Bu sözler Türkiye’de öğretmen, milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı olmuş, epeyce de oy almış, İnce Muharrem’e aittir. Biraz tarih, biraz coğrafya bilen biraz da eğitimden haberi olan, hiç bir akıllı bu sözleri söyleyip, kendisini rezil etmez.
Pedagoji: “Eğitim bilimi” çocukların zihinsel, duygusal ve gelişimini inceleyen bilim dalıdır. Konuşulan dille hiçbir alakası yoktur. İnce Muharrem bildiği kadar konuşuyor.
Bu adam neredeyse cumhurbaşkanı oluyordu, neme lazım makam sahibine yakışır da. Mustafa Kemal’in partisindeki insanlar, aralarında en akıllı ve bilgili olanı, Devlet Başkan’ı adayı gösterdiler. Epeyce de oy aldı, aldığı oyların yarısı, Alevi Kürt oylarıydı. Hem Marksist ve hem de Leninistler de oy verdiler. Ne zaman; bu dehayı öne çıkaranlara kızarsak, belki o zaman adam oluruz.
Muharrem İnce Selanik muhacirlerinden olduğunu söylüyor. Çünkü Selanikli olmak Anadolu’da bir ayrıcalıktır. Selanik’e de nereden geldikleri belli değil ama ona göre Kancık Kurt Asena’nın peşine takılıp Türkmenistan’dan gelenlerden. Acaba bu adamın evinde hiç ayna yok mu, kendi yüzünü hiç görmedi mi, Neresi Türkmenlere benziyor? Genetik kimliğini yitiren, her şeyini yitirmiş sayılır. Aferin Muharrem, genetik kimliğini de bilmiyorsun ama önemli değil.
“Pedagojiye uygunsa bilin ki uniter devlete de uygundur” diyor. Hele şu Türkiye Devlet Başkanı adayının Pedagojiyi tarifine bakın. Acaba bunu aday gösterenler, oy veren solcular ve özellikle Kürt Aleviler, birazcık da olsa kendilerinden utanç duyuyorlar mı? Ben nasıl bu adama oy vermişim diye kendilerine soru sormuyorlar mı? Hiç sanmıyorum, böyle olsaydı, böyle olmazdı.
Ana dilde eğitim, “Ey Kürt kızı, sen doktor ol ama İzmir’de görev yapma, sen Hakkâri’de kal” demektir. Muharrem bey efendi, İsviçre üç resmi dili konuşuyor ama bir kızın nerede okuyacağına ve nerede çalışacağına kendisi karar verir. Senin gibi akıl fukarası siyasetçiler karar veremez. Her İsviçreli üç dili de konuşur, çünkü senin gibi akıl fukarası siyasetçiler, konuşulan diller üzerine yasak koymamıştır. İnsanlar şu dili konuşuyor diye, karakollarda işkence görmüyor, yıllarca hapishanelerde yatmıyor. Anladın mı Muharrem beyefendi? Bunları sen nerede bileceksin, sen genetik kimliğini nereye ait olduğunu bilmiyorsun. Git DNA testini yaptır, genetik kimliğini öğren gel öyle konuş. İzmir’de mi çalışmak istiyorsun yoksa Hakkâri’de mi, o da senin sorunun.
Türkmenlerin en eski alfabesi ve yazılı belgesi, Doğu Türkistan’da, Çin sınırına yakın, bir dikili taşta yazılı duruyor. Taşın bir tarafı Türkmence, diğer tarafı Çince 1350 yıl önce yazılmış. Günümüzde bulunan Türkmenlerin en eski yazılı belgesi. İnce Muharrem’in dedesinin, dedesi Kancık Kurt Asena’nın peşine takılıp yolunu ararken, dünyada Selanik diye bir şehrin varlığından haberleri bile yoktu, bunlar nasıl gitti Selanik’i buldu ve vatan seçti?
İnce Muharrem beyefendi; Kürtlerin yaşadığı Mezopotamya, 4000 yıllık bir alfabeye sahip. 3000 yıl önce Kürdistan’da Kürtçe eğitim yapan Medrese (Üniversite) vardı. Hz. İbrahim’in çok sayıda Medrese açtığı bilinen bir gerçek. Eğer yolun Haran’a düşerse, Üniversite’nin gök gözetleme kulesi hala ayakta, görebilirsin. Asıl Selanikli olan Selanikliler de okuma yazmayı Kürtlerden öğrendiler. Bazı Selanikliler, Medreseler gerici yuvasıdır deyip kapattı, Kürtçe konuşmayı yasakladı, akıllı adam Selanikli İnce Muharrem de ortalığa düşmüş öttürüyor. Zurna kimin elindeyse o çalar, Muharrem bugün zurna senin elinde, öttür öttürebildiğin kadar.
