84 Milyon insan oturmuş siyasetin tartıştığı şehitleri tartışıyor. Bir kısmı, ‘Allah Erdoğan’ı başımızdan eksik etmesin’ diye dua ederken, diğer bir kısmı da ‘Allah’ım bizi bu Erdoğan’dan kurtar’ diye dua ediyorlar.
Bir kesim eğer Erdoğan giderse bütün sorunlarının çözülmüş olacağını, diğer bir kesim de din elden gider diye düşünüyor. Alın size Cennet vatan, şehitler diyarı Türkiye. 30 dakika izlediğim 15 haberden 12’si bıçaklı, palalı, silahlı kavgalar. Biri kadın üç kişi ölmüş, çok sayıda da yaralı var. Geri kalan 3 haber de iktidarın ve muhalefetin çakma kavgası.
Bingöl’de 14 yaşındaki İsa Gürmen, 1997 yılında yaylada koyunlarını otlatırken, nereden geldiği belli olmayan bir roketin düşmesi sonucu yaşamını yitiriyor. Türkiye siyaseti günlerdir, masum çoban İsa’ya bu hayasızlığı yaşatanları tartışıyor. “14 yaşındaki İsa Gürmen şehittir, şehite saygılı olun” diyorlar. Bunlar utanmadan siyaset olsun diye, acılar içerisinde kıvranan 14 yaşında ölmüş İsa’nın ailesinin sırtından siyaset yapıyorlar. 84 Milyon da ellerinde tokmak, genel başkanların boynuna astıkları davulu çalıyorlar. Acaba 24 yıldır şehit İsa’nın Annesi, şehit olanaklarından yararlanıyor mu, şehit maaşı bağlandı mı, bunu neden tartışmıyorlar?
İslam’da tanrı adına, din uğruna Cihat’a katılan, gayrimüslimler tarafından öldürülürse şehit yaralanırsa gazi olur. Şehitlerin Allah katında, kadir ve kıymetleri pek yücedir. Peygamberlikten sonra en büyük rütbe şehitliktir. Şehitlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından af edilir. Kur’an-ı Kerim Nisa Suresi ve diğer surelerde şehitler için Ayetler mevcuttur. Hadisler uydurmadır, İslam’la hiçbir alakası yoktur. İslam’ın rehberi Kuran, Hadislere göre yorumlanamaz.
15 Temmuz 2016 tarihinde, Türk ordusunun yine darbe yapma arzusu depreşti, darbe girişiminde bulundu. Bazı sivil insanlar ve bir kısım askerler karşı çıktı, darbe engellendi. Türk ordusu bir kısım sivil ile, darbeci Türk ordusuna karşı savaşırken, çok sayıda insan öldü ve yaralandı. Galip gelen taraf, ölen 173 sivili şehit, yaralanan 1491 sivili de gazi ilan etti. Yenilen taraf da ölenler cehenneme, yaralananlarda hapishaneye gittiler. Bakanlar Kurulu kararıyla galiplerin şehit yakınları ödüllendirildi, aralarında kocası tarafından bıçaklananların da bulunduğu gaziler de maaşa bağlandı. Şehit bir başçavuşun heykeli de Niğde’ye dikildi, açılışına Erdoğan da katıldı. Yapılan bu iş İslam’a yapılacak en büyük saygısızlıktır. Yapılan işin İslam’la hiçbir alakası yoktur.
Yazılanları ve konuşmaları dinlediğimizde, “Fırat Aksa Elektrik Hizmetleri A.Ş.’ ye ait aracın patlaması sonucu, iki işçi şehit oldu”. Elektrik arızasını gidermek üzere Bingöl’ün Genç İlçesi Yolçatı köyüne giden iki işçi yola döşenen bombanın patlamasıyla şehit oldu”. Buyurun elektrik işçileri bile şehit sayılıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun; “PKK, 1984 yılından beri Türkiye’de bebek, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden sivilleri katletmeye devam ediyor, bunlarla birlikte 140 da öğretmeni şehit ettiler” diyor. Buyurun Fahrettin efendinin şehitlerine, efendi İslam’a saygısızlık yapma, bunlar dininiz Kemalizm’e göre şehit sayılır mı bilemem ama, İslam’a göre şehit sayılmazlar.
