
2013 yılında başlayan barış görüşmeleri devam ederken, 2015 yılında birileri Erdoğan-APO barış masasını devrince, süreç sona erdi. Sorunların başlamasıyla PKK Diyarbakır, Elâzığ, Dersim gibi yerlerde 13 kişiyi kaçırıyor, götürüp Garê dağında bir mağarada saklıyor.
Peki PKK Elazığ’da adam kaçırıp, sınırların dışına çıkarırken, Kale Kolları nasıl geçtiler, devlet neredeydi? Devlet 5-6 yıldan beri bu insanlarla hiç ilgilenmiyor, PKK’de elindeki polis ve asker rehinelerle ilgili, devletten hiçbir talepte bulunmuyor. Belli ki onlar da niye kaçırdıklarını bilmiyorlar. İHD açıklamalarına göre, Devlet PKK’nin daha önce kaçırdığı 335 kişiyi değişik zamanlarda teslim etmiş. Bu teslimatlar karşılığında PKK’nin neler aldığı, hiç kimseyi ilgilendirmiyor, o kendi aralarındaki bir iş.
Analar Diyarbakır’da bir araya gelmiş, iki yıldır oradan ayrılmadan, PKK’nin kaçırıp savaşçı yaptığı çocuklarını istiyorlar. Birçok savaşçının geldiğini de basından izliyoruz. Savaşçılar sağ salim geliyor ama rehineler gelemiyor. Belirli çevrelerden birçok insan o analara moral destek için Diyarbakır’a da gitti. Hatta Erdoğan’ın eşi Emine hanımda anaları ziyaret ederek, onlara moral destek vedi.
TSK yıllardan beri Güney Kürdistan’ın kuzey kesiminde, PKK ile savaşıyor. Savunma Bakanı Hulusi Akar 10 Şubat günü, PKK’nin Garê dağındaki bir mağarada, 13 sivil vatandaşın kafalarına kurşun sıkarak şehit ettiği haberini veriyor. Daha sonra elinde bir kroki, olayın nasıl geliştiğini anlatıyor. Krokide 200 m kadar uzunlukta hilal formlu bir koridor, sağlı sollu her biri 20-30 m2 genişliğinde 7 oda ve iki çıkışta da tuvaleti bulunan oyma bir mağara, adeta bir yeraltı sarayı.
Uzaktan görüldüğü kadarıyla, bölge kayalık, araçla girilemez durumda. Görünüşe göre PKK’liler makina kullanmadan, bunu ellerindeki murç ve çekiçle yapmışlar. Yeraltı sarayını, ellerinde çekiç ve murçla o sert kayaları oyarak yapabilmek için binlerce insanın, en az 5-10 yıl gerekiyor. Ayrıca yapacak olan insanların, ehil olması da gerekiyor, o iş sıradan insanların işi değil. Tahmini ölçülere göre 1200 m3 mıcır çıkar, çıkan mıcır da ortalıkta görünmüyor. Mağarada sadece başlarına kurşun sıkılmış ve öldürülmüş, 13 kişinin cenazesinden başka kimse bulunmuyor. O mağarada tutulan insanlarla, kim ilgileniyordu, onlar nasıl ve nereye gitti, belli değil.
PKK yakın bir zamanda bölgeye taşındı, bu kadar kısa bir sürede, o kayalık alanda böylesi bir yeraltı sarayını oymuş olmaları olanaksız. Koridorlardan içeri girildi, cenazeler çıkarıldı ve helikopterlerle taşındı. Kimsede resim çekecek makina yoktu ama herkesin cebinde telefonu var, neden cenazeler yerde yatarken, resimler çekilmedi? Mağaranın içerisinde cenazeler dışarı çıkarılırken, helikopterlere teslim edilirken, resimleri neden çekilmedi? Akar’ın elinde resimler olsaydı, milletvekillerini daha rahat bilgilendirebilirdi.
