Türkiye, kapatma aydını ve siyasetçisi ile “Ver Hocayı al Papazı“ meselesine kilitlenmiş yokuş aşağı gidiyor. Vatandaş da arkasına takılmış, bakalım nereye kadar gidecekler?
Türkiye için Hoca terörist, Papaz ise ajan. Başkan Erdoğan yiğitçe direniyor ama TL öyle değil, daha şimdiden Dolar karşısında rampa aşağı kaçmaya başladı bile.
TC, ABD ile var olan sorunlarını, Papaz meselesi ile örterek, insanlardan gizlemeye çalışıyor. İlişkileri, TC yetkililerinin APO’yu Kahire Havaalanı’nda ABD’ den teslim alıp, FETÖ’yü ABD’ye yolladığı günden beri bozulmaya başladı. İlişkilerin bozulmasına neden olan Reza Zarrap, Hakan Atilla, 1 Mart Tezkeresi, Irak’taki başa Çuval olayı gibi daha birçok olay var.
ABD iki Türk bakanın, ABD’deki mal varlığına yaptırım uygulama kararı aldı. Bu bakanların, ABD’de mal varlıklarının olup olmadığı da bilinmiyor. Bu karar belki de dünyada bir ilktir. Trump’ın da Türkiye’de mal varlığı olduğu biliniyor. Neden yaptırım kararı uygulanmıyor?
TL’nin içerisine düştüğü ekonomik çöküntü de söylenildiği gibi sadece Papaz meselesinden kaynaklanmıyor. Bunun başlıca sebebi, TC’nin bol keseden para harcamasından kaynaklanıyor. Fransa, Japonya, İngiltere ve Almanya dört ülkede toplam resmi araç sayısı 40 bin civarında. Türkiye’de resmi araç sayısı 130 bin. Yani bu dört ülkenin toplam araç sayısının üç katından daha fazla.
Erdoğan’ın Ankara’daki Sarayı’nın giderleri, İngiliz Kraliçesi’nin Londra’daki Sarayı’nın giderlerinden daha fazla. İngiliz, Alman, Japon ve Fransa Başkanları’nın toplam danışman sayısı, Erdoğan’ın 93 kişilik danışman sayısının, yarısından daha az. Türkiye’deki devlet çalışanlarını koruyan, resmi korumalar, bu dört ülkenin toplam koruma sayısının beş katı.
Türkiye son zamanlarda, uzman tabir edilen ve 60 bin kişiden oluşan paralı ordusu ve 35 bin kişilik ÖSO olarak tabir edilen paralı ve devşirme bir orduya sahip. Kusura bakmayın bunların giderlerini ben hesaplayamadım. Türkiye bu ordu ile iki yıldır Suriye’de savaş halinde. Ben bu savaşın da giderlerini bilmiyorum. Fakat Erdoğan 8 yıl önce Diyarbakır’da yaptığı bir konuşmada, PKK’ye karşı savaşta bugüne kadar, 450 Milyar Dolar harcadıklarını söylediğini hatırlıyorum.
Acaba bu giderlerden dolayı TL titremeye başlayıp hastalanmış olmasın?
Kapatma aydınlardan biri, „ABD dünyanın en borçlu ülkesi, tam 20 Trilyon Dolar borcu var“ diyor. Tespit doğru, aynen katılıyorum. ABD 20 Trilyon Dolar bastırıp borçlarını öderse, dünya piyasasında dolar en fazla %10 değer kayıp eder. Behey adam ABD için bu kadar telaşlanacağına, biraz da Türkiye’yi düşün. Acaba Türkiye 500 Milyar Dolar olan dış borcunu ödemek için 500 Milyar Dolar karşılığı TL bastırıp piyasaya sürerse, TL dünya piyasasında hangi duruma düşer?
ABD’nin kendi ekonomisini korumak için aldığı tedbirler, bütün dünyayı vurdu. Bundan en büyük zararı Çin gördü. Başta Rusya olmak üzere, Hindistan, Meksika, Brezilya, Arjantin ve daha birçok ülkenin parası, Dolara karşı değer kaybediyor. AB Parlamentosu bu kararların, dünya ticaret anlaşmalarına uygun olmadığını ve geri çekilmesini istiyor.
Türkiye AB ile katılım sürecini başlattığında, dolar 1,18 TL’ye düştü. Yine Türkiye APO ile başlattıkları çakma barış sürecinde, Dolar uzun süre 1,50 seviyesinde seyretti. Demek ki ne zaman demokrasiden ve barıştan söz edilse TL belini düzeltiyor ayağa kalkıyor.
TC – ABD arasındaki sorun, Papaz sorunu değil. Bilindiği gibi Ekim 2017 yılında, Tahran – Ankara birleşti Bağdad’ı destekledi. Bundan güç alan Bağdat da Güney Kürdistan’a saldırdı. Türk tankları Habur sınır kapısının bir tarafında Türk diğer tarafında ise Irak bayrağı ile gösteri yapıyordu. Bölgedeki ABD bu gelişmelerin seyircisi idi. Bahçeli; İran’a bağlı Haşdi Şabi’ye testek olmak için 5 bin ülkücüsünü Kerkük’e göndermeye hazır olduğunu söylüyordu.
Bağdat altı ay önce seçimlere gitti ama hala hükümeti kuramadı. Kısacası Irak şimdi hükümetsiz bir devlet. Peki o gün destek veren dostları nerede?
TL’nin ateşinin yükselmesinde, üzerlerinde dalgalanan Irak bayrakları Habur sınır kapısında manevra yapan Türk tanklarının payı yok mu?
Türkiye, devşirdiği İslami ÖSO ordusu ile Afrin’i işgal etti. Bütün NATO üyeleri bundan memnun olmadıklarını söylediler.
Türkiye ile Ukrayna vatandaşlarının, sadece nüfus cüzdanlarıyla seyahat yapabilecekleri kararını aldı. Şimdi de Türk TIR sürücülerinin Rusya’ya, vizesiz gidebilecekleri açıklamasını dinliyoruz. Kararsızlık TL’yi hasta ediyor.
TL’nin huzursuzluğu Papaz meselesi değil. Yukarıda bir kısmını açıklamaya çalıştığımız siyasi çelişkilerden kaynaklanıyor. Çelişkiler kalkarsa TL de huzur bulacaktır.
ABD’nin Altıncı Filo meselesini hatırlamakta yarar var. Bundan 50 yıl kadar öceydi. ABD Uçak Gemisi Ak Deniz’de görev yapıyordu. Her üç ayda bir ihtiyaçlarını karşılamak üzere, Uçak Gemisi bir limana yanaşırdı. Bir gün bu geminin İstanbul Boğazı’na demirleyeceği konuşulmaya başlandı.
Bunun üzerine, CHP’li İstanbul Belediye Başkanı, Karaköy Genelevini kapatarak temizlik yapmaya başladı. Belediye genelevdeki bütün yatakları ranzaları çöpe atı. Orası baştan sona boyandı ve yenilendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, çevre illerdeki genelevlerde çalışan genç ve güzel bayanları, Karaköy Genelevi’ne taşıdı. İstanbul Coniler için güzel bir ağırlamaya hazırlanıyordu.
Nihayet hazırlıklar bitti, Altıncı Filo Dolmabahçe Sarayı açıklarında demirledi. Daha önce görevlendirilmiş kayıklarla Coniler karaya taşınıyorken, önceden hazırlanan ve şehrin namusunu korumayı görev sayan devrimciler, Conilerin dışında polisin kimseyi içeri almadığı genelevini akşamın ilerleyen saatlerinde bastılar.
Coniler, „canınızı kurtarın” diye bağırıyor ve kaçıyorlardı. Sahilde kayık kalmayınca, çoğu yüzerek gemiye gitmeye çalıştılar. Tam bu sırada Conileri kovalayan devrimciler, ülkücü ve akıncıların saldırısına uğradılar. Bunlar da tekbir eşliğinde, “Komünistler Moskova’ya“ diye bağırıyorlardı. Bunun üzerine polis de bunlarla birleşince, devrimciler çok sayıda gazi ve bir de şehit vererek dağıldılar.
O zaman Conileri korumaya çalışan, ülkücüler ve akıncılar, şimdi Türkiye’yi yönetiyorlar. Bu insanlar bir Papaz meselesini gerekçe göstererek, neredeyse ABD’ye savaş ilan edecekler. TIR sürücüleri de Moskova’ya vizesiz gidebilecekler diye mutlu görünüyorlar.
İnsanlar bu karışık fikirlerden kurtulmadan, TL de Dolar’ın baskısından kurtulamaz.
ABD ile Rusya arasına gerilen ipte cambazlık yapmak kolay bir iş değil.
Kürdistan sorununa adil ve makul bir çözüm, TL’yi sakinleştirir.
Bunun için de TC, Kıbrıs’taki soydaşları için ne istiyorsa, Kürd vatandaşları için de onu hak görmeli.
Ağustos 2018