Bunları Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar söylüyor. Bir devlet düşünün, başka bir devletin sınırları içerisinde, kendi terörüne karşı savaşıyor. Suriye askerinizin burada oluşu işgaldir diyor ki doğru söylüyor. Türkiye’de kendisini terörden koruduğunu söylüyor. PKK ile Türkiye arasında, 1984 yılından beri çakma savaş devam ediyor. Türkiye hiçbir zaman, Saddam’ın Irak’ından ve Hafız Esad’ın Suriye’sinden rahatsız olduğunu söylemedi. Türkiye’de her gün Polis ve Asker ölüyordu. Acaba neden eski dostlar Saddam ve Esad ile iş birliği yapıp, teröre dur demediler? Acaba neden Şam devlet mahallesinde oturan, APO’yu bir gün Esad’dan istemediler?
Saddam Kürtlere karşı kitlesel katliamlar yapıyor, bu yetmedi Halepçe’de kimyevi silah kullandı. Suriye; Kürtleri nüfusa bile kayıt etmiyordu. Kürtler atalarından miras kalan mülklerini adına bile kayıt yapamıyorlardı. Kimlik alamadıkları için, hiçbir yere gidemiyorlardı. Hiç olmazsa Türkiye’deki Kürtlerin köle ve hizmetçi olma hakları vardı. Suriye’deki Kürtlerde o da yoktu. Yalnız Esad değil, Suriyeli Kürtleri, APO’cularda yargılıyor ve infaz ediyorlardı. Türkiye Kuzey Kürdistan’da PKK’sini gerekçe göstererek, Kürt köylerini yakıyor yıkıyor, Kürt şehirlerini bombalıyor yerle bir ediyor, Irak ve Suriye ile hiç ilgilenmiyordu. Ne zamanki Batı Kürdistan Kürtleri, dünyanın desteğini aldı, APO’dan kurtuldu, Türkiye huzursuz olmaya başladı uykuları kaçtı, PKK’ye karşı savaş ilan etti. PKK’ye karşı çakma savaş devam ediyor.
Türkiye; Esad’a karşı savaşan 8-10 cihatçı örgütü birleştirdi, 30-40 bin kadar cihatçıyı, dolar üzerinden maaşa bağladı ve günlük giderlerini de Türkiye karşılıyor. Türk subaylarının emir ve komutasında Kürtlere karşı savaşıyorlar. Esad’a karşı savaşan cihatçıları, Türkiye şimdi Kürtlere karşı savaştırıyor. Esad; Türkiye’ye minnettardır, onun desteği ile ayakta duruyor. Elbette ki dünya bu saçmalıkları, ibretle izliyor.
Türkiye 2015 yılında Irak ve İran sınırına 402 Kalekol yaptı. Yetkililer “artık sınırlarımızdan kuş bile uçamaz” açıklamalarını yapıyordu. Bırak kuşları, insanlar katırların sırtında, yakıt kaçakçılığı yapıyor. Mayın tarlaları yetmedi, Kalekollar yetmedi, Türkiye’nin etrafına betondan yeni bir Çin seddi yapıyorlar. Bu da yetmedi, sınır çevrelerinde, 50 km mesafeye kadar, Kürt köylerini boşaltıyorlar. Bu siyasetle Türkiye ne yaparsa yapsın, Kürtleri durduramaz, çünkü dünya mazlum Kürt milletini destekliyor.
Başkent Kandil’de ikamet eden, PKK’nin baş komutanlarından Cemil Bayık, bir Katar gazetesine yaptığı açıklamada, “PKK ile Esad ailesi arasında tarihi ilişkiler var ve bu ilişkiler hiçbir zaman kopmadı” diyor. “PKK’nin Öcalan ile Esad ailesi arasındaki tarihi ilişkilere saygı duyuyoruz” diyor. Cemil bey; APO-Esad arasındaki kadim ilişki, ne zaman başladı? Böyle bir ilişki olmasaydı, APO Türkiye’nin gözü önünde, yıllarca Şam devlet mahallesinde oturabilir miydi? Hayırlı uğurlu olsun, inşallah bu kutsal ilişkiniz hiç bitmez.
Acaba Başkomutan Cemil, neden başka ilişkileri anlatmıyor? Mesela; Rıza Altun ve Mustafa Karasu, 12 Eylül darbesinden kısa bir süre önce, bir PKK’liyi öldürdükleri gerekçesiyle tutuklandılar. Darbeden sonra, davaları PKK toplu davasıyla birleştirildi, PKK toplu davasında, idam cezası aldılar. 1992 Tarihinde Yargıtay, birden PKK toplu davasını ele aldı ve davayı usülden bozdu. 27 idam mahkûmundan, Rıza Altun ve Mustafa Karasu’yu tahliye etti. Yasal olarak imkânsız olan bu tahliyeden sonra, bunlar askere bile götürülmeden, senin yanına geldiler, 20 yıldır senin yanında askerlik yapıyorlar. Cemil bey lütfen bir de bu konunun iç yüzünü insanlara açıkla.
DTP Genel Başkan’ı Nurettin Demirtaş, askere gitmemek için aldığı sahte rapordan dolayı çok sayıda insanla birlikte tutuklandı. İlk mahkemede sadece Nurettin Demirtaş tahliye oldu ve askere gitti. Askere gittiğine göre, raporu sahte imiş. Daha sonra emekli olan Savcının anlattıklarına göre, Ankara Valisi Kemal Önal’ın devreye girmesiyle tahliye olduğu söyleniyor. 2007 yılında Tokat, Artova jandarma birliğinden terhis oldu, hemen Cemil’in yanına gitti, hala askerliğine orada devam ediyor. Şimdi Nurettin Demirtaş’ı devlet, “resmi belgede sahtecilik”, “Silahlı terör örgütüne üye olma”, “Askerlikten kurtulmak için hile yapmak” suçlarından kırmızı kategoride arıyor. Cemil bey bu ilginç tahliyeden ve aramadan dolayı, insanlar senden açıklama bekliyorlar.