Görüldüğü kadarıyla PKK de çekinceli açıklamalar yapıyor, Hulusi Akar’ın konuşması da soru işaretleriyle dolu. Yapılan açıklamalardan şüphelenenleri de çok ağır bir biçimde suçluyorlar. Demek ki doğruyu söylemek her iki tarafın da işine gelmiyor. Hatta Garê dağında böylesi oyma bir mağaranın olmadığını söyleyenler de var. Öyleyse Hulusi Akar’ın, elindeki mağaranın resimleri ile ilgili bir açıklama yapması ya da basının mağarayı görmesi iyi olur. PKK dilini yutmuş konuşmuyor, eğer varsa mağaranın resimlerini onlar insanlara göstersinler. İnsanlar PKK’nin Garê de yaptığı, yer altı sarayını merak ediyor.
Irak hava sahası, Irak ve ABD’nin denetiminde, Irak hava sahasına girecek her araç, önceden her iki ülkeyi de bilgilendirmek zorundadır. Yoksa saha ihlali sayılıp araç düşürülebilir. Zaten ABD uydular ve casus uçaklar vasıtasıyla hava sahasını gece, gündüz izliyor. TSK 40 uçak ve çok sayıda helikopterle, Garê dağına saldıracağını önceden ABD’ye haber verdi, saldırı da ABD tarafından izleniyordu. Operasyonla ilgili, ABD’nin elinde yeteri kadar bilgi vardır.
Adana’daki incirlik üssü sadece ikmal üssü değildir. ABD incirlik üssünden kalkan ve 13 bin metre yüksekte uçan Avax uçaklarıyla bütün bölgeyi, yıllardan beri gece gündüz denetliyor. Avaxlar yerden aldıkları bilgileri, anında Pentagon’a bildirir. Deyim yerindeyse, ABD’den habersiz bölgede kuş uçmaz. Türkiye de bundan son derece memnun, çünkü Türk hava sahası emin ellerde.
ABD 1990’lı yıllarda, PKK’nin Dersim, Ağrı, Hakkâri ve Lice vadisindeki eğitim kamplarını da izliyordu. PKK’nin eğitim kamplarını, TSK görmüyordu ama etrafındaki Kürt köylerini yakıp, yıkıyordu. İncirlikten kalkan Avax uçakları, bunları izliyor ve anında Pentagon’a bildiriyordu. PKK’de çok iyi biliyor ki bütün faaliyetleri, Avaxlar tarafından izleniyor.
PKK’nin bütün kademelerinde, MİT’in de var olduğu bir gerçek. Yani MİT açıklamasa bile, PKK’nin bütün faaliyetlerini izliyor. Buna hiç kimse hayret etmiyor, eğer izlemiyorsa hayret etmek gerekir. 2013-14 yıllarında barış görüşmeleri sürecinde devlet, Kürt illerinin yönetimini PKK’ye teslim etmişti. PKK Bölge Komutanları lüks ciplere biniyor, silahlı korumaları yanında, şehirlerde tur atıyorlardı. Bu faaliyetler bütün insanların alenen gözleri önünde oluyordu. Devlet görevlileri, asker, polis mekanına çekilmiş hayretler içerisinde, gelişmeleri izliyordu. Silahlı militanlar jandarma karakollarına birbirleriyle sohbet edecek kadar mesafede dolaşıyorlardı. Görüşme masası devrilince, herkes uyandı hayretle etrafına bakınmaya başladı.
Tam da o sırada evine ya da işine giderken, Garê’ye bin km mesafede ayrı, farklı yerlerde 13 kişiyi PKK kaçırıyor, hatta birisinin eşini ve çocuklarını arabadan indirip sadece kendisini götürüp Garê dağındaki mağaraya saklıyor. İnsanın buna inanması için, yerli ve milli bir zekaya sahip olması gerekiyor. Ya da ortalıkta devlet diye bir kurumun olmadığına inanmak gerekiyor. 5-6 yıldır bu insanlar Garê dağındaki mağarada kalıyor ve devlette bunu biliyor. Garê dağı Irak toprağı, neden Türkiye adamlarını kurtarmak için, Irak’a haber vermedi ve ortak hareket etmedi?
