Önümüzdeki süreçte Türkiye’ye adalet getirecek olan altı siyasi ortak bir araya geldi. Bravo Türkiye’de adaletin olmadığını görmüşler. Altılıya, yedinci ortak HDP’de katılınca, yedi renkli gökkuşağı gibi Türkiye’nin üzerine doğacak ve ülkeyi aydınlatacaklar. CHP 20 yıldır Türkiye’yi yöneten Erdoğan’ı, yönetime getirdiğini unutmuş. İnsanlara; “Erdoğan çok kötü gelin, hep birlikte Erdoğan’ı devirelim” diyor. Sözü ayrı, özü ayrı yedi parti, ancak geçici bir yönetim oluşturabilirler, yapacakları hiçbir şey yoktur. Yapamadıkları zaman, birbirlerini suçlayacaklar.
Bir araya gelen yedilinin özü ayrı sözü ayrı ne olduğu ne olacağı bilinmiyor. İnsanlar geçim derdinde efendiler seçim derdinde. Erdoğan’ı devirip, Türkiye’yi birlikte yöneteceklerini söylüyorlar. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçecekler, adaleti sağlayacaklar. Türkiye 90 yıl güçlü parlamenter sistemle yönetildi. Milletvekilleri atanarak listeler hazırlanır. Açık oylama, gizli sayım yapılır, seçilen milletvekilleri haydi görev başına. İnsanların bu rezaleti özlediklerini hiç sanmıyorum.
Yedi ortaklı siyasi şirkete göre, hep birlikte Türkiye’ye güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirecekler, bütün sorunlar bitecek, kardeşlik havası içerisinde ülkeyi yönetecekler. Türkiye 90 yıl güçlü Osmanlı Paşalarının getirdiği, güçlü parlamenter sistemle yönetildi. Hem de öyle güçlüydü ki, milletvekillerin kılık kıyafetine bile karışıyor, çeki düzen veriyordu. Bırak milletvekillerini, vatandaşın giyeceğine, başındaki fesine bile karışıyordu. Buna uymayan şalvar giyen, başına fes giyen, hatta başına mendil bağlayan kadınlar da dahil çoğu insan dayak yedi, hapishanelere dolduruldu. Aman gözünüzü seveyim, sizin getireceğiniz parlamenter sistem, fazla güçlü olmasın ki, insanlar bir daha o zulüm dolu günleri yaşamasın!
Ülkeyi aydınlatacak, yedi renkli gökkuşağına hatırlatmak gerekiyor. Sizin o güçlü parlamenter sistemde, güçlü Osmanlı Paşaları, Müslüman Kürtlere karşı, Piran katliamını yaptı. Öldürdüklerini bırakın, sallandırdıkları Şehy Said ve arkadaşlarının cenazeleri nerede? Yoksa hepsini kebap yapıp rakımı içtiler? Hala utanmadan “kör mü rahat dursalardı” diyebiliyorlar. Kürtler rahat durmadığı için, M. Kemal’in saldırısına uğradı. Utanın be…!
Ağrı katliamı güçlü parlamenter sistem ve güçlü Osmanlı Paşaları döneminde oldu. Hatta o dönemde yeteri kadar güçlü olmadıkları için, Ruslar bütün silahlarını verdi, bir süvari alayını da yardıma gönderdi. Zilan Êzidi Kürt katliamı dört yıl sürdü, yüzbinlerce Êzidi Kürt öldürüldü, tesadüfen sağ kalanlar, Mahmut Esat Bozkurt devşirme Türklere, köle ve hizmetçi gönderdi.
Osmanlıya karşı olduğunu söyleyen Osmanlı Paşaları, rahat durmayan, Osmanlıya karşı bağımsızlık mücadelesi veren, Batı Dersim’e (Koçgiri) Alevi Kürtlere saldırdılar. 1920-1921 Lenin’in desteğiyle, başlarında Mustafa Kemal, güçlü Osmanlı Paşalarının saldırısında, kan oluk gibi aktı, Doğu Dersime kaçanlar canını kurtardı. Mustafa Kemal bununla yetinmedi, uzun süre çalıştı, raporlar hazırladı, 1937-1938 Alevi Kürt olan doğu Dersime saldırdı. Ayılar ve domuzlardan başka canlı bırakmadılar. Bütün malına mülküne el koydu, ganimet olarak götürdü batıdaki devşirme Türklere dağıttılar. Çok sayıda kadını ve kızı, subaylar ganimet olarak aldı götürdüler. Devşirme Türkler hala “kör mü rahat dursalardı” diyorlar. M. Kemal rahat durmayan Kürtlere karşı yaptıklarını, Yahudiler rahat durmadığı için, Hitler; kankası Mustafa Kemal’i örnek aldı, Yahudi soykırımını yaptı.
