Son günlerde Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı olduğunu söyleyen, Celal Fırat isminde birisi çıkmış, “Cemevlerimiz ticarethane değil, İbadethanelerimizdir” diyor. “Eşit yurttaşlık istiyoruz” diyor. 100’ün üzerinde Cemevinin elektrik faturalarını ödemeyeceğini söylüyor. Celal efendi senin derneklerinle, Alevi Cemevlerinin ne alakası var? İlk defa bir derneğin ibadethane olduğunu duyuyorum. Sanıyorum eşit yurttaşlık talebi, elektrik faturalarına zam geldikten sonra, Celal beyin aklına geldi. Geç de olsa, menfaat için de olsa, Alevilerin eşit yurttaş olmadığını hatırlamış, Celal Efendi eşitlik istiyor.
Devşirme Osmanlı Paşaları, Cumhuriyeti İngiliz General Harington’dan devir aldılar. Yaptıkları ilk iş kendilerinin 18 Kasım 1922’de Halife seçtiği, Halife Abdülmecid Efendi’yi 30 Kasım 1924’de bütün ailesiyle bir daha dönmemek üzere, sürgüne gönderdiler. 30 Kasım 1925 tarihinde 677 sayılı yasayı çıkararak, Mürşitlik, Pirlik, Dedelik, Taliplik ve Aleviliği yasakladılar. Cemevlerini yaktılar yıktılar eşya, bina ve arazilerine de el koydular. O günden beri Alevilik yasaktır. Resmiyette bir tek Cemevi yoktur. Yasak hala bütün şiddetiyle devam ediyor. 100 Yıldır Paşalar Cumhuriyeti Alevileri, Kemalist Din’e adapte etmeye çalışıyor bu nedenle Alevilerin kafasını epeyce karıştırdılar ama başaramadı. Devşirme Mustafa Kemal’den başlayarak, Aleviler Dışişleri Bakanlığında, Büyükelçi ve Konsolos olamazlar. Aleviler İçişleri Bakanlığında, Vali ve Emniyet Müdürü olamazlar. Savunma Bakanlığında, General olamazlar. Cumhuriyet tarihinden beri, bu görevlerde bir Alevi asla olamaz. İşte Paşalar Cumhuriyetinin Alevilere bakışı budur.
Bu amaç uğruna devlet 1990’ların başında, Cumhuriyetçi Eğitim Merkezi Vakfı’nı kurdu başına da İzzettin Doğan’ı koydu, ekonomik bütün olanakları da emrine verdi, vakfın adına da kısaca CEM dediler. Temel sloganları ise “Aleviler en iyi Müslümandır” “Bütün Aleviler Türkmenistan’dan gelmiş Türk’tür” Sanki Alevi Türkmenler topluca geyiklerine binmiş, gelmiş bomboş olan Anadolu’ya yerleşmişler. Numunelik bir Alevi bile Türkmenistan’da bırakmamışlar. Günümüzde Türkmenistan’da tek bir Alevi yoktur. Arkadan numunelik de olsa bir Alevi bırakmadan gelmiş, Anadolu’ya yerleşmişler. Alevilik hiç kimsenin babasının malı değil bir inançtır, Nusayri, Azeri ve Kürt aleviler vardır ama, Türkmen Alevi yoktur.
İzzettin Doğan’ın vakıf bürolarında insanlar folklorik elbiseler giyerek semah döner cem yaparlar. Cem Alevilerin ibadetidir, semah da onun olmazsa olmazıdır. Semahı folklora dönüştürmek, Aleviliğe karşı yapılan en büyük terbiyesizliktir. En iyi Müslüman olduğunu iddia eden bu insanlar, bir de kendi vakıflarında, folklorik elbiseler içerisinde namaz gösterisi yapsınlar da görelim. Yapamazlar çünkü Cami yasalarla devlet koruması altındadır. 100 Yıldır devlet Aleviliği İslam’a dönüştürerek, ortadan kaldırmaya çalışıyor, Aleviliği aşağılamayı devlet istiyor, onlar da devlete yardımcı oluyor.