2016 yılında Kılıçdaroğlu Artvin’e giderken, roketli saldırıya uğradı ve roketle öldürmeye çalıştılar. Kılıçdaroğlu orada ölseydi Fahrettin Efendi onu da şehit sayacaktı. Siyasi haberler “Şırnak’ta iki çoban şehit edildi” şehittin evi bayraklarla donatılıyor, tabutu bayraklara sarılıyor, ayrı mezarlığı var, mezarlar bayraklarla süsleniyor. Efendiler bunu İslam adına yapıyorlar. Hiç kimsenin İslam’a bu kadar saygısızlık yapmaya hakkı yoktur.
Esasen bu konuda konuşması gereken biri var ama, o da dilini yutmuş konuşamıyor. Devletin Din İşleri Genel Müdürü Ali Erbaş nerede? Şehitlik tartışılırken konuşmayacak da ne zaman konuşacak? Erbaş efendi, dağda koyunlarını otlatan 14 yaşındaki bir çocuk, atılan bir roketle yaşamını yitirirse, şehit sayılır mı? Okulda çocuklara ders anlatırken, atılan bir roketle ölen öğretmen, şehit sayılır mı? Elektrik tamirine giden iki işçi, patlayan bir bomba sonucu ölürse, şehit sayılır mı? Bunun gibi daha yüzlerce soru cevap bekliyor, haydi konuş gayri.
Fahrettin efendi; 1993 yılında Muş’un Vartinis Köyünde, Devletin PKK’si ile komandoları çatışıyor görüntüsü vererek tatbikat yapıyorlardı. Bir yüzbaşı, bütün köylülerin gözü önünde, 9 kişilik bir aileyi evine soktu, üzerlerine kapıyı kilitledi, benzin dökerek evi yaktı. Köylülerin ve akrabalarının gözü önünde, çığlıklar yükselip insanlar yanarken, Türk yüzbaşı kimsenin müdahale etmesine izin vermedi. Fahrettin efendi, çığlıkları hala gökleri inleten bu çocuklar da şehit sayılır mı? Ali Erbaş Efendi sen ne diyorsun?
2015 yılında, Başbakan Davutoğlu’nun emir ve talimatıyla, Türk ordusu Diyarbakır- Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin gibi daha birçok Kürt şehrini bombaladı yerle bir etti. Enkaz altında çok sayıda kadın ve çocuk da can verdi. Hatta askerin tecavüzüne uğradıktan sonra öldürülen Cizreli bir kadının çırılçıplak resimleri, İnternette sergilendi. Dönemin Başbakanı Bay Davutoğlu acaba yıktığınız enkaz altında can veren insanlar da şehit sayılır mı? Davutoğlu ile Mardin’e giden enkaz alanında bir Cami’de, Cemaate Cuma namazı kıldıran Ali Erbaş Efendi sen ne düşünüyorsun?
Ali Erbaş efendi; “tarihte görülmediği kadar sosyal medyada ve iletişim kanalları ile gençlerimize, çocuklarımıza sürekli dinsizlik aşılanıyor” diyor. Tarihte görülmediği kadar gençlerimize, dinsizlik aşılayan Devletin Din İşleri Genel Müdürü Ali Erbaş’ın kendisidir. İslam’da diyanet kurumu ve din adamı olmaz. Ali Erbaş; kirası, Elektriği, Suyu, Gazı bedava olan lüks bir evde oturur. Özel makam arabası, şoförü ve korumalarıyla dolaşır. Diyanetin kaç Camisi ve kaç çalışanı olduğunu da doğru dürüst kimseye söylemez. Banka Faiz paralarından, Şans oyunları yani kumar paralarından, Alkol paralarından, Müslüman olmayanların ödediği paralardan oluşan 2022 yılı bütçesinden, Devletin Din İşleri Genel Müdürü Ali Erbaş’a 16,1 milyar TL ayrıldı. İslam’a göre bu para zehir zıkkımdır, Ali Erbaş’a göre de helaldir. Ali Erbaş bu helal paradan maaşını alacak ve Kemalist Din’e hizmet vermeye devam edecek. Çocuklarımıza dinsizliği aşlayan, bu zatın neresi Müslüman?