Güçlü Parlamenter Sistem döneminde, Şark İstiklal Mahkemeleri kurulmuştu. Mahkemelerde hukukçu yoktu, Mustafa Kemal’in görevlendirdiği sıradan insanlar görev yapıyordu. Hukukçusu olmayan Mahkemeler karar alır, suçlu mahkemenin huzurundan doğruca darağacının huzuruna götürülür ve sallandırırlardı. Güçlü Osmanlı Paşaları, Güçlü Parlamenter Sistem sayesinde, yüzbinlerce insanı sallandırdılar. Yedi renkli gökkuşağı ortaklarının yeni güçlü parlamenter sistemde benzeri mahkemeler adaleti sağlamak için görevine devam edecek. Mustafa Kemal güçlü Parlamenter sistemde, bu mahkemeler sayesinde, adaleti sağlamıştı.
Mustafa Kemal Başkanlığında, güçlü Osmanlı Paşalarının, Güçlü Parlamenter sistemde oluştuğu, insanlığın yüz karası, insanlık tarihinde görülmemiş, Şark Islahat Planı hazırlandı. Mustafa Kemal’in uzmanlarının, uzun çalışmalar sonucu, Şark Islahat Planı ortaya çıktı. Plana göre Kürtlerin yaşadığı illeri insanlık dışı yöntemlerle nasıl Türk-Müslüman-Hanefi yapacaklarını belirtiyorlar. Şark Islahat Planı hala yürürlükte, uygulamalar devam ediyor. “Ne mutlu Türküm diyene” Mustafa Kemal, “Kürdüm diyenin yüzüne tükürün” Cemal Gürsel. “Bunları asmayıp da besleyeyim mi” Kenan Evren. Bunlar Güçlü Parlamenter Sistemin yöneticileri.
Türkiye’nin Güçlü Parlamenter sistemle yönetildiği dönemde, Güçlü Paşaların Partisi CHP tek başına iktidardaydı. 19-26 Aralık 1978 Maraş olayları. Güvenlik güçleri önce, Alevileri zorla evlerine soktu, sonra da ırkçı Ülkücülerin ipini bıraktı. Olaylar; polisin ve askerin gözetiminde, bir hafta sürdü. İpinden boşanan ırkçı ülkücüler, binlerce Alevinin evlerini, iş yerlerini talan etti yaktılar, binlerce Alevi öldürüldü ama hiç kimse tutuklanmadı.
17-20 Nisan 1978 Malatya olayları. Yine polisin, askerin gözetiminde, ipinden boşanan ırkçı ülkücüler Alevilere saldırdılar. Olaylar dört gün sürdü, 600’den fazla Alevi işyeri talan edildi yakıldı. Güçlü Parlamenter Sistem dönemi, CHP iktidarda. Daha sonra, Elâzığ, Erzincan, Sivas, Tokat ve Çorum’da da Alevilere karşı aynı olaylar devam etti. Olaylarda hiçbir ırkçı ülkücü tutuklanmadı. CHP adil davranıp bütün Alevileri öldürmediği için, kalan Aleviler hala şerefiyle CHP’ye oy verirler.
Devletin asıl amacı, Alevilerin yoğunlukta yaşadığı bölgelerde, kendi ırkçı Ülkücülerine olayları yaptırarak, Alevileri batıya dağıtmak. Devlet bu planında başarılı oldu. Olayların yaşandığı şehirlerde, yüzbinlerce Alevi batıya göç etti. Batıya dağılan Aleviler, korkudan Aleviliğini inkâr ederek yaşamını sürdürmeye çalışıyorlar. Devrimciler de olaylar için ortam hazırladılar, olaylardan sonra ortalıkta görünmediler. Onlar da yedi ortaklı siyasi şirket ortaklarından CHP’yi destekliyor.
