Birkaç gün önce Erdoğan’ın Başkuzusu tarafından Şêx Saîd’e yönelik hakaret içeren bir açıklaması medyada yayınlandı.
Alçakça bir dil kullanan Kuzu’nun açıklamasına karşı çok sayıda Kürt, bireysel tepkilerini göstererek protesto etti.
Tek tek bireylerin yanı sıra beş Kürt partisi de ortak bir basın açıklamasıyla tepki gösterdiler.
Ancak bireylerden farklı, kurumsal bir kimlikleri olan partilerin ortak bir açıklamayla olayı protesto etmiş olmaları, olumlu ve gerekli olmakla birlikte, yeterli değil.
Çünkü partiler kurumsal kimlikleri itibariyle bireylerden farklı oldukları gibi, herhangi bir olay karşısında verecekleri tepkiler de farklı olmak zorundadır.
Her bir birey sadece kendi vicdanından sorumludur.
Herhangi bir olay karşısında yaptıkları açıklama ya da gösterdikleri tepki de bireyseldir, etkileri de sınırlıdır.
Partiler ise, temsil etme iddiasında bulundukları bireyleri, grupları ve toplumu temsil ettikleri için, dolayısıyla onların ortak vicdanlarını temsil ederler. Açıklamaları, eylem ve tepkiler de toplumsal bir karekter taşır, bu nedenle etkileri de toplumsal ve güçlüdür.
Şêx Saîd’i tarihi bir figür ve öncülleri olarak gördüklerini ve bu yöndeki anlayışlarını yeri geldiğinde bir propaganda malzemesi olarak kullanan beş partinin salt bir açıklamayla yetinmeleri, içinde bulundukları hazin durumu göstermesi açısından da ayrıca üzücü bir durumdur.
Oysa bu partiler, tek tek bireylerin yaptıkları ya da yapabileceklerinden farklı olarak, güçlü ve anlamlı bir tepki göstererek, hem Kürt halkına güven verebilir, hemde tepkilerinin yerini bulmasını sağlayabilirlerdi.
Onlar ne yaptılar,tek tek bireylerden farklı olarak, her bir partinden bir kişinin bir araya gelmesiyle, sade ve kuru bir açıklama yapmakla yetindiler.
Yaptıkları açıklamayı kendilerinden başka ne Kürt halkı duyabildi, ne de Erdoğan ile Kuzu’su duydu.
Oysa, sadece Amed’de onbinleri meydanlara dökerek kendilerine yakışan, ortak ve güçlü bir tepkiyi yansıtabilme becerilerini gösterebilmiş olsalardı, Erdoğan Kuzu’sunu kesmeseydi bile, bundan sonra sırada bekleyen Dana’ları ile Sıpa’larına şimdiden bir ders vermiş olurlardı.
Ne yazık ki partilerimiz, Kuzu’nun Şêx Saîd nezdinde Kürtlere yapmış olduğu alçakça hakarete karşı verdikleri tepki, toplumsal bir tepkiden uzak ve adeta tek tek bireylerin vermiş oldukları bireysel teki gibi sınırlı kaldı, yerini bulamadı.
Böylelikle Kuzu’nun alçaklığı Kuzu’ya kar kaldı, partilerimizin siyasi beceriksizlikleri de, hanemize, her seferinde olduğu gibi bir kez daha zarar olarak yazıldı.
22.12.2016