Celal Fırat beyefendiye bağlı dernekler de folklorik kıyafetler içerisinde kendi derneklerinde Cem yapar, semah gösterisi yaparlar. Bunların yaptığı da Aleviliğe karşı yapılan en büyük terbiyesizliktir. Bunlar da en iyi Müslüman olduğunu iddia ederler. Alevilikte Mevlut okutma diye bir şey yoktur. İslam’da da Mevlut okuma diye bir şey yoktur ama, Alevilikte haberi olmayan, İslam nedir bilmeyen bu insanlar, kendi derneklerinde, Kemalist Din’de var olan, mevlidi okur cenaze namazı kaldırırlar. Elbette ki bunları para ile yaparlar, para insana ne yaptırmaz ki?
Efendiler madem en iyi Müslümansınız, Alevilikle alay etmeyi, çarpıtmayı ve aşağılamayı bırakın. Müslümanlık Türkiye’de büyük itibar görüyor. Dünyada nüfusa oranla en çok Camisi olan ülke Türkiye’dir ve Diyanet diye bir de kurumu var. Camilerin elektriğini, suyunu ve hocaların maaşını devlet ödüyor, elektrik su zamları cemaati ilgilendirmiyor, her şey bedava. Camiye gidin namazınızı kılın, bedavadan ibadetinizi yapın. Müslümansanız söylediğinizin tersini yapmayın, derneklerini resimlerle süslemişler, hangi Cami’de Ali’nin ve 12 İmamların resimleri asılı? Münafık söylediğinin tersini yapandır, Şeytandan daha tehlikelidir.
II-Mahmut döneminde 1826’da Aleviler büyük bir katliamı yaşadı, bütün Cemevleri yıkıldı, görevliler öldürüldü, malları da ganimet olarak gasp edildi. İkinci büyük saldırı, 1925 yılında devşirme Paşa Mustafa Kemal 677 sayılı yasayı çıkardı, dedelik, pirlik, mürşitlik ve taliplik yasaklandı, kalan Alevi Cemveleri yıkıldı, malına mülküne el koydular. Sadece İstanbul’da Mustafa Kemal’in el koyduğu Alevi Cemevi mülkleri, günümüzde milyar dolarlar değerindedir.
Kenarda köşede kalmış birkaç Cemevinden birisi, Hacıbektaş Tekkesinde II-Mahmut döneminde zorla yapılan Caminin tam karşısında, biri de Arapkir’in Onar köyündedir. İşte Alevi Cemevi ve ibadethanesi orasıdır, Camiye, Kiliseye ve Sinagoga benzemez. Bingi sistemle inşa edilmiş, tavanı yedi katlı, tepesinde yılda iki sefer de güneşin içeride yere kadar ineceği bir delik vardır. En eski Cemevini güney Sagroslarda taştan yapılmış ve koruma altında olanı gördüm. Alevilerin ibadet biçimi ve ibadethanesi bile, İslamın ibadethanesi Camiye benzemez, Alevilik nasıl İslam oluyor?
Kararları Türkiye Anayasasının da üzerinde olan, AİHM 26 Haziran 2016 tarihinde, Alevilikle ilgili aldığı bir karar var. “Alevilik bir inançtır. Cemevleri onların ibadethanesidir, kapatılamaz” Türkiye hala bu kararı uygulamıyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından, Türkiye AİHM Alevilerle ilgili karara uymadığı için uyardı. Eğer Cemevleri resmen açılırsa, İzzettin Doğan’ın vakıf büroları ve Celal Fırat’ın dernekleri artık cemevleri olamayacaklar. Onun için AİHM kararlarıyla ve Aleviliğin inanç olarak kabul görmesi işlerine gelmediği için, fazla ilgilenmiyorlar.
