Kapatma Sözde Aydınlar Seçimi Tartışıyor. 24 Haziran’da Paşalar Cumhuriyeti’nde seçim var. Yeşil gözlü Osmanlı Paşaları, Cumhuriyeti kurdukları günden beri seçim oyunu defalarca tekrarlandı ama değişen hiç bir şey olmadı. Bu sefer her türden çok sayıda cumhurbaşkanı adayı var, türler beğensin, kendi türünden, cumhurbaşkanını seçsin. Ancak adayların, kapatma sözde aydınları , insanları yanıltmaya çalışıyorlar. Erdoğan; Atatürk ile aynı idealleri paylaşan bir harekete liderlik ediyor. Elbetteki bunun farkında olmayan insanlar da doğru karar vermekte zorlanacaklardır. Kapatma sözde aydınların ortak konusu, demokrasi sözcüğü.
Demokrasi; vatandaşın oluşturduğu anayasal güçler dengesidir. Paşalar Cumhuriyeti’nde böyle bir denge hiç olmadı. Çünkü Paşalar Cumhuriyeti’nde, insanların söz hakkı yoktur. Kapatma sözde aydınlar, sahipleri adına yalan söylüyor ve insanları yanıltıyorlar. Cumhurbaşkanı adayları da vatandaşa hep demokrasi vaat ediyorlar. Bu da gösteriyor ki Paşalar Cumhuriyeti’nde, demokrasi sorunu var.
CHP’nin adayı Muharrem İnce, Kürd sorunu ile ilgili bir eylem planının olduğunu söylüyor. Evet CHP’nin ta cumhuriyeti kurduğu günden beri, Kürd sorunu ile ilgili bir eylem planı var, bunu bilmeyen kimse kalmadı. CHP’nin planı Kürdleri inkar ve imha planıdır. Yüz yıldan beri bütün hükümetler, İnce’nin bu planını uygularlar. CHP planına göre Türkiye’de Kürd yoktur. CHP’nin bu düşüncesi, Almanya’da Yahudileri katleden NAZİ düşüncesinden daha tehlikelidir. Şu anda hapishanelerdeki Kürd Milletvekilleri’nin sebebi ve sorumlusu CHP ve İnce olduğunu insanlar daha unutmadı. Hangi yüzle hapise attırdıkları Demirtaş`ın ziyaretine gidebiliyor. Gidebilir; çünkü Tükiye’de yüzü olan siyaset yapamaz.
Kılıçtaroğlu; “Kürd sorununun çözüm yeri meclistir” diyor. Vay be ne zeki bir adam, nasılda biliyor. Şu anda hapisteki Kürd Milletvekilleri’nin sebebi ve sorumlu Kılıçtaroğlu değil mi?
Piran, Zilan ve Dersim katliamları hakimsiz ve temyiz hakkı olmayan Şark İstiklal Mahkemeleri, tek parti ile devlet yöneten CHP değil midir?
Bu gün de CHP’nin mecliste yapmak istediklerinin bundan farklı olacağına kimse inanmıyor. Kimin talimatı ya da isteği ile olursa olsun, sandık başında CHP ye oy verecek bir Kürd elini vicdanına koyup, Piran`ı, Zilan`ı ve Dersimi hatırlasın oyunu öyle kullansın.
CHP’nin adayı Muharrem İnce, Alevi oylarını cebde keklik olarak görüyor. Alevilerin çaresizliği ve aşırı Atatürkçülerin (sol) yönlendirmesiyle, görüntü böyle. 2015 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin iki kararı var. Bu kararlar Anaysa’nın 90. maddesine göre de kanun hükmündedir.
Birincisi; Cem Evleri resmi ibadethanedir. ikincisi; Din dersi mecburiyeti, çocuk hakları sözleşmesine aykırıdır.
Acaba Atatürk`ün koyduğu bu insanlık dışı yasaklarla ilgili, şimdiye kadar sessiz kalan İnce şimdi ne düşünüyor. Aleviler; İnce`ye oy vermeye giderken, yalnız gitmesinler, vicdanlarını da beraber götürsünler.
Maraş olaylarında ülkücüler 1154 Aleviyi öldürdü, CHP iktidarda idi, ülkücülerin işgalindeki Maraş’a üç gün boyunca askerleri sokmadı. Daha sonra Malatya, Sivas ve Çorum da ülkücü saldırılar, CHP Hükümeti’nin gözleri önünde devam etti. Gazi olayları, Sivas Madımak Oteli’nde, askerin ve polisin gözlerinin önünde, Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu ülkücü ve akıncılara talimat verip oteli ateşe verdiler. Otel dolusu Alevi cayır, cayır yandı. CHP Hükümeti seyirdeydi. Bu seçimlerde CHP ye oy veren Alevi, Kılıçtaroğlu’nun seçim ortağı, Temel Karamollaoğlu na oy veriyor. Aleviler; CHP ye oy verip, Madımak Oteli Alevi katliamına ortak olmayın.
PKK 35 yıldır “Bağımsız Birleşik Kürdistan” sloganı ile bir savaş yürütüyor ve lideri Öcalan Ege’de kendisine ayrılan İmralı Adası’nda kalıyor. Üç yılı geçti hiç kimse ile görüştürülmüyor, ölü müdür, sağmıdır bilinmiyor. Evet Öcalan cezası onaylanmış bir suçlu da olsa, avukatları ve birinci derecede akrabalarıyla görüşme hakkı vardır. Erdoğan, Öcalan ile üç yıl boyunca çakma barış görüşmelerini sürdürdü. Aniden uygulanan ambargo elbetteki düşündürücü ama rivayet çok.
Üç yıl devam eden çakma barış görüşmeleri birden bire kesildi. AKP Hükümeti önce, bazı Kürd şehirlerindeki öğretmenlere süresiz izinle bulundukları yerleri en kısa zamanda terk etme talimatı verdi. Arkasında sokağa çıkma yasağı ilan etti. Aniden “terörü” gerekçe göstererek evlerine mahkum ettiği Kürd Milleti’ne topu ile tüfeği ile saldırdı ve savaş dört aydan fazla sürdü. Onlarca Kürd kenti yerle bir oldu, bir milyona yakın insan evsiz kaldı, ölenlerin sayısı kesin belli değil.
Savaş bittikten sonra birde ne görelim, bu şehirlerde devasa boyutta hendekler ve tüneller kazılmış. Selahattin Demirtaş’ın ve Başbakan Erdoğan’ın bundan haberi olmamış. Bırak bunları, yıkılan şehirlerdeki, karakol komutanları, emniyet müdürleri ve hatta valilerin bile haberi olmamış. Kandildeki Cemil Bayık, bunları devlet güçlerinden gizli yapmış. Bu baylar söylediği yalana kendileri inanmıyorki, birileri de inansın. Hiç yorulmayın beyler, belliki bu rezaleti Ankara, yerel yöneticiler ve Kandil ortaklaşa organize etmişler. Kürdleri, korkutmak, sindirmek ve yormak için.
Selahattin Demirtaş ya da Erdoğan`a oy veren her Kürd bu rezaletin ortağıdır. Birine kızıp diğerine oy vermek, geçici olarak vicdanları rahatlasa da beyinlerde tedavisi olmayan bir yara açar. Erdoğan Filistinliler için hak gördüğü insani hakları, İslamın gölgesinde kendi Kürd vatandaşlarından saklamaya çalışıyor. İslami söylemlere kanan sadece Kürdler. Acemler hem Acemlikleri ile hem de Müslümanlıkları ile gurur duyuyorlar. Araplar hem Araplıkları ile hem Müslümanlıkları ile gurur duyuyorlar. Türkler hem Türklükleri ile hem Müslümanlıkları ile gurur duyuyorlar. Kürdün de hem Kürdlüğü ile hem Müslümanlığı ile gurur duymasında, İslami hiç bir engel yoktur. Kürdlerin üzerindeki bu ambargo, Atatürkçülerin koyduğu bir ambargodur. Bu ambargoyu sürdüren Erdoğan’a oy verilmez.
Bazı Kürd Partileri oturmuş kendi aralarında, Kürd Seçim Bloku oluşturmuşlar. Kürd Partisi olduğunu iddia eden Hüdapar aralarında yoktur. HDP ile Kürdistani Seçim İttifakı oluşturmaya çalışıyorlar. Hüdapar aralarında yok. CHP`li Türk Sosyalistler Temel Karamollaoğlu`nu destekliyorlar ama Kürd Sosyalistleri, Hüdapar’dan uzak duruyorlar. Bu tam anlamı ile geçmişten beri kendisini sosyalist sanan Atatürkçü Kürdlerin samimiyetsizliğidir.
Seçimlerde bunlar yaşanırken, başka sosyalist bir Kürd Mustafa Karasu, Filistin’deki Hamas ve İslami Cihat örgütlerini destekleyerek, İsrail`i kınıyor. Mustafa’nın yüzünden dört ay boyunca Kürd şehirleri bombalanırken, Hamas ve İslami Cihat son derece memnun görünüyordu. Filistinlilerin başı Mamut Abbas da; „Bağımsız Kürdistan Ortadoğu için felaket olur“ açıklamasını yapıyordu. Bak Mustafa; 1990 yılında sen Bursa Cezaevinde iken, Yargıtay PKK toplu davasını usülden bozdu, 27 idam mahkumundan Mustafa Karasu ve Rıza Altun`u tahliye etti ve sen üç gün sonra bu günkü görev yerindeydin ve hala görevinin başındasın. Kürd Milleti bu konuda Mustafa`dan bir açıklama bekliyor.
Kürdlerin, Türk Solu ile işbirliği, Kürdistan için felakettir.
Kürd köledir, emperyalisti olamaz. Kürd köledir, sınıfı olamaz. Kürd köledir Müslüman olamaz.
Kürd’ler ve Aleviler seçimlerde vicdanınızın sesini dinleyin, evinizde oturun.
Haziran 2018
İbrahim Aksoy