Birinci Dünya Savaşı’nda batı Osmanlıyı parçaladı ama bu üç bölge sorunlu kaldı. Soğuk Savaş döneminde de Doğu – Batı arasında denge unsuru oldu. 1990 yılında Doğu bloku dağılınca, buralardaki sorunlar da hortladı. Balkanlar; Avrupa’ya yakın olması nedeniyle, ilk sırayı aldı ve yaşadığı acılardan sonra, şu anda huzurlu. Arkasında Kafkaslar devreye girdi, burası da kısmen de olsa huzura kavuştu. Şimdi sıra Ortadoğu’da.
Ortadoğu’nun temel sorunu, Kürdistan’ın dört devletin işgaline verilmesidir. Hayli karmaşık görünse de bu sorun çözülmeden, Ortadoğuda barış ve huzurun sağlanamayacağını bütün dünya gördü. Bu görüşe karşı çıkan işgaci devletler de değişime karşı direniyorlar. Değişimin baş aktörü ABD idi, Rusya da değişimden yana olunca, şu anda değişimin çekici gücü ABD – Rusya. Görüldügü kadarı ile bunlar çok kararlı, istedikleri değişimi oluşturmadan, bölgeden çıkmayacaklar.
Bu değişimin en önemli unsuru da Kürd Milleti ve onun örgütleri. Suriye’de PYD’nin ABD’den yana tavır alması, son derece olumlu bir gelişme. Umarım birliktelik diğer bütün Kürd örğütlerine de örnek olur ve kendi birlikteliğini de oluştururlar. Böylece Kürd Milleti daha az acı çekecektir.
Başından beri bu gerçeği gören Türkiye, son derece huzursuz. T.C. Başbakan’ı Davutoğlu „PYD Kürdlerin temsilcisi olamaz, Kürdlerin hamisi Türkiye’dir“ diyor. Bu kediye ciger emanet etmek gibi birşey olur. Bunun böyle olduğunu, bütün dünya da biliyor, Rusya da öğrendi, örnek Sur. Bütün dünya PYD’nin Suriye Kürdlerinin temsilcisi olduğunu kabul etmiş. Davutoğlu „PYD terör örgütüdür“ diyor. Bilindiği BM göre, bir devletin bir örgütü terör örgütü olarak degerlendirebilmesi için, kendi parlamentosunda, karar almış olması gerekiyor. T.C.’nin bu güne kadar PYD için böyle bir kararı yoktur. Davutoğlu bunu bilmesine rağmen konuşuyor.
Davutoğlu; „ Rusya Azez’de tarihi geçmiş bombalar kullanıyor“ diyor. Rusya savaşta bu tarihi geçmiş bombaları kullanmakla çok büyük ayıp işliyor. Bak sana Putin bey; Davutoğlu hiç bayat bomba kullanıyor mu, hep Kırıkkale’de imal edilmiş taze bombaları kullanıyor. 24 Kasım 2015’te Rus uçağını düşüren Türk jetleri bile, taze bomba kullanmışlardı.
T.C. Güneybatı Kürdistan’ı işgal etmek için bütün yolları denedi ve denemeye de devam ediyor. Nato kararı olmadan, T.C.’nin Güneybatı Kürdistan’a girmesi ABD ve Rusya’ya karşı savaş ilanıdır. Ayrıca T.C. boşuna horozlanıyor, zaten savaşa da hazır değil.
Unutmayalım, savaş halindeki bir devlete, hiç bir turist gelmez. Savaş halindeki Türkiye’de Borsa yöneticilerin üzerine yıkılır ve altında kalırlar. Fason sanayı çöker. Rusya ve İran’a karşı savaşan Türkiye, Gazını ve Petrolünü nereden alacak?
ABD başta olmak üzere batı zaten vermez. Böylesi bir savaşta,Türkiye savaşmadan kayıp etmiş gibi görünüyor. Umarım yöneticiler ülkeyi böylesi bir felakete sürüklemezler. Savaş ciddi bir iştir, alay konusu olamaz.
17 Şubat aksam saatlerinde Ankara’nın göbeğinde bir bomba patladı 28 ölü ve 61 yaralı. Davutoğlu ölenlerin isimlerini açıklamadan, televizyon kanallarında, bombacının künyesini okumaya başladı. Bombacı Suriye uyruklu, PYD militanı 24 yaşındaki Amude doğumlu Salih Neccar olduğunu ve PKK ile ilişkili olduğunu söyledi. Hemen arkasında ABD’ nin yaptığı açıklama „Faili belli değil“ dedi.
Devletin göbeğinde yapılan bu eyleme bakıldığında, sıradan bir bombalama görüntüsünün ötesinde bir durum arz ediyor. Son derece profesyonelce düşünülmüş hazırlanmış ve uygulanmış ve profesyonellerin işi gibi görünüyor. PKK’nin elinde bu tür profesyonellerin olacağını sanmıyorum. Ayrıca PKK içerisinde çok sayıda MİT erketesi olduğunu, MİT kendisi açıkladı. PKK’nin bunlardan habersiz, böyle bir eylemi yapmış olması düşünülemez. Cemil Bayık ayakları havada, ileride dilediği gibi kullanabileceği „ intikam için olabilir“ açıklamasını yaptı.
Bu eylem daha ziyade, Türkiye’nin Güneybatı Kürdistan’a müdahalesi için davet görüntüsü veriyor. Peki; ABD ve Rusya’yı yanına almış, başarılı bir mücadele yürüten ve bütün dünyanın takdirini almış olan PYD aklını peynir, ekmekle mi yemiş ki, zaten oraya girmek için can atan Türkiye’yi kendisine karşı savaşa davet etsin. Türkiye sınır ötesinde, PYD’yi top ateşine tutmuş taze bomba yağdırıyor. Bu saçmalığa inanacak bir insan bulmak çok zor. Zaten PYD de hemen açıklama yaptı. „Bu aileden Amude’de kimse oturmuyor ve YPG’ye katılan kimse yoktur.“
Açıklamayı yapan YPG yetkilisi Hakem Xalo.
Davutoğlu’nun stratejik derinlik politikası ve yeni Osmanlı hayalları iflaz etti. T.C. şu anda NATO ve BM’lerin yetim çocuğu durumunda. Güvendiği dağlara da kar yağdı. Katar ve Suudiler de biz İŞİD’e karşı savaşmaya hazırız ama ABD’nin rızası olmadan olmaz. Görüldüğü gibi T.C.’nin tutacak dalı kalmadı.
50 Yıllık soğuk savaş dönemi T.C.’nin altın yıllarıydı diyebiliriz ama o dönem çoktan geride kaldı. Artık blok liderleri ortak çıkarlar için birlikteler. Rusya tanımaz, ABD kabul etmez vah ortada kalan Türkiye.
Bu durumu, biraz düşünebilen aklı başında bütün Türkler görebiliyor ve uyarıyorlar da acaba yöneticiler uyanacak mı?
Umarım çabuk uyanırlar ülkeyi bir felakete sürüklemezler.
Şubat 2016