APO 1999 tarihinde Kenya’dan getirildi, zımni bir anlaşmayla, Kahire Hava Alanında Türk yetkililere teslim edildi. APO Türkiye’ye geldikten sonra, PKK tek taraflı ateşkes ilan etti ve 6’ıncı kongrede ateşkes sürecinin uzatılacağı konuşuluyordu. Mayıs 1999’da PKK Kandil Dağında kongresini yaptığı sırada, APO’nun avukatı Mahmut Şakar, TSK’nın helikopteriyle, kongre alanına indi, APO’nun ateşkesi bozun talimatını okudu, tekrar Helikopterine bindi geri geldi. Katar gazetesine APO Esad dostluğunu anlatırken, neden APO Türkiye dostluğunu anlatmıyorsun? Bundan daha iyi dostluk mu olur, APO’nun avukatı, TSK’nın helikopteriyle size APO’nun mesajını getiriyor. Nankörlük yapma bu eskiye dayalı dostluğu da anlat.
PKK Türkiye’yi demokratikleştirdi, şimdi sıra komşu ülkelerde. PKK Haşdi Şabi ile iş birliği yapmış, Şengal’de ne işi var? Bağdat yönetiminin rızası olmadan, PKK Şengal’de bir gün bile kalamaz. Cemil Bayık Saddam ile de kadim dostluğunu açıklasa fena olmaz.
Müslüman Arap Orduları, Kürdistan’ı işgal ettikleri günden beri, Ezidi Kürtler katliamları yaşıyor. Yaşadıkları katliamların hiç birisi insani sınırlar dahilinde olmadığı gibi, son katliam canavarca bir katliamdı. İŞİD Şengal’i İslam’i kurallara göre işgal ettiği için, mülkler ve kadınlar ganimet sayılır. Alman kökenli, Almanya’daki FETÖ camilerinden yetişmiş, İŞİD militanları Taha Sabah Nuri ve karısı Jenifer Wenicsh, Ezidi Kürt anne ve 5 yaşındaki kızı Nure’yi ganimet olarak alıyorlar. Anne; Jenifer Wenicsh hanımın hizmetçisi, 5 yaşındaki Nure yaşadığı kötü koşullardan dolayı hastalanıyor ve altına yapmaya başlıyor. Musul’da oturan evin efendisi Taha Saba Nuri kızıyor, 5 yaşındaki Nure’yi dışarıda annesinin gözleri önünde, güneşin önünde zincirle kazığa bağlıyor. Küçük Nure güneşin karşısında ve annesinin gözleri önünde, açlıktan ve susuzluktan ölüyor. Evin hanımı Jenifer Wenicsh hanımefendi, İslami adalete göre suç işledi, şimdi Alman adaletinde yargılanıyor. PKK’nin Haşdi Şabiye ve Bağdat yönetimine, destek olmaktan başka, Şengal’de ne işi var? Müslüman İŞİD’in yıktığı Şengal’i yeniden onarmak için, PKK Şengal’den çekilmelidir. Belki küçük Nure’nin yaşadıklarını yaşayan yüzlerce Kürt kızının acılarını, bütün Kürtler unutmaya çalışır. Şengal’de yaşayan Ezidi Kürtleri dağıtmaya çalışan Bağdat’ın suç ortağı PKK’dir.
PKK Kuzey Kürdistan’da TSK’nın 4200 Kürt köyünü yakıp yıkmasına sebep oldu ve evleri yıkılan köylülerin, AİHM’sine müracaatlarına engel oldu. İki yıldır Güney Kürdistan’da yaptıklarıyla, TSK’ya gel gel işareti vererek, 400 köyün boşaltılmasına sebep oldu. Her gün bölgede 3-5 kişinin ölüm haberlerini dinliyoruz. PKK orada ne yapmak istiyor? Cemil Bayık bunu açıklasa fena olmaz. Türk savaş uçakları geçmişte kendi Meclislerini bombaladılar ama, iki yıldır Güney Kürdistan’a bomba yağdırıyorlar, Cemil Bayık’ın Meclisinin bulunduğu Kandil Vadisine bir bomba düşmedi. Türk Pilotları çok tecrübelidir, istemedikleri yere yanlışlıkla da olsa, bomba düşürmezler.
APO yıllarca Şam devlet mahallesinde, Türkiye’nin askeri Ateşesiyle aynı binada oturdu, huzur içerisinde görevini yaptı. APO bazen Türkiye’den gelen Ülkücü dostlarıyla, Beka Vadisindeki eğitim alanında futbol oynadı. APO avukatı Mahmut Şakar’a mektubunu verdi, Türk savaş Helikopteriyle Kandil’e gönderdi. Devlet büyüklerinin tavsiyesi ile Hapiste tahliye olan, APO’nun eski arkadaşları, 20 yıldır hala Cemil Bayık’ın yanında askerlik yapıyorlar. Hiçbir dost öteki dostuna bu kadar yardımcı olmamıştır. PKK ve Türkiye birbirlerine çok destek olmuşlardır.
Evet Cemil; Serok APO’nun Türkiye ile olan dostluğu, Esad ile olan dostluğundan çok daha eskidir.
Kürtler; küçük Nure’mizin aç susuz güneşin altında yanarak öldüğünü, sakın unutmayın.
Kasım 2021