Bugün Türk basınını tararken, üç haber dikkatimi çekti.
Birinci haber, „Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’yi temsil edecek uygun yargıç bulunamıyor…“
İkinci haber, “Genelevi’ne kayyım atandı…”
Üçüncü haber ise, “TİP, Türkiye İşçi Partisi Meclise döndü…”
Birinci haber HaberTürk’ten…
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’yi temsil edecek uygun yargıç bulunamıyor derken, yargıcın Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı gibi kaybolduğu aklınıza gelmesin.
Bu mahkemede Türkiye’yi temsilen görev yapacak uygun bir Türk hâkim bulunamıyor.
AİHM, Avrupa Birliği’ne üye ve aday üye olan ülkelerden birer hâkimin görev yaptığı bir insan hakları mahkemesi.
Bu mahkemede görev yapacak hakimler, her ülkenin önerdiği ve belli kriterlere sahip olan üç aday arasından bir kişi seçiliyor.
En önemli üç kriter ise şunlar:
Seçilecek kişinin, Avrupa Birliği’nin resmi dilleri olan Fransızca ve İngilizce’den birini akıcı, diğerini en az orta düzeyde bilmiş olması…
Hukuk fakültesinden veya hukuk bilgisi programlarına yer veren siyasal bilgiler ile iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden mezun olmuş olması…
Türk hukuk sistemi ve uluslararası kamu hukuku bilgisine sahip olmuş olması…
Türkiye’den bu kriterlere uygun olduğu düşünülen üç kişi geçen yıl gönderilmiş, ancak yapılan mülakatta uygun olmadıkları anlaşılmış…
İkinci kez bir üç kişi gönderilmiş, onlar da mülakatı geçememiş…
Şimdi de Nisan 2019’da yapılacak seçimde uygun görülebilecek üç aday aranıyormuş…
Tabi 81 milyon kişi arasında Avrupa standartlarına uygun birileri bulunabilinirse…
***
İkinci haber Hürriyet’ten.
Bu habere göre Bursa Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro ekipleri Adana, Mersin ve İzmir’de fuhuş şebekesine operasyon düzenlemiş. Gözaltına alınan 14 şüpheliden 11’i tutuklanmış. Tutuklanan kişilerin Adana’da işlettikleri 2 geneleve kayyım atanmış…
Böylelikle bu genelevleri, devletin atadıkları kayyımlar tarafından sevk ve idare edilecekmiş…
Sakın yanlış anlamayın, Adana Belediye’sine değil. Adana’daki genelevine kayım atanmış…
Bu haberden de anlaşılıyor ki, devlet Kürtlerin elindeki belediyelere atadığı kayyımlarla „terörle mücadele de“ başarıyı görmüş olmalı ki, şimdi de genelevlere atadığı kayyımlarla enflasyon ve faiz ile mücadele konusunda aynı başarıyı yakalayabileceğinin hesabını yapıyor…
***
Üçüncü haber de Gazeteduvar’dan…
HDP’den seçilen ve bir süre önce TİP’e geçen İstanbul Milletvekili Erkan Baş, TBMM’ndeki konuşmasına Türkiye sosyalist hareketinin ve TİP’in tarihsel lideri Behice Boran’ı ölüm yıl dönümünde anarak başlamış. Baş, TİP’in yeniden Meclis’e dönmesine ilişkin ise „12 Eylül’le partisi kapatılan, vatandaşlıktan çıkarılan Behice Boran’ın taşıdığı sosyalizm bayrağını yükseltmek için buradayız.“ demiş.
Bilmeyen de zanneder ki adam Türkiye işçi sınıfının anlı-şanlı mücadelesinin bir sonucu olarak, hayalini bile kuramadığı milletvekilliğine seçilmiş…
Yükseltmeye çalıştığı bayrak ile seçimlere katılmış olsaydı, bırakın İstanbul’dan tüm Türkiye’den alacağı oy, ad ve soyadındaki harflerin sayısını bile geçmezdi.
Kürtlerin canı sağ olsun…
Söz konusu Türkler olunca, yapamayacakları şey yok. Erkan Baş’ı olmayan sosyalizmin bayrağını yükseltmesi, Barış Atay’ı da Mustafa Suphi’nin hayalini gerçekleştirmesi için meclise gönderdiler.
AB kriterlerine uygun bir hâkimin Türkiye’de bulunamayışı gayet doğal, eğer Avrupa standartlarında hakimler yetişmiş olsaydı, Türkiye 50 yıl önce Avrupa Birliği’ne üye olurdu.
Genelevlere kayım atanma olayı da gayet normal.
Halkın seçtiği belediyelere, bankalara, aile şirketlerine kayyımların atandığı bir Türkiye’de, en önemli milli ve yerli sektör olan genelevlere kayyımların atanması niye anormal olsun.
Sizi bilmem ama, normal bulmadığım şey, “TİP, Türkiye İşçi Partisi’nin Meclise dönüş hikayesi…”
HDP’i oluşturan Kürtlerin Mahir ve Denizlerin ruhlarını yaşatmak adına kendilerini var eden değerlerden dahi vazgeçebilecekleri aklıma gelirdi de, bugüne kadar adını dahi anmadıkları Behice Boran’ın taşıdığı sosyalizm bayrağını yükseltmeleri için, Erkan Baş ve Barış Atay’ı meclise taşıyabileceklerini hayal bile edemezdim…
11.10.2018
firataras@navkurd.net