1990’lı yıllarda, devlet Şam devlet mahallesinde oturan APO’yu gerekçe göstererek, TSK Kürtlere saldırdı, dört binden fazla Kürt köyünü yaktı yıktı. Bu köylerde üç bininden fazla Camiyi de yıktılar. Köylerini teröristlerden koruyamayan zavallı Türkiye, Kürt vatandaşlarının köylerini korumak için kendisi yıktı. Türk ordusu Kürt köylerini yakıp yıkarken, yedili ortaklardan Meral Akşener de İçişleri Bakanıydı. Devşirme Türkler batıda daha rahat hizmetçi ve köle bulsunlar diye, evini yıktığı Kürtleri PKK’nin sayesinde batıya göçe mecbur ettiler.
CHP iktidar ortağı, Sivas Madımak Otelinde kalan Alevilere, askerin ve Polisin gözetiminde, devletin ırkçı ülkücüleri saldırıyor. Yedili ortaklardan, Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu’da asker ve polislerin arasında otelin önünde. Temel Karamollaoğlu yak yak diye bağırıyor, birisi de Oteli yaktırıyor. 30-40 kişi öldü, devlet hala Oteli yakanı bulamadı.
Daha yakın zamanda 2015’de yedili ortaklardan Ahmet Davutoğlu başbakan iken, önce kendi memurlarını şehirden dışarı çıkardı, sonra sokağa çıkma yasağı ilan etti, Kürtleri evlerine kapadılar. Başbakanın emri ile Ordu saldırıya geçti, tanklarla, toplarla, uçaklarla 7-8 Kürt şehrini yerle bir ettiler. Ölenlerin sayısı kesin belli değil. Gerekçe, teröristler şehrin altından tüneller kazmışlar. Zavallı Türkiye, teröristler Diyarbakır’ın altından, kilometrelerce tünel kazıyor, devletin haberi yoktur. Valinin, Emniyet Müdürünün, Garnizon Komutanının ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun haberi yoktur. Bunlar Güçlü Parlamenter Sistem döneminde konuşulan, ufak tefek yalanlar.
HDP altı ortaklı siyasi şirketin yedinci ortağı, şirketten hisse senedi alacak olanlar asabileşmesin diye, şimdilik dışarıda görünmesi gerekiyor. Zaten devletin HDP ile gizli bir anlaşması var. 1991 seçimlerinden önce, Ahmet Türk Erdal İnönü’yü aldı İzmir’e götürdü. Orada Hikmet Fidan aracılığıyla, İnönü APO ile telefonda görüştü. İnönü APO’dan bunlar seçimde CHP’ye gelecek, bir daha da ayrı siyasi parti olmayacak, sözünü aldı geldi. Onlarda gitti CHP’ye katıldı. Ben HEP Genel Sekreteri olarak katılmadım, gittim Diyarbakır’da bağımsız aday oldum. Bağımsız aday olduğum için, PKK’nin Kuzey Saha Komutanı Şemdin Sakık bana gönderdiği “Sen Serokin emirlerine uymayan bir ihanetçisin, derhal çekil” tehdit mektubu hala bende, saklıyorum. APO’suz HDP olmaz, HDP’siz devlet olmaz, görüntü Kürtleri oyalamak için. Umarım Kürtler gerçekleri görür kendilerine saygılı davranır, kendisine saygısı olmayan, başkalarından saygı beklemesin.
Adaleti sağlamak için sorun sistem değil, Avrupa’nın yarısı Krallıkla yönetiliyor. Türkiye; Kıbrıs’ta yaşayan 200 bin Türk için bağımsız devlet istiyor, 30 milyon Kürt’e de soykırım uyguluyor. HDP’de gitmiş bunların yanında yer alıyor. Alevilerin korkudan CHP’ye oy verdiği gibi, sağ kalan Kürtler de yaşadıklarına şükür çekip, HDP’nin dediği yere oyunu verecek. Hayırlı uğurlu olsun.
Yedili siyasi şirket Kürtler için, acıkınca meşenin dibine oturtup bekle, Kaysı düşecek olur.
FETÖ’süz Türkiye’yi yönetmek hayaldir. Bir parmak işaretiyle, nelerin olabileceğini unutmayalım.
Mart 2022