Güneyli Kürtler, haklı davalarında yeni kazanımlar elde ettikçe, ya da uluslararası düzeyde yeni ittifaklar ördükçe, Türk basını hemen harekete geçiyor.
Kimi zaman aslı astarı olmayan haberlerle anti-Kürt kampanya başlatırken, kimi zaman da farkına varmadan verdiği haberlerle bizleri sevindiriyor.
Son iki gündür en büyük Türk gazetelerinde baslatılan anti-Kürt kampanyanın ne amaçla yapıldığını anlamak için, uzun uzadıya yapılan haberleri bile okumaya gerek yok. Haberlerin başlıklarına, hatta gazetelerin sürmanşetlerine bakmak bile yetiyor.
Işte sözkonusu olan bir kaç manşet:
„İsrail Irak’ta Kürt komando yetiştiriyor“ İsrail’in İran, Suriye ve Irak’ta Kürtler’in yoğun olarak bulunduğu bölgelerde, komando birimleri eğittiği ve gizli operasyonlarda kullandığı öne sürüldü. 21 Haziran 2004, Hürriyet
Türkiye’ye sızarlarsa ne olur? 21 Haziran 2004, Milliyet
Israil’in Kürt Oyunu New York Dergisi yazarı Hersh son makalesinde, birkaç yüz Israilli askeri ve istihbarat yetkilisinin Kuzey Irak’taki Kürtleri eğittiğini yazdı. Operasyonlarda da kullanılan peşmergelerin bu durumunun Türkiye’yi rahatsız ettigi belirtildi. 21 Haziran 2004, Tercüman
Kürtlerle Dans Irak’taki işkence skandalını dünyaya duyuran New York Dergisi’nin ünlü muhabiri Seymour Hersh, Kuzey Irak’taki Israil-Kürt işbirliğini ortaya çıkardı. 22 Haziran 2004, Hürriyet
Israilliler Kuzey Irak’ta faaliyette Hersh’ün haberine göre Israil, ABD’nin yenileceğini anlayınca Kürt grupları bağımsız devlet kurmaları için kışkırtmaya başladı. 22 Haziran 2004, Raddikal
Maskeleri düştü. Israil’in Kürt peşmergeleri komando olarak yetiştirdiği ortaya çıktı. Sivil-asker yüzlerce Mosad ajanı K.Irak’ta cirit atıyor. 22 Haziran 2004, Tercüman
Bu haberin ilginç başka bir tarafı ise, görsel malzeme olarak Abdullah Öcalan’ın resminin kullanılmış olması.
Ne alakası varsa.
Kampanya, bu türden haberlerle devam ediyor. Kürtlerin haklı talepleri, bu güne kadar Türk Devleti ve basını tarafından hep dış güçlerin bir oyunu olarak lanse edildi. Geçmişte meydana gelen Kürt isyanları için de benzeri şeyler söylendi. Bu isyanların arkasındaki güçler de, döneme ve koşullara göre farklı devletler gösterilerek, ders kitaplarına bile konuldu.
Bu propaganda iki amaçla yapılmak isteniyor.
Birincisi, Kürtleri dini kimliklerinden dolayı etkilemek.
Ikincisi ise, Kürtlerin anti-islamcı kampta yeraldığıni göstermekle, Kürtlerle komşu ve aynı zamanda Israil’e düşman olan Araplarlarla karşı karşıya getirmek, onların Kürtler’e karşı olan saldırgan tutumlarını kamçılamak.
Irak’a yönelik yapılan harekattan bu yana, bu konu, daha sıcak bir şekilde işlendi. ABD-Kürt ittifakı bile bu çerçevede verilmeye çalışıldı. Oysa ABD ile Kürtler arasında varolan işbirliğini çirkinmiş gibi sunan gazetelerin bağlı bulundukları devlet, ABD ile stratejik ortak olduğunu söylemekle adeta gurur duyuyor. Bir süre önce, yine aynı gazeteler, Israil’in Güney Kürdistan’da arazi satın alarak, Kerkük-Musul petrollerini de kapsayacak bir Yahudi devleti kurmak istediğini manşetlerine taşımışlardı. Bu gün ise, Israil destekli Kürt devletinin kurulacağı şeklinde sunuluyor.
Geçmişte yapılan bu tür kampanyalar kısmen de olsa amacına ulaşıyordu. Çünkü Kürtlerin dünya ile ilişkileri bir yana, kendi aralarında bile sağlıklı bir dialog yoktu.
Dün, dört duvar arasında sıkışıp kalan, yanıbaşlarındaki dostlarına bile sesini duyuramayan Kürtler, 12 yıldan beri fiili olarak, kendi kendilerini yöneterek, devletleşmenin ilk adımlarını başarıyla gerçekleştirdiler. Dünya’nın dört tarafındaki dostlarının desteğiyle bu başarılarını el-aleme de kanıtladılar.
En önemlisi de, Kürtler geçmişlerinden ders çıkararak, sağlam ve kalıcı anlamda uluslararsı ittifaklarını oluşturdular. Güneydeki başarı, bu sağlam ilişkinin bir sonucudur.
Türk gazetelerinin vermiş oldukları haberler de bu anlamda değerlendirilmeli.
Psikolojik etkileme amacıyla verilen bu haberler, önemli ölçüde de doğrudur. Israili’in Güneyli Kürtlerle dayanışması, peşmergelerin eğitimini üstlenmiş olması, bu gazetelerin belirttiği gibi Kürtler için bir eksiklik değil, aksine önemli bir kazanımdır.
Güneyli Kürtlerin Israil ve ABD ile olan ilişkileri, hala Stalinist pencereden dünyaya bakan kimilerinin zoruna gitse de, Kürtlerin geleceğe daha umutla bakmalarına yolaçmıştır…
22.06.2004