Bir de AİHM 16 Eylül 2014 tarihinde mecburi din dersi ile ilgili aldığı bir karar var. AİHM kararı; “Çocuklara din dersi mecburiyeti, Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırıdır. Derhal durdurulmalıdır” Sözleşmenin altında imzası olan Türkiye hala bu karara uymuyor. Kemalist dine göre, din dersi mecburiyetinin yanı sıra, 4 yaşındaki çocuklar için yatılı Kuran kursları açıyor. Türkiye 100 Yıldır, ırkçı, milliyetçi ve dindar bir politika izlediği için, insanlar da buna göre şekillenmiş, sesini çıkarmazlar. Görüldüğü gibi bazıları derneklerini Cemevi gösterip, elektrik parasını bedavaya getirmeye çalışıyorlar. Böylece de bazı ırkçı çevreler, bilerek Türkiye’nin izlediği ırkçı, milliyetçi politikalarına destek veriyorlar.
Semavi dinlerde ne olursan ol insanlar ibadethanelerine elini kolunu sallayarak içeri girer ibadetini yapar. Alevilikte toplumsal bir kabahati olan, düşkün sayılır. Düşkün olan toplum huzurunda, kabahatini gidermeden, aklanmadan Ceme giremez. Toplumsal bir kabahati olan, alacak verecek sorunu olan, kavgalı olan, küs gezenler Ceme giremezler. Alevilikte zina ve adam öldürme, en büyük suçlardandır, böylesi bir suçu işleyenler, toplumdan kovulurlar. Bu suçları işleyenlerin yakınları, bir daha bunlarla görüşmemek şartıyla, barışır birlikte Ceme girerler. Bir Müslüman abdest alıp temizlendikten sonra, üzerindeki toplumsal pislikle ve hatta küs olanlar bile, hocanın arkasında saf durur namazını kılabilir. Zina yapan gusül abdestini alır, hocanın arkasında saf durur namazını kılar. Cemevi Camiye benzemiyor, ibadet biçimi birbirine hiç benzemiyor, gerisini siz düşünün. Eğer bir Alevi ben en iyi Müslümanım diyorsa, asırlardan beri yaşadığı baskı ve zulmü içerisine sindirmiş, büyük bir korkunun telaşıdır.
Türkiye’de 20 Milyon kadar Alevi yaşıyor. 1925 tarihinde Mustafa Kemal 677 sayılı yasa ile sadece Cemevlerini kapatıp, Aleviliği yasaklamadı. Alevileri hemen tanımak için, kimliklerine Din’i Müslüman yazdılar, mezhebini yazmadılar. Böylece devlet çok rahatça kimliklerinden Alevileri tanıyordu. Aleviler hiçbir zaman devlet kadrolarında hak ettikleri yerlere gelemediler, devlet engel oldu. Ticaret devletin kontrolü altındadır, günümüzde 10 işçi çalıştıran Alevi iş adamı yok denecek kadar azdır. Devşirme Paşalar Cumhuriyetinde, Aleviler; sadece devşirme Türklere köle ve hizmetçi olma hakkına sahiptir.
İzzettin Doğan; kendi vakfının bürolarına Cemevi diyor, Celal Fırat; derneklerine Cemevi diyor, utanmadan buralarda folklorik kıyafetler içerisinde, Cem yapıp semah dönüyorlar. Alevilik bir inançtır. Hiç kimsenin Aleviliği folklorik bir geleneğe dönüştürüp, saygısızlık yapmaya hakkı yoktur. Zavallı Aleviler, denize düşen yılana sarılır hesabıyla, bu yılanlara sarılmış gidiyorlar.
Devşirme Paşalar 1923 tarihinde Türk-İslam Cumhuriyetinin temellerini attı, 27 Mayıs İnönü-Gürsel cuntası, elekten geçirdi yeniledi, 12 eylül Kenan Evren cuntası, Alevi köylere zorla Cami yaparak, Cumhuriyet sürecini tamamladı. Sonunda Mustafa Kemal’in hayal ettiği Türk-İslam Cumhuriyeti ortaya çıktı.
Devletin Din İşleri Genel Müdürü Ali Erbaş bir konuşmasında, 1500 kadar Alevi köye imam atadığını söyledi. Bunlar Kenan Evren’in zorla Cami yaptırdığı köyler. Bunlardan biri de İzzettin Doğan’ın köyüdür.
Şubat 2022