Bir önceki yazımın başlığı “Rakamlar HDP’nin baraj sorunu yok diyor“ biçimindeydi ve genel olarak HDP’nin 7 Haziran 2015 seçimlerinde almış olduğu oyların Kürdistan ve Türkiye metropollerine dağılımını içeriyordu.
Bugünse HDP’nin bu seçimlerde elde edeceği oyların yaratacağı olası sonuçları kısaca irdelemeye çalışacağım.
Bu seçimlerde 59 milyon seçmen oy kullanma hakkına sahip. Bunun 56 milyonu Kürdistan ve Türkiye’de, 3 milyonu ise sınırdışında, Avrupa ve diğer kıtalarda oy kullanabilecek.
Son üç seçime katılım oranı yaklaşık %85 cıvarındaydı. Bu oranı baz aldığımızda, 24 Haziran seçimlerinde yaklaşık 50 milyon seçmen sandığa gidecek. Bununsa yüzde biri yaklaşık yarım milyon oy demek.
Tüm veriler ve kamuoyu yoklamaları HDP’nin Kürt partileri için konmuş ve tüm Türk partileri tarafından korunmuş yüzde onluk barajı rahatlıkla aşacağı yönünde. Geçen yıl yapılan Anayasa Refarandumu’nda el konulan, çalınan, iptal edilen ve seçim yasasına aykırı ve mühürsüz olduğu halde geçerli kılınan milyonlarca oyun, bu seçimde çalınabileceğini de akılda tutarak bunun yaratabileceği sonuçlara kısaca bakmakta yarar var.
HDP’nin barajı aşması, yüzde onu yakalaması için en az beş milyon oy alması gerekiyor. Ve Erdoğan’ın her hal ve şartta tahtta kalmak, saltanatını sürdürmek istediğini bilerek bu seçimde onun, partisi AKP’nin ve büyük ölçüde ele geçirdiği, hizaya soktuğu devlet aparatının HDP’nin baraj altında kalması için başvurmayacağı oyun ve tezgahın, yapmayacağı yolsuzluk, hırsızlık ve hilenin kalmayacağını hesaplamak gerekir. Seçim yasasında yapılan son değişiklikler, sandıkların birleştirilmesi tam da bunun içindi.
HDP barajı aşamazsa ne olur?
Farzedelim ki HDP beş milyon değil de 4 milyon 999 bin oy aldı ve barajı aşamadı.
Bir: Eksik kalan veya çalınan bu bin oy ile HDP’nin 7 Haziran 2015 seçimlerinde elde ettiği 80 veya 1 Kasım’da parlamentoya soktuğu 59 milletvekilinin hemen hemen tamamı diğer partilerin hanesine değil, AKP’nin hanesine bağışlanmış ve AKP böylelikle salt çoğunluğa erişmiş olur.
İki: HDP’ye verilmeyen veya ondan çalınan bu bin oy, Erdoğan’a tek adam diktatörlüğünü pekiştirmek, yaşam boyu iktidarda kalmak için yolu sonuna kadar açar.
Üç: HDP’ye verilmeyen veya ondan çalınan bu bin oyla son iki yılda yaşananlar katlanarak devam eder ve Erdoğan’ın gölgesinin düştüğü topraklarda insanlar artık rahat nefes alamaz duruma düşer. Darbe diye deklare edilen ve Erdoğan, Fidan ve Akar şer üçlüsünün devreye koyduğu sürek avında mağdur olmayan tek bir insan kaldı mı diye etrafa bakıldığında ne demek istediğim daha rahat görülebilir.
Dün, 12 Eylül darbesinde Kürtlerle Türk sosyalistleri hedef alınırken, 15 Temmuz Erdoğan-Fidan-Akar darbesiyle farklı tüm toplumsal kesimler nişangaha oturtuldu. Parlementerler, Belediye Başkanları dahil 80 bin insan tutuklandı, onbinlerce insan yer altına çekilmek, bir o kadarı Güney Kürdistan’la Avrupa’ya kaçmak zorunda kaldı. 150 bin insan işinden atıldı. Yurtsever Kürtler, sosyalistler, demokratlar, liberaller, akademisyenler, gazeteciler, aydınlar, hatta kalbur üstü takımından onbin cıvarında milyoner ve milyarder Türkiye’yi terketmek zorunda kaldı. 60 bin insan İnterpol aracılığıyla aranır konuma düştü, 150 bin insanın pasaportu iptal edildi ve Türkiye koskoca bir zındana çevrildi.
