı Kuran kursları açıldı. AİHM 2014 yılında “zorunlu din dersi, Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırıdır, derhal durdurulmalıdır” kararı, Anayasa’nın 90’cı maddesine göre, kanun hükmünde olmasına rağmen, Türkiye uygulamıyor.
Türkiye’de 20 milyon kadar Alevi yaşıyor. Devşirme Paşalar yönetimi ele geçirir geçirmez, 677 sayılı yasa ile, 30 Kasım 1925 tarihinde Aleviliği yasakladılar. Buna göre Dedelik, Pirlik, Mürşitlik, Alevilik ve Cemevleri yasaktır. 16 Nisan 2016 tarihinde AİHM “Alevilik bir inançtır, Cemevleri onların ibadethanesidir kapatılamaz” kararına rağmen, Alevilik yasaktır. AİHM kararı anayasal bir hak olmasına rağmen, Alevilik hala yasaktır.
1990’lı yıllarda, PKK’nin eğitim kampı Lice vadisindeyken, PKK gerekçe gösterilerek, TSK Kürt köylerini yaktı, yıktı. Bunlar Müslüman Şafii mezhebinde olan, Kürt köyleriydi. Bu köylerin çoğunda Cami de vardı. PKK barınmasın diye TSK bu Camileri de bombalayarak yerle bir etti. Yıkılan Camilerin içerisinde, Kuran da vardı, Şafii İlmihali de vardı. Türkiye’de 20 milyon Müslüman Şafii yaşıyor ve çok sayıda Şafii Camisi vardı. Günümüzde Şafii Mezhebi çaktırmadan yasak, TSK’nın yıkmadığı, Şafii Camilerini, Hanefi Camilerine dönüştürdüler, Hanefi imam görevlendirdiler.
İslam’dan bir asır önce yapılan Ayasofya Kilisesini, Cami’ye dönüştürdükleri günü, neredeyse bayram ilan edecekler. Karadeniz’deki binlerce Ortodoks kilisesini yıktılar. Acaba devşirme Türkler, bunları başkalarının inancına duydukları saygıdan dolayımı yapıyorlar?
İran; 1979’da Şahı devirdi Mollalar yönetimi ele geçirdi. Fars azınlık Şii mezhebi adı altında, İslam’ı kendi ırkçı çıkarlarına alet etti, İslam’ı özünden uzaklaştırdı. Türkiye ve İran İslam’ı kendi ırkçı çıkarlarına alet edip, İslam’a saygısızlık yaparken, diğer Müslüman ülkeler için de tehlike olmaya başladılar. İran’da altı aydır protestolar devam ediyor, sonuç hayırlı görünmüyor.
Türkiye ve İran’ın İslam’ı ırkçılığa alet ettikleri için, ezilen avam sınıfını huzursuz etmeye başladı. İletişim sisteminin gelişimiyle, durumdan rahatsız olan ve İslam’ın özüne dönmesini isteyen avam sınıfı, bir araya geldi ve İslami örgütler ortaya çıktı. İslami örgütlere baktığımızda, çok değişik ülkelerden insanların bir Arada olduğunu görürüz.
İslam’da; Mezhepçilik, tarikatçılık, milliyetçilik, rüşvet ve hırsızlık yasaktır. Kur’an’ı yaşam biçimini uygulamada ilk beşte Yeni Zelanda, Finlandiya, Norveç, Danimarka ve İsveç geliyor, bunların hepsi de Hristiyan ülkeler. Türkiye 103’cü sırada, inançlara saygılı olduğuna kimi inanır? Başkalarının inancına saygı duymayan, başkalarından kendi inancına saygı duymalarını beklemesin.
Belli ki Türkiye açıkça söylemese de İsveç ile bir sorunu var, İslam’ı kullanmaya çalışıyor. İsveç Parlamentosu 2015 yılında “Ermeni, Süryani, Asuri, Keldani ve Pontus Rum soykırımını kabul etti. Bunu diğer Avrupa ülkeleri izledi ve birçok ülke, bu soykırımları kabul etti. Ankara dillendirmese de bu karardan son derece rahatsız. Ayrıca 1986 yılında öldürülen Başbakan Olof Palme döneminde başlayarak, İsveç Kürt taleplerini desteklemiştir. Ankara da her iki konuda son derece huzursuz, çelişki bundan dolayı olsa gerek. ABD ve Avrupa İsveç’ten asla vazgeçmeyecektir.
ABD bir süre önce, Türkiye’deki vatandaşlarını dikkatli olmaları konusunda uyardı. Arkasında Avrupa ülkeleri, Türkiye güvenli değil deyip, 10 ülke Konsolosluklarını kapatıp anahtarını cebine koydu, arkalarına bakmadan Türkiye’yi terk ettiler. Bu çok önemli diplomatik bir karardır. Elbette ki bunların bir bildikleri vardır. Bunlar Türkiye’yi çok yakından takip eden ve her konuda bilgi sahibi olan ülkeler. Türk siyasetçiler de giderlerse gitsinler deyip, hava atıyorlar.
Hava atmak hoş da ya bunlar, Türkiye güvenli değil deyip, yazın Akdeniz sahilleri boş kalırsa ne olacak? Yahut ta bunlar; Türkiye güvenli değil deyip, alışveriş yapmaya gelmezlerse ne olacak?
Türkiye NATO’dan ayrılmak istiyor ama, göbeğinden batıya bağlıdır, sakın göbek bağını kesmeye kalkışmasın, böylece şah damarını kesmiş olur.
Şunu da yazmadan geçemeyeceğim; Avrupa ülkelerinde çoğu Türk 15 milyondan fazla Müslüman, mülteci olarak yaşıyor. 10 milyon kadarı da Türkiye’de takıldı kaldı. Avrupa kapılarını açsa, Türkiye’de kimse kalmaz. Ben bilmiyorum, acaba hava atan Türk siyasetçiler, Müslüman ülkelerde kaç Hristiyan’ın mülteci olarak yaşadığını söyleyebilir mi?
Acaba Türkiye APO’da dahil, Suriye ve müttefiki İran’dan hiçbir PKK’liyi istedi mi?
Şubat 2023