Türkiye ne kadar PKK’yi izliyorsa, başta ABD olmak üzere başka ülkeler de izliyor. Çünkü PKK rejime karşı en uzun süre savaşan bir örgüttür. Bu nedenle dünya siyasal sistemiyle ilgilenenler ve yakın çevresindeki bütün devletler, PKK ile de ilgileniyor. Bu nedenle PKK gözetim altındadır, her faaliyeti birçok devlet tarafından yakından izleniyor. Baştan beri ABD Avax uçakları, PKK’nin her hareketini, Pentagon’a gönderiyor. Kimsenin, kimseden gizlisi saklısı yoktur. PKK yöneticileri de olayı çok iyi biliyorlar.
Yakın geçmişte Türkiye, İran ve Irak sınırına yüzlerce Kale kollar yaptı, artık hiç kimse bu Kale kolları geçemez diyordu. Kale kollar yetmedi şimdi de Kuzey Irak sınırında, güvenlik şeridi oluşturmaya çalışıyor. Oynadığı oyuna da kimseyi inandıramıyor. İran sınırında da Kale kollar var ama acaba İran topraklarında da böylesi bir güvenlik şeridi oluşturacak mı? Çünkü İran sınırı daha laçka, yüzlerce Katırla İran’dan Türkiye’ye sorunsuz petrol kaçırılırken, insanlar daha rahat gidip geliyor.
PKK bütün Kürtleri birlik olmaya çağırıyor ama çağrılara kendisi uymuyor. Türkiye’de Kemalistlerle, Irak’ta Haşdi Şabi ile iş birliği yapmış, ama Kğrt birliği için çağrı yapmaktan da geri kalmıyor. Diyojen’in deyimiyle, “Gölge etme başka ihsan istemem”.
Kürt Milletinin PKK’ye verdiği desteği, hiçbir Millet kendi örgütüne vermemiştir. Birlik davetine daha önce Kemalist sol katıldı, yoksa bu birliktelik bozuluyor mu? PKK’nin birliğe değil sadece Kürtleri oyalamaya ihtiyacı var ve görevini yapıyor. PKK için en önemli birlik, Haşdi Şabi ile oluşturduğu birliktir. Zaten Kemalist sol ile eskiden beri bir gönül bağı var, o da devam ediyor.
Kemalist Türk solu, Haşdi Şabi ve PKK bileşenlerine bakıldığında, şaşırmak elden değil. Ortakların, “Bağımsız Birleşik Kürdistan” sloganının tescilli düşmanı olduğu ortada. Acaba PKK Kürtleri hangi birliğe davet ediyor? Kürtlerin yüz yıldır yaşadıkları ve edindikleri tecrübe ile böylesi bir birlik içerisinde olacaklarını hiç sanmıyorum. Kürtler dünya ile birleşmiş, sorunlarını onlarla birlikte çözmeye çalışıyor. Gölge etme yeter.
Türkiye insanı unutkandır, üç ay sonra herkes Garê Dağını da unutur gider. Bunun gibi ne olaylar unutuldu, Garê neden unutulmasın ki. Tarafların da bir gün yeniden bunu tartışma konusu yapacaklarını, hiç sanmıyorum. 1990’lı yıllarda sokakta öldürülen faili devlet 19400 insanı herkes unuttu gitti. Mayıs 1993 Malatya’daki acemi birliğinden, Bingöl’deki usta birliğine giderken, Bingöl yakınlarında 33 asker PKK’nin Başkomutanı Şemdin Sakık’ın birliği tarafından öldürüldü. Temmuz 1993 Sivas Madımak katliamında 33 insan öldü. On binlerce insanın gözü önünde oteli yakan adam hala bulunmadı. Ekim 2015 Barış Mitingi, Ankara Gar Katliamı 97 kişi öldü, artık insanlar katliamı hatırlamıyor bile. Bir süre sonra, insanlar Garê katliamını da unutacaklar.
Kürtleri: Haşdi Şabi ve Kemalist Türk solu ile bir araya getirmek, kuzuyu kurda teslim etmektir.
Şubat 2021