Sayın okuyucular, “Medeniyetin Beşiği Kürdistan” başlıklı yazımı bir daha okumanızı tavsiye ederim. İlk tekerleğin kullanıldığı yer Kürdistan. Kürtler 3500 yıl önce Arpadan ve Yulaftan bira imal ettiler. Kürtler 3000 yıl önce üzümden şarap imal ettiler. Ölülerini defin ettikten sonra, ölüleriyle bütünleşmek için, ölülerinin kanı diye şarap içerlerdi. Daha sonra İseviler de İsa ile bütünleşmek için, İsa’nın kanı diye ölülerini defin ettikten sonra, şarap içmeye başladılar. Ben şu anda sayfalar dolusu, insanlığın bugün kullandığı teknolojinin anavatanının Kürdistan olduğunu yazabilirim. Günümüzde bütün insanlığın kullandığı Güneş Takvimi’ni hazırlayan, Kürt Ömer Hayyam’dır. Selanikli İnce Muharrem Kürtçenin Pedagojiye uygun olmadığını söylüyorsun, haddini bil, bilmiyorsan da sus kendini rezil etme.
Müslüman orduları 643 yılında Musul’u işgal ettiklerinde, Komutan Amir Ömer Halife Ömer’e soruyor, “bu Mecusilerin ibadethaneleri ve okulları ağzına kadar boğa derisine yazılmış belgelerle dolu, biz bunları ne yapalım?”
Halife Ömer’de bu fetvayı veriyor: “Eğer Kuran’a benziyorsa, gerek yoktur Kuran var, eğer benzemiyorsa da yanlıştır yakın” bunun üzerine 700 bin boğa derisine yazılı belgeler yakılıyor. Kürdistan’daki bilimin yediği en büyük darbe oldu ama Kürdistan hala bilimin ocağıdır.
İkinci büyük darbe; Osmanlı tarihe gömülüp, Devşirme Osmanlı Paşaları, Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturmak için, izlediği inkâr ve imha siyasetinin uygulanmasıdır. Ne yazık ki alıştırılmış alışkanlığı yaşayan Kürtler, İnce Muharrem gibi insanlara güveniyor görünüyor yanında oluyor. Yarın hiçbir şey olmamış gibi, Muharrem İnce gidip Kürtlerden oy isteyecek, onlar da büyük bir zevkle oyunu verecekler mi? Neden İnce Muharrem kızıyoruz, gelin hep birlikte biraz da kendimize kızalım.
Kim ne söylerse söylesin, 20 bin yıl önce sona eren, büyük buzul çağından sonra, medeniyet dünyaya, Kürdistan’dan yayıldı. Bazı lüzumsuz insanların söylediklerine bakmadan, Kürtler kendi atalarının geçmişiyle gurur duyabilirler. Yüz yıl önce, yaşadıkları darbe ve insanlık dışı uygulamalar sonucu, ulusallaşamadılar. Kürtler kendilerine dayatılan, çelişkileri yaşıyorlar. Manevi değerlerimizi koruyarak, genetik kimliğimiz etrafında, gelin canlar bir olalım, münkire inanmayalım ve güvenmeyelim. Sadece işkencehanelerde ve zindanlarda bir arada olmak, Kürtlerin kaderi olmamalıdır. Gelin hep birlikte, gülünç durumlara düşmeden, kendimize yeni bir kader yazalım.
Ortadoğu’daki karmaşa, Ortadoğu sorunu değil, Bağımsız Birleşik Kürdistan sorunudur. Ortadoğu Bağımsız Birleşik Kürdistan’ın sancılarını yaşıyor. Bütün dünya Kürtlerin yanında yerini almış, 50 Milyon Kürd’ün bir araya gelmesini bekliyorlar. Bütün dünya Ortadoğu’da Bağımsız Birleşik Kürdistan olmadan, Ortadoğu’da barış ve huzurun sağlanamayacağına inanmış, Kürtleri bekliyorlar. Kürtler de bunu böyle bilmeleri gerekiyor.
Devşirme Türkler yüz yıldır Kürtleri ötekileştirerek, bu sonuçları hazırladı. Muharrem efendinin söyledikleri, ötekileştirmeden öte aşağılamadır. Ben öneriyorum İnce Muharrem gitsin DNA testini yaptırsın bakalım, kim aslını inkâr eden aşağılıkmış. Alman vatandaşı olmuş bir Türkiyeli, Alman ırkçılığı yapmaya kalkışsa, gülünç duruma düşer. Devşirme Türkler, Türk ırkçılığı yaptıklarında, aynı şekilde gülünç duruma düşüyorlar, İnce Muharrem gibi.
AB ülkelerindeki bütün Üniversitelerin her birinde, düzinelerce Kürt genci eğitim görüyor. Ben şahsen onlarla gurur duyuyorum. Bulunduğu yerdeki bir insan gibi yaşıyor, bir Kürt gibi düşünüyorlar. Bunların sayesinde bütün dünya, Kürtlerin yaşadığı zulmü görmeye başladı. Devşirme Türklerin oturup, başını iki elinin arasına alıp, düşünmenin zamanı gelmiştir. Bol keseden atmanın, kimseye bir yararı yoktur.
İnce Muharrem’in saçmaları, Kürtler için ilk ders değil ama artık Kürtlerin de akıllandıklarına inanıyorum. İnce Muharrem de yüz yıldır Türkiye’yi yönetenlerden biri değil mi? Birinin diğerinden hiç farkı yoktur. Kürtler bu saçmalıkları yabancı dostlarına anlatıp, bunları daha iyi tanımalarına yardımcı olmaları gerekiyor.
Haziran 2021