Bakanlar Kurulunun birilerini şehit ya da Gazi ilan etmesi, birilerinin ölen bir çobanı ya da elektrik işçisini Gazi ya da şehit ilan etmesi, İslam’a yapılan en büyük saygısızlıktır. Başına bir mendil bağlayarak, Müslüman olduğunu iddia eden bir kadını, Milletvekili (yönetici) Polis, Müftü ya da Subay atamak, İslam’a yapılacak en büyük saygısızlıktır. Efendiler biz Müslüman değil, Kemalist dindeniz deyin, gidin ne yaparsanız yapın ama, İslam’a saygısızlık yapmayın.
Kemalist Din’e göre, öldürülen her milli ve yerli vatandaş şehit, yaralanan da Gazi sayılıyor. Yerli ve milli Anayasa ve diğer yasalar da buna göre ayarlanmış. Siyasetçiler de kavgalarını ve siyasetlerini buna göre yapıyorlar. Son şehit tartışmalarına baktığımızda, bunu gayet açıkça görebiliyoruz. Türk Ordusu 4200 Kürt köyünü yakıp yıkarken, enkaz altında kalanlar şehit sayılmadığı için, Türk siyaseti bunu tartışmaz. Sur’da haftalarca kedi ve köpeklerin enkaz altındaki etiyle beslendiği, kadın ve çocuklar şehit sayılmaz. Bütün şehitler üzerinde siyaset yapılır ama, bir kısmı devletin şehitlik ve Gazilik olanaklarından yararlanamazlar. İsa Gürmen’in annesi, Türk Ordusunun yıktığı köylerin enkazı altında kalanların yakınları, Davutoğlu’nun yıktığı Sur enkazının altında kalanların yakınları, buna benzer daha birçok şehidin yakınları, şehitlik olanaklarından yararlanamazlar.
Efendiler Türkiye savaşın eşiğinde değil içerisinde, batının ekonomik ambargosuyla kucaklaşmak üzere, bunları neden insanların huzurunda açıkça tartışmıyorlar? Dolar TL’yi ayaklar altına almış eziyor, asgari ücreti ayaklar altına almış çiğniyor, her gün biraz daha yere yapışıyor, bunu görmek istemiyorlar. Hala her gün Devletin FETÖ’su, ya da APO’su yandaşı diye insanları toplayıp, hapishanelere dolduruyorlar. Dünyada nüfusa oranla en çok mahkûmu olan ülke Türkiye’dir, %80’ni de siyasi mahkûmdur. Kürt, Kürdistan sözcükleri hala şiddetle yasak altında. Erdoğan’dan kurtulmak isteyenler, bırakın şehit tartışmalarını, siz iktidara gelirseniz bu sorunları nasıl çözeceksiniz? Gizli formülünüzü neden açıklamıyorsunuz? Mesela “Kürt sorununu biz çözeceğiz” diyenler, nasıl çözeceğinizi neden açıklamıyorsunuz? Siz iktidara gelirseniz, Güney Kürdistan’dan, Batı Kürdistan’dan askerlerinizi çekecekmişsiniz? Herkesin bilmesi gereken, Türkiye’de yalan söyleme yarışını kazananlar, siyasetçi olur.
8 parti omuz omuza Türkiye’yi Erdoğan’dan kurtarmaya çalışıyorlar, şayet başarırlarsa, sığınakları da hazır. Ben yapmak istiyorum ama, ortaklarım razı olmuyor, yalanına sığınacaklar.
Kürtler, “Gelen gideni aratır.” Türkiye siyasetinde hep böyle olmuştur. Söylenen yalanlar çok hoşunuza gitse bile, sakın inanmayın sizi kandırıyorlar.
“Kemalizm Türkün dinidir”, bak 1945 yılında basılan, Türk Dil Kurumu sözlüğüne…
Kasım 2021