10 Ekim 2015’de, Türkiye’nin kalbi ve başkenti Ankara’da “Emek Demokrasi ve Barış Mitingi” için toplana ve değişik illerden gelen kitleye yönelik büyük bir saldırı canlı bomba ile gerçekleşti. Bu saldırı sonucunda 86 kişi öldü ve 186 kişi de yaralandı. Bu yaralıların bir kısmı da hayati tehlike taşıyor. Umut ediliyor ki onlardan can kaybı olmasın.
Terör saldırısının sonucuna bakıldığı zaman bir katliamdan, toplu bir infaz ve ölümden bahsedilebilir.
Bu saldırının ve katliamın, Kürtlerin, Türklerin, diğer tüm etnik ve dini gruptan insanların kalbinde derin bir yara açığı tartışmasız. Bu nedenle, bugün teröristler, terör eylemini yönetenlerin dışında herkesin evinde yas var. Hükümet de bu katliamdan dolayı üç gün yas ilan etti.
Türkiye Halklarının, ölü ailelerinin başı sağ olsun. Yaralılara geçmiş olsun. Kısa sürede normal yaşamlarına dönsünler.
1-Ankara’daki katliamı yaratan eylem, büyük bir provokasyon ve çok amaçlı bir terör hareketidir. Bu çok amaçlılık, Türkiye’nin içinde bulunduğu verili durum, seçim koşulları, Kürdistan’da çatışmaların yaşandığı durum, göz önüne alındığı zaman, rahatlıkla saptanabiliyor.
2- Terör birçok amaçla yapılabilir. Terör eylemi arkasına çok yüce, sosyal, ulusal ve tarihi amaçları da aldığını iddia etse; insanlık dışı bir eylemdir. İnsanlığa karşıdır. İnsanlıkla bir ilgisi yoktur.
3-Terörün milleti, dini, mezhebi, ideolojisi de yoktur. Aklını kaybetmişlerin, ihtiras ve kindarların, insanları sevmeyenlerin bir savaşıdır.
4-Terör, üretimle ve sosyal yaşamla alakası olmayanların yaptığı bir eylemdir. Ama yapanların arkasında, büyük güç odakları; demokratik olmayan, insan hak ve özgürlüklerine karşı olan, kirli işler çeviren güç odakları vardır.
5-Terör, insan hak ve özgürlüklerine, mutlak yaşam hakkına, hukuka, adalete, demokrasiye de karşıdır.
Bundan dolayı, bütün bu değerleri karşı alır, insanların mutlak yaşam hakkını ihlal eder ve ortadan kaldırarak canların ölümüne yol açar.
Teröristler, katliam yapmaktan bir beis görmez. Katliamı daha çok severler.
6-Terör, toplumda korku salarak, toplum psikolojisini bozarak, insan kimyasını tahrip ederek çaresiz hale getirir. Böylece diktatörlükler için temeller oluşturur. Biat kültürünü geliştirir. İnsanların aktivitesini, üreticiliğini ve yaratıcılığını kırar.
7-Bu son ve güncel terör eylemi de çok amaçlıdır. Bu amaçları sıralarsak:
*Türkiye’de geçmişte (1960, 1971, 1980 ve 1987’de) olduğu gibi Askeri Cunta için şartları olgunlaştırmak, sivil hükümetin bu yolla yıkılması sağlanmak isteniyor. Çünkü Kemalist Devlet iktidar güçleri, “demokratik seçim” yoluyla halktan onay görmeyeceklerini biliyorlar.
*Türkiye’yi, güvenlikli olmayan, seçim yapılamayacak devlet olduğunu göstermek istiyorlar. Bundan yola çıkarak seçim ertelemesini sağlamak amacı taşıyorlar. Bu durumda meşruiyet tartışmasını haklı olarak gündeme getirecek.
*Siyasi partilerin, seçim kampanyası yapmamasını sağlayarak, kitlelerin bilgilenmesinin ve tercihlerinin netleşmesinin önüne geçilmek isteniyor. Çünkü kaos ve belirsizlik ortamında, demokrasi ve yasa dışı güçler kazançlı çıkacaklardır.
*Türkiye, Suriye gibi kaosun ve çatışmaların olduğu bir ülke haline getirilmek isteniyor.
*Devlete muhalefet etmenin; yeni ulus üstü, sınıflar üstü, ideolojiler, dinler ve mezhepler üstü bir ortak federal devletin kurmanın, iktidarı değiştirmenin, Kürtlerin kendi kaderlerini kendi iradeleriyle tayin etmesinin, silahlı mücadeleden başka bir yolla olmayacağını insanların bilincine kazınmak isteniyor.
*7 Haziran Genel Seçimlerinde, AK Parti’nin tek başına hükümet olmaması için büyük karşıt bir koalisyon oluştu. Bu AK Parti karşıtı koalisyon, CHP ve MHP ile AK Parti’nin tek başına hükümet olmasını engellemeyeceğini bildiklerinden, HDP etrafında toplandılar. HDP’yi Truva Atı haline getirerek, AK Parti’ye karşı darbe yaptılar. Başarı da sağladılar. AK Parti’nin tek başına hükümet olmasını engellediler.
Ama birinci parti, yöneten parti, tayin edici parti olmasını engelleyemediler: Sonuçta Ak Parti halen tek başına iktidar ve hükümet olmaya devam ediyor. Ama Hükümet kurulamadığı için, 1 Kasım 2015’te “Seçim Yenilenmesi” gerçekleşecek.
Bu yeni seçimde de, AK Parti’nin trendinin yükselmesi görülüyor. Halkta “AK Parti’den başka hükümet yapacak güçte yok” inancının geliştiği görülüyor. Bunun da oya tahvil olacağı, AK Partiyi tek başına hükümet yapacağı düşünülüyor. Bu nedenle, PKK eliyle Kürdistan şehirlerinden çatışmaları başlatmak, anlaşılan AK Parti’yi engellemeye yetmediği için, Ankara’da bu büyük bir provokasyona ve terör eylemine başvurdular.
*AK Parti’nin bu terör eyleminden bir kazancı olmadığına ve teröre başvurma niteliğinin de olmamasından dolayı, bunu yapanların başka güçler olduğu da net olarak görülüyor.
*Geçmişte barış, demokrasi, emek, insanlık gibi yüce sloganlarla hareket edenlerin nasıl cuntacı ve askeri diktatörlüklere altlık olduğunu, iş kotardıklarını da gördük.
*Rusya’nın, Baas ve Esat Diktatörlüğünü kurtarmak üzere Suriye’yi işgali ve Ortadoğu’ya gelmiş olması “yeni tarz soğuk savaşın” başlangıcı olması anlamına geliyor. Bu yeni tarz soğuk savaş, yeni metotlar ve aktörlerle devam edecektir. Rusya koalisyonunun (İran, Irak Şii Kesimi, Suriye, Hizbullah, IŞİD, PKK) bölgedeki egemenlik savaşı terör aktörünü kullanmakla, kirli plan ve metotlarla devam edecektir. Sovyetler Birliği ise geçmişte daha ahlaki unsurlar, Sosyalist Hareketler, İşçi Sınıfı Hareketleri, Toplumsal hareketler, Ulusal Kurtuluş Hareketleri, Kapitalist olmayan yolla üçüncü dünya küçük burjuva ve özellikle askeri kesim üzerinden soğuk savaşı sürdürüyordu. Rusya, Şiilik üzerinden bu savaşı sürdürecektir.
Amed, 15 Ekim 2015