29 Şubat akşamı Deniz Baykal Haber Türk TV’de Didem Arslan Yılmaz’ın sorularını cevaplıyordu. Ben ilk defa Baykal’ı içten ve samimi olarak düşüncelerini açıklarken gördüm. Baykal 50 yıllık CHP’li, partinin ideologu, yönlendiricisi ve genel başkanlığını yapmış ve partiyi en iyi bilen bir insan olarak, CHP’yi çok güzel anlatıyordu. Bu açık yürekliliğinden dolayı Baykal’ı Kutlarım.
Bilindiği gibi Baykal, „Halep bir Sünni kentidir“ demişti. Buna cevap verirken ortalığa CHP’nin asıl görüşlerini kusuyordu. Bir kere 50 yıllık bir siyasetçinin, böyle bir sözü söylemesi, utanç verici. Ancak Baykal CHP’nin asıl görüşlerini anlatmaya çalışıyordu. Baykal CHP’nin Sünnicilik yapmadığını, tam tersine, 1975 yılında, Alevilere ait yakılan bazı iş yerlerini eleştirdim, „bunu yapanlar Hallacı Mansur’u asanlardır“ dedim diyor.
Peki Baykal Efendi, 1977 seçimlerinden sonra, milletvekili pazarından birkaç milletvekili satın alarak, hükümet olmadınız mı? O hükümette Bakan olduğunu unutma! 1978’de Maraş’ta CHP’ye oy veren Aleviler Ülkücülerin saldırısına uğradı. Olaylar üç gün devam etti. CHP hükümeti, (Baykal da Bakandı) güvenlik güçlerinin olaya müdahale etmesine engel oluyordu. Olaylarda 154 Alevi öldürüldü ve Alevilere ait yüzlerce ev yakıldı ve iş yeri talan edildi. CHP Hükümeti’nin Bakanı Baykal’da büyük bir zevkle temaşa ediyordu.
Bundan üç ay sonra, Malatya’da CHP’ye oy veren Aleviler Ülkücülerin saldırısına uğradı. 680 iş yeri talan edildi ve yakıldı. Bir gün boyunca, güvenlik güçlerinin müdahalesine izin verilmedi. CHP Hükümeti’nin Bakanı Baykal seyrediyordu. Bunu daha sonra, Tokat, Çorum, Erzincan ve Sivas’da Aleviler aynı şekilde saldırılara uğradılar. Bu olaylarda bir tek kişi yakalanmadı. En son Sivas Madımak Otel’de, Müslümanlar tarafından Aleviler ateşe verildi ve 34 kişi yandı. İktidarda CHP, Baykalın partisi.
1989 yılında bizim İstanbul İl Başkanımız, Kürd de değil, Alevi de değil diyen Baykal, utan be.. utan CHP bal gibi İslamcılık yapıyor da onun için sesiniz çıkmadı. Zaten Baykal da CHP’nin nasıl Sünnicilik yaptığını anlatmaya çalışıyodu. Umarım Aleviler de Baykal’ı doğru anlamışlardır.
Dokunulmaksızlıklarla ilgili sorulan bir soruya, „ Ben milletvekillerinin düşüncelerini özgürce açıklamalarından yanayım“ diyor. Baykal Efendi, 1989 yılında Paris’de Kürdlerle ilgili yapyılan bir toplantıya dinleyici olarak katılan yedi milletvekelini derhal disipline verip, partiden atan, Genel Sekreter sen değil miydin? Baykal bunları bir CHP’li değil de dünyadan haberi olmayan, bir uzaylı gibi anlatıyordu. O zaman Türkiye’de Kürd yoktur diye de nara atıyordun.
1989 Yılında Türkiye’de Kürd yoktur deyip, partideki Kürd Milletvekilleri’ni atan Baykal, 7 Haziran 2015 Haziran seçimlerinden sonra, Öcalan’ın yegeni ile Genel Kurulu yönetiyordu. Bir insan ancak bu kadar pişkin olur. Tam Baykalvari bir pişkinlik içerisindeydi.
3 Kasım 2002 seçimlerinde, Erdoğan cezası nedeniyle milletvekili seçilemedi ve parlamento dışında kaldı. Baykal’ın CHP’sinin itirazı üzerine, YSK 2 Aralık 2002’de Siirt seçimlerini iptal etti. 9 Mart 2003 tarihinde Siirt seçimleri yenilenecekti, Erdoğan yine aday olamıyordu, çünkü yasa gereği partiler ancak eski adaylarla seçime gidebiliyorlardı. Burada da Baykal’ın CHP’si yine devreye girdi ve Anayasa’nın ilgili maddesi, CHP’nin ful desteği ile referanduma gerek kalmayacak çoğunlukla değiştirildi. Böylece de Baykal’ın CHP’si, Erdoğan’nın Ak Saray’a kadar uzanan siyasi yolunu açmış oldu. Bu zaten böylece öngörülmüştü, Baykal da sadece Erdoğan’nın yoluna, kırmızı halı seren hizmetçi görevini yerine getirdi. Baykal bu hizmetten dolayı kendisini savunurken, „Biz Anayasayı değiştirmeseydik, refaranduma giderler“ diyor. AKP 3 Kasım 2002 seçimlerinde % 34,3 oy almıştı, %50 zor aşardı. Baykal Efendi; hani sen ve partin CHP İslamcı değildi?
Bilindiği gibi İHM geçen yıl, bir kişinin itirazı üzerine, „Din dersi mecburiyeti, insan haklarına aykırıdır“ kararını aldı. Yine İHM bir kişinin müracatı üzerine, „ Cemhaneler ibadet yeridir, yasaklanamaz“ kararını aldı. Her iki karar da T.C. Anayasası’nın 90’cı maddesine göre kanun hükmündedir. Fakat AKP hükümeti uygulamıyor. Anayasayı ihlal ediyor. Alevi oylarıyla anamuhalefet olmuş CHP’den ses yok. Aleviler de memnun.
Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteciler, Can Dündar ve Erdem Gül ile AYM tutukluluğun haksız olduğu kararı alıyor, tutuklular bir kaç saat sonra tahliye ediliyor. CHP’li siyasiler gece saat üçte, cezaevi kapısında bunları karşılıyor ve bayram ediyorlar. İHM Mahkemesi’nin Alevilerle ilgili aldığı karar için, bütün CHP’liler dilini yutmuş. Hani CHP dincilik yapmıyordu, Baykal efendi.
Tekke ve zaviyeler yasası ile Aleviliği yasaklayan CHP’dir. Anadoluyu İslamlaştırmak için, Türk – İslam sentezinin piri CHP’dir. Müslüman olmayan çocukların, okullarda zorla müslümanlaştırmaya çalışan CHP’dir. Erdoğan’ı getirip bu ülkenin başına bela eden CHP’dir.
Baykal Efendi oturmuş, 50 yıllık CHP’li olarak, hayasızca laik demokratik CHP’yi anlatıyor.
Kürd Milleti CHP’nin ne mal olduğunu gördü ve CHP’den uzaklaştı. Umarım CHP’den en büyük zararı gören Aleviler de bunu görür ve CHP’den uzaklaşır.
Mart 2016