Öcalan, örgütü PKK’nin, yanlış yaptığını ve insanların ölümüne sebep olduğunu kabul ettiğine göre: Devletin, iki gardiyanını ya da tahsildarını kendisine göndermesini beklemeden, örgütünün yanlıştan vazgeçmesini hemen sağlasın. Ölümleri engellesin. Daha sonra başkasından birşeyler istenecekse, o da istenir. Kamuoyu ve kürt halki yapması gerekeni onda sonra daha rahat yapar. Öcalan bunu yapmıyorsa, Öcalan’ın her zamanki gibi bazı hesaplar ve oyunlar içinde olduğunu görmek ve anlamak lazım.
Bilindiği gibi Öcalan, kısa bir süre önce kardeşi Mehmet’le görüştü. Görüş ve önerilerini kardeşi Mehmet ile açlık grevinde olan HDP milletvekillerine ve kamuoyuna iletti. Gönderdiği mesajın esas olarak şunları söylüyor:
1-Sağlığım iyi, hem de eskisinden iyi. Bu açıklamasına bağlı olarak, onun yaşamı ile ilgili açlık grevinde bulunan milletvekilleri açlık grevlerine son verdi. Milletvekillerinin barutlarının fazla olmadığı önceden biliniyor ve yazılıyordu. Ayrıca, yanında olan arkadaşlarıyla ilişkilerinin devam ettiğini, bu ilişkilerinin iyi düzeyde, birlikta çalışma içinde olduklarını açıkladı. Hangi konularda çalışma yaptığıyla ilgili bir açıklama yapmadı.
Bu açıklamalarından sonra, HDPlilerin onun yaşamıyla ilgili söylediklerinin bir gerçek olmadığı açığa çıktı. HDP’lilerin amacının, üzüm yemek olmadığı, bağcıyı dövmek olduğu kanaati kamuoyunda netleşti.
2-Öcalan tehlikeli gelişmelerin olduğu dile getirdi. “Her gün 35 kişinin ölmesi yazıktır. Bu sorunu çözmek kolay ve hem de 6 ayda çözmek olanaklıdır. Yeter ki devlet iki adamını göndersin” dedi..
3- PKK yanlış yapıyor. Ölümlere yol açıyor.
4- Devlet de yanlış yapıyor. O da ölümlere yol açıyor.
O zaman Öcalan’a birkaç küçük hatırlatma ya da ona bir yol haritası gösterelim.
1- PKK'nın yanlış yaptığını kabul ediyorsun. PKK’nın lideri olduğuna göre, sözünü de geçirmen verili bir durum olarak kabul edilir. O zaman Devletten gelecek memurları beklemeden, PKK’nın hemen ve kayıtsız şartsız olarak yanlışlardan vazgeçmesini emret. Onlar da silahları bıraksınlar ve terör eylemlerinden vazgeçsinler.
Gerisini kamuoyuna bırak, Kürt halkının demokratik, sivil itaatsizlik mücadelesine bırak.
2- Devletin yanlış yaptığını kabul edebilirsin. Devlet yanlış yaptığını düşünmüyor. Buna rağmen devletin ne yapacağını ve yapacaklarını beklemeden, PKK’nın silahlardan vazgeçmesini ve terör eylemlerine başvurmamasını iste.
Yoksa Öcalan’ın PKK’nın yanlışlardan vazgeçmesini, devletin yanlışlardan vazgeçmesine bağlaması çözüm yöntemi değildir. Çözümsüzlükten yana olmak demektir. Tavrını başkasına göre ayarlamaktır. Oysa bir insan ve örgüt, karşısındakinin ne yaptığına değil, kendisinin ne yaptığına bakmalıdır. Başkası kriter olmamalıdır. Kendini kriterini koyduktan sonra, başkasının hangi davranış içinde olması gerektiğini önerme hakkına sahip olmalıdır.
3- Öcalan halen PKK’nın üzerinde etkin, belirleyici olduğunu düşünüyorsa, 2013 yılında çizdiği yol haritasının PKK’nın Kandil’deki yöneticileri tarafından uygulanmaması, Öcalan’ın son görüşmede ileri sürdüklerini yalanlamıyor mu? Bu konu üzerinde ciddiyetle durulması gerekir. Öcalan, Kandil’deki PKK yöneticilerinin dediklerini yapmayacaklarını bildiğin halde, lider davranışını sürdürmesi, PKK üzerinde mutlak anlamda egemenmiş gibi hareket etmesi özel bir amacını tarif eder, yoksa sosyo-psikolojik bir durumumu tarif eder? Bu konuyu ciddi bir analize tabi tutmak gerekiyor.
4 – Silahlı olmak PKK için varlık şartı ve olmazsa olmaz bir şeyse, Öcalan’ın görüşleri ne kadar gerçekçi? Çünkü PKK’nın silahtan arınması demek; dağılması, egemenliği altına aldığı kişileri kontrol edememesi, siyaset üzerindeki tekelini, zor ve şiddet baronluğunu bırakması anlamına gelmez mi?
5- PKK üzerinde, Öcalan dışında Kemalistlerin, İran’ın, Suriye’nin, Irak’ın, Ermenistan’ın ve diğer başka devletlerin vesayeti varsa, onların çıkarlar Silahlı PKK’de ise, PKK silahı ve terörü nasıl bırakacak? O zaman ismi geçen devletler, yaptıkları yatırımın karşılığını nasıl alacaklar? Bu nedenle PKK’nın silah bırakmasına nasıl izin verecekler? Üstelik PKK’nın herkese ve her devlete mavi boncuğu silahın sayesinde dağıttığı göz önüne alınırsa, durumun vahameti anlaşılır değil mi?
6- Tıpkı Baasçılar ve Kemalistler gibi PKK’nın yöneticilerinin ve elitinin çıkarları silahlı PKK’de
ise silahı nasıl bırakacak? PKK’nın yöneticileri üretim dışıdırlar. Toplumsal kökenleri yoklukla mündemiç. Bu nedenle kendi çıkarlarını ve yaşamlarını silah dışında yürütmek olanaklarına sahip değiller.
Bu durumda PKK’nın silah bırakması, PKK yöneticileri için bir intihar olmaz mı?
7- Kandil’deki PKK yöneticilerinin Öcalan’ı kendi iç yapılarında hükümetin adamı olarak tanımlıyorlarsa, Öcalan’ın görüş ve önerilerinin anlamlı olması olanaklı mı?
Sonuç yerine:
Bütün bu yazdıklarımı alt alta koyduğum ve sentezleştirdiği zaman, Öcalan’ın söylediklerinin gerçekleşmeyeceğini bildiğini, buna rağmen kendisine yeni keramet atfetmek istediğini, gündeme almak istediğini, en önemlisi de çok yönlü bir oyun içinde olduğunu saptamak zor olmuyor. Bunun yanında, kendince PKK’ya zaman kazandırmak ve toparlanması için olanak sağlamaya çalıştığı da ihtimal dışı değildir.
ibrahimguclu21@gmail.com
Amed, 20 Eylül 2016