Dört: HDP’den çalınacak oylarla Türkiye ve Kürdistan, Müslüman Kardeşler örgütünün bir kolu olan Hamas’ın yönettiği Gazze veya kısa bir dönem için iktidara gelen Mursi’nin Mısır’ına döner. Taliban’lı Afganistan, İŞİD’li Rakka gelir kapıya dayanır. Ve Erdoğan’ın yaşam felsefesine uymayan tüm toplumsal kesimler için Türkiye bir cehenneme dönüşür.
Beş: Erdoğan sadece Kürt kazanımlarına düşman biri değil. O, insan olmanın erdemine ulaşmış ve insanca yaşamak isteyen her Kürde düşman. Onun için PYD, ENKS, PKK veya KDP’li olmak fark etmez. Güney Kürdistan’daki referandum sonuçlarına düşmanlıkla Kobani ve Afrin’e yaklaşımı ortada.
Altı: HDP’den çalınacak bu bin oyla Alevilerin, laik ve seküler kesimlerin bütün gelecek hayelleri suya düşer. Kadınlar yaşamdan el etek çeker, sokaklar renkliliğini yitirir, yaşam monoton bir hal alır ve çarşı pazar karaya bürünür.
HDP barajı geçerse
Bir: AKP salt çoğunluğu sağlayamaz ve 16 yıllık iktidardan alaşağı edilir. Erdoğan başkan olamaz ve tüm hayelleri tuzla buz olur. Son yıllarda işlemiş olduğu suçlardan dolayı hesap vermek zorunda kalır. Muhalafet yaraları sarmak için zaman bulur, bunalan farklı toplumsal kesimler az da olsa nefes alır.
İki: AKP’nin iktidar olmadığı bir Türkiye ve Kürdistan şenlenir. Haksız yere zındana atılanlar özgürlüklerine kavuşur, dışarı çıkmak veya yeraltına çekilmek zorunda kalanlar normal yaşama döner, yaratılan tahribatı ortadan kaldırmak için canla başla çalışma olanağı oluşur.
Üç: Komşu ülkelerin, Suriye ve Irak topraklarına yönelik müdahale son bulur, işgalci konumda bulunan Türk birlikleri geri çekilir, Afrin’i Afrinlilerin yönetme yolu açılır. Cihadcı güçlere sağlanan lojistik, askeri ve finansal destek son bulur. İçerde ve dışarda savaş aygıtına harcanan devasa mali kaynak halkın refahı için seferber edilir.
Dört: Erdoğan ve AKP’nin kirli politikalarından dolayı uluslararası planda yaşanan izolasyon kırılır.
Beş: Kürdistan’da güvenlik bölgeleri uygulamaları son bulur, Kürt köylüleri yaylaya çıkma olanağına kavuşmuş olur.
Altı: Kayyım atanan 94 Kürt kenti seçtikleri belediye başkanlarına kavuşur. Mardin’i yeniden Ahmet Türk, Amed’i Gültan Kışanak, Wan’ı Bekir Kaya yönetir hale gelir. Sökülen veya değiştirilen tabela ve şildler, değiştirilen yer, meydan ve yerleşim yerleri eski adlarına kavuşmuş olur. İşten çıkarılan onbinlerce belediye emekçisi yerlerine dönme olanağı bulur.
Yedi: Barajı aşan HDP iktidar ortağı olma olanağı bulur. Selahattin Demirtaş özgürlüğüne kavuşur, Sabahat Tuncel mücadeleye kaldığı yerden devam eder.
Sekiz: Kapatılan, el konulan tüm gazete ve televizyonlar, dernek ve vakıflar, şirket ve işletmeler yeniden açılır, işten atılan 150 bin insan işlerine kavuşma olanağı bulur.
Bunlar ve burada sayamadıklarım HDP barajı geçerse gerçekleşebilir. Bunun da yolu Kürdü Türkü, Alevisi Müslümanı, Solcusu Sağcısı, Liberali Demokratı, Muhafazakarı Seküleri tüm kesimlerin HDP’nin bu seçimlerde oynadığı tarihi rolü gözönünde bulundurarak HDP’ye verecekleri bir oydan geçiyor.
CHP ve Saadet’e verilecek fazladan bin oy AKP ve Erdoğan’ın akibeti için belirleyici olmaz. HDP’ye verilecek fazladan bir oyla ama, AKP gider, Erdoğan alaşağı edilir.
Vatandaşlıktan onyıllarca önce atılan benim gibi birinin oy kullanma şansı yok. Bu tarihi değişime yol açacak oy ve tercih sizde.
Ya hep birlikte karanlığa mahkum kalacak ya da bir oyla geleceği aydınlatmanın yolunu açacağız